KOMİSYON KONUŞMASI

ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Bakanım, Bakanlığınızın kadına dönük çalışmalarıyla ilgili açıklamalar yaptınız, bunun için size teşekkür ediyorum.

Bazı sorular sormak istiyorum. Türkiye'de kadın istihdamının yüzde 27 olduğunu belirttiniz ve bunların içerisinde de tarımda çalışan kadın oranı yüzde 28 dediniz. Peki, normal verilen destekler dışında tarımda çalışan kadınlar için özellikle sosyal güvenlik alanında, farklı, daimîlik oluşturacak sosyal güvenlikle ilgili projeler hayata geçirmeyi düşünüyor musunuz? Bu birinci sorum olacak.

Diğeri: 2003 yılından bu yana kadın çiftçilere eğitimler verildiğini söylediniz. Ben de ilim Adana'da bunu takip ediyorum. Ancak, bu verilen eğitimlerin sürdürülebilirliği konusunda bir takip sistemi var mıdır? Örneğin, çilek yetiştiriciliği konusunda bir kadın çiftçiye eğitim verdiğinizde bu kadının ürettiği çileğin kapasitesi arttı mı ya da ürettiği çileği farklı şekillerde değerlendirebiliyor mu yani bunu girişimciliğe dönüştürüyor mu? Bu konularda Bakanlığınızın eğitim verdiğiniz kadın çiftçilere dönük bir takip sistemi var mıdır, bunu öğrenmek istiyorum.

Yine, bunun dışında, tarım ve sanayi entegrasyonu konusunda da hibe programlarınızdan bahsettiniz. Gerçekten, özellikle benim bölgem için, Çukurova Ovası için bu çok önemli bir program. Birçok çiftçinin bundan yararlandığını biliyorum ama biraz önceki sorduğum soruyu burada da sormak istiyorum. Özellikle organik tarım konusunda hibeler verildi ama organik tarım yapan çiftçilerimizin -kadın çiftçilerimiz de dâhil- ürettikleri ürünün pazarlanması konusunda ne yazık ki herhangi bir çalışma yok. Bu nedenle, şu anda organik tarım yapan çiftçilerin büyük bir kısmının ciddi sıkıntıları olduğunu biliyorum. Bu konuda Bakanlığınızın ne gibi çalışmaları var, onları öğrenmek istiyorum.

Ayrıca, bir konu daha var, bu gerçekten çok çok önemli. Yine, seçim bölgem Adana'da Ceyhan, İmamoğlu, Kozan, Yüreğir gibi ilçelerimizde hazine arazilerini ecrimisil yoluyla işleten çiftçilerimize belli bir bedel çıkarılarak bunları satın almaları, satın almadıkları takdirde ihale yoluyla üçüncü şahıslara satacaklarına dair resmî yazılar gönderiliyor. Şimdi, burada bir çelişki var, o da şu: Siz belirttiniz, bunu tüm çalışmalarınızda da takip ediyoruz, insanların köyüne dönmesi ve tarımla ilgilenmesi konusunda ciddi çalışmalar var fakat burada, hazine arazilerini işleten, özellikle o köyde oturan insanların çıkarılan bedellerle onu ödemesi mümkün değil. Örneğin Ceyhan'da oldu bu uygulama, ne yazık ki orada yaşayan çiftçilerin bir kısmı zilyetliğini üçüncü şahıslara devretmek zorunda kaldı, diğerleri ise müşteri yani o zilyetliği devredecek kişi bulamadıkları için üçüncü şahıslara ihale yoluyla satılmasına seyirci kalmak zorundalar. Şöyle bir şey çıktı ortaya: Bir tarafta, o köyde oturan ve artık elinde işletecek arazisi olmayan çiftçiler var; öbür tarafta, o köyde oturmayan, başka yerlerde oturan ama parası olduğu için o tarlaları yani hazine arazilerini alan başka üçüncü şahıslar var. Bu da sizin söylemiş olduğunuz projelere ne yazık ki sekte vuran bir gelişme, bir çalışma. Bu anlamda da çiftçilerimiz gerçekten şikâyetçi; özellikle zar zor, kıt kanaat bu işi yapanlar, azıcık, işte, hazineden arazi kiralayarak 10 dönüm, 20 dönüm, 30 dönüm işletenler. Bu konuda, mutlaka, sayın Bakanlığınızın, Hükûmetin diğer birimleriyle bir araya gelerek bir çözüm üretmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bir çözüm üretmenizi de sizden talep ediyoruz.

Teşekkür ederim.