HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, dünden beri zamanı kısaltmak adına bir özet yapması isteniyor genel müdürlerden ama genel müdürler, tabii, özet yaparken metne bağlı kalmadıkları için veya metin dışında da birtakım şeyler ilave ettikleri için onları not alma imkânımız çok fazla kalmıyor. Onun için metne bağlı kalıp sunumlarını yapsınlar, ondan sonraki süreci kısaltırız, o konuda problem yok. Yani metin içinde nerelerde rakamlar veriyor, nerelerde farklı farklı şeyler söylüyor, onu da görmek istiyoruz, ilaveleri not almak istiyoruz çünkü o da ortadan kalkıyor "Acaba metinde var mıydı? Hangi sayfadaydı? Söyledikleri yok muydu?" gibi sıkıntılar oluşuyor.

BAŞKAN - Evet, biz özellikle rica ettik. Sayın genel müdürlerimiz sağ olsunlar metne bağlı kalmayı çok istiyorlar. Biz ısrar edince onlar için daha da zor oluyor özet.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben Genel Müdüre söylemiyorum, size söylüyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Bizden kaynaklanıyor. Sayın genel müdürlerimiz özet çıkarmak zorunda kalınca, hangi konuyu anlatacaklar, hangi konuyu anlatmayacaklar tereddüt içerisine de giriyorlar dolayısıyla. Biz rica ediyoruz ama bence özet olunca, spontane oluşuyor, daha güzel anlıyoruz biz. Yani metne bağlı kalınca okunuyor, biz de dinleme moduna giriyoruz. Sizin önünüzde zaten metinler var diye biliyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şimdi, o metinden takip ediyoruz, paragrafı geçerken, konuşurken genel müdür ilave edeceği şeyler varsa biz de not alıyoruz oraya, o kısma. E, şimdi, metinde var mı yok mu, genel müdür ekstra bir şey söylüyor mu onu fark edemiyoruz; orada sıkıntı. Genel müdürle ilgili söylemiyorum, sizin tutumunuzla ilgili söylüyorum.

BAŞKAN - Komisyon üyelerimizin talebi eğer metne bağlı kalma yönünde olursa biz de ona uyarız. Bizim her ne kadar soyadımız "Aydemir" de olsa uyar bir adamız, dolayısıyla sizi dinleriz Sayın Akar.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Peki, çok teşekkür ediyorum.