KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Bakan, bu Şeker Dairesi Başkanlığı bakan adına bu görevi yapacağı için... Kapatılan Şeker Kurulunun yerine Şeker Dairesi Başkanlığı, örneğin, kotaların tespit edilmesi konusunda yetkili değil mi?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kotalar tamamen Bakanlar Kurulu tarafından belirleniyor.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bakanlar Kurulu yüzde 50 artırma yetkisine sahipti diye biliyorum ben.

BAŞKAN - Ve azaltma.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yüzde 10 kanunla tanımlandı, Bakanlar Kuruluna şeker kotasını yüzde 50 artırma yetkisi verilmişti. Şimdi, zaten Bakanlar Kurulu falan diye bir şey, yeni Anayasa düzenlemesiyle öyle bir şey de kalmadı yani o da ayrı bir düzenleme gerektirecek. Ama bu kotaların tespiti, bu şeker piyasasının, nişasta bazlı şeker ve şeker pancarından üretilen şeker oranlarının uygulamalarının tespiti, denetimi ve arz ve talep dengesi ve spekülatif etkileri de dikkate alarak şeker ticaretinin kurallarını bu Şeker Dairesi belirleyecek herhâlde, anladığımız kadarıyla. Bunları hangi yetki, görev tanımlamasıyla yapacak? Bu konuda bir açıklık getirirseniz...

Bu aralar bu şeker meselesi hepimizin malumu. Şeker fabrikalarının özelleştiriliyor olması, nişasta bazlı şeker... Aslında, sadece nişasta bazlı şeker değil, şeker pancarından üretilen şekerin dışındaki diğer şeker ürünlerinin, kanunda tanımlanmış şeker tanımına giren diğer ürünlerin kotasının mevcut durumda yüzde 15 olması ve bunun ne kadar sağlıklı denetlendiği konusunda endişelerimiz de var; öncesinde, şimdi. Bu, ithal edilen "Bt mısır" dediğimiz, Monsantonun değişik çeşitlerinin, Biyogüvenlik Kurulu tarafından sadece hayvansal yem amaçlı girişine izin verilen ancak GDO'lu mısır dediğimiz bu mısırın ülkeye girişi, ülkede nerede, ne şekilde kullanıldığı, tüketildiği, bunların nişasta bazlı şeker ya da izoglikoz, glikoz şurubu üretiminde kullanılıp kullanılmadığı konusundaki denetimlerin, sağlıklı denetimlerin yapılması en büyük dileğimiz. Kotanın da yarın öbür gün... Şeker Kanunu'nda bir ara bir tasarıda -taslak hâlindeydi o- şeker tanımından çıkarılmaya çalışılıyordu, izoglikozun, glikoz şurubunun, sıvı glikoz şekerin, nişasta bazlı şekerin şeker tanımından çıkarılarak bir kanun düzenlenmesiyle bir anda "Kotayı motayı ortadan kaldırırız." gibi bir çaba vardı, bunu da biliyoruz, buna da şahidiz. Ama komisyonlara gelmedi, sonradan o taslaktan çekilerek Komisyona onsuz geldi. Niyet, hedef, kotayı kaldırmak değil, daha doğrusu, kotayı yüzde 15'in altına, sıfıra doğru yaklaştırmak değil tam tersine sınırsız bir NBŞ veya glikoz şurubu, izoglikoz ve şeker ikamesi olan diğer ürünlerin piyasada oranını artırmak gibi bir hedef, bir niyet olduğuna şahit oluyoruz. Bu konuda bir endişemiz var Sayın Bakanım, onu özellikle belirtmek istiyorum. O nedenle, bu gelen, hele hele Komisyonumuza hızlı bir şekilde gelip Komisyondan Meclise taşınmaya çalışılan bu düzenlemeler konusunda da tereddüt içerisinde olduğumu belirtmek istiyorum.

Bir daire başkanlığı ihdasına -şeker ve aynı zamanda, tütün, alkol- itirazım yok. Zaten bu kurullar, madem bir KHK'yle kapatıldı, ortada kalmasın, mutlaka bir kamu düzenlemesi yapmak, bir idari ve teşkilat düzenlemesi yapmak gerekiyor, ona hiçbir itirazım yok. Ama bu teşkilatların, Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığının ve Şeker Dairesi Başkanlığının çalışmalarında, iş ve işleyişlerinde varmak istenilen hedef, nokta nedir? O konuda, geçmişten bugüne gördüğüm, yaşadığım deneyimler nedeniyle ciddi tereddütlerim olduğunu belirtmek istiyorum. O nedenle, böyle, biraz Sayın Başkan, "Ne var içinde acaba?" diye ya da en azından, "Bilemediğimiz, göremediğimiz başka bir noktaya süreç gider mi?" diye dikkat etmeye çalışıyorum.

Teşekkür ederim.