| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İKÖ Kadının İlerlemesi Teşkilatı Tüzüğünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/889) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 05 .04.2018 |
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu niçin Meclise geliyor, anlayamıyorum. Bizim yasalarımıza, özellikle cumhuriyetin kazanımlarına baktığımız zaman bu gelenden çok daha ileri bir noktada olduğumuz kesin. Kadın hakları açısından baktığımızda, çok önceleri bunlar yapılmış edilmiş. Yani bunu neden getirdiler, bilmiyorum. Evet, İslam konferansında "Bundan daha iyi gelmesi lazım, daha iyisi yapılması..." diye belki tavsiyede bulunabilinirdi. Biz ne diye bunu getiriyoruz? Kadınımız zor durumda mı da "Bunu daha iyi noktaya getirsin." diye böyle bir şey var? Bunun altındaki yatan gerekçe, amaç, işte itiraz, şudur, budur yani neresinden bakarsak bakalım bir anlamı olmadığı gözüküyor.
Değerli arkadaşlar, kadınlar olarak sizin buna karşı çıkmanız lazım. "Arkadaş, benim Türkiye'de olmayan bir hakkım mı var, bu getirilenle daha iyi bir noktaya geleceğim?" diye kadının karşı durması lazım. Böyle bakıyorum konuya. Kadın haklarına karşı, Türk kadınına karşı bir zorlamadır yani bu sıkıntılı bir durumdur. Bunu sizin de takdirle görmeniz lazım, değerlendirmemiz lazım. Burada, Türk kadınına karşı yapılan bir haksızlık. Biraz daha ağır konuşmak gerekirse -onu yapmak istemiyorum ama- bu doğru olmamış diye düşünüyorum.
Şimdi, eğer gelecekte yapılacak bazı şeylere karşı bu bir şeyse zaten uluslararası anlaşmalara, Anayasa'mızdaki maddelere karşı bunun uygun olmayacağı açık.
Türkiye'de bazı uygulamaları görüyoruz değerli arkadaşlar, Değerli Başkanım. Komisyon olarak, siz Komisyon Başkanı olarak, milletvekilleri olarak hakikaten bizi üzdü. 18 Mart tiyatro gösterisinde kadına karşı yapılan tutum, kim tarafından yaptırıldıysa, kim tarafından planlanmışsa... Meclis Başkanıysa Meclis Başkanı. Bu konuda bir açıklama bile gelmedi. On iki dakikalık bir oyun dört dakikaya indiriliyor, kadınlar bir kenarda tutuluyor. Nerede? Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi bir yerde. Ben soruyorum burada -Komisyon Başkanı olarak- sayın milletvekillerimize: Gerçekten siz üzülmediniz mi? Buna baktığımızda, böyle bir konunun da bu olayların üstüne geldiği zaman haklı olarak kadın milletvekillerimiz endişe duyuyor. Uygulamalar ortada, gelen madde ortada.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Yapmayın Allah aşkına ya!
SELİNA DOĞAN (İstanbul) - Neyi yapmayın?
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Bakın, bir şey konuşuyorum. Biz sizi dinledik, değil mi? Eğer böyle bir şey varsa... Ne güzel konuştunuz, gayet güzel. Kadın-erkek eşitliği varsa...
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Türkiye Büyük Millet Meclisine sokmadığınız kadınlarımız burada. Bunları Türkiye Büyük Millet Meclisine almıyordunuz.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Çalışma hakkı engellenmedi mi burada?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Kim almıyordu?
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Bakın, ben tiyatroyu söylüyorum, tiyatroda olan olayı.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Cumhuriyet Halk Partisi sayesinde katıldı bu insanlar.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Ne alakası var?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Cumhuriyet Halk Partisi oyladığı için katıldı, Genel Başkanımız...
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Başkan, bir bitirelim, lütfen...
BAŞKAN - Sayın Demir, bitirdiyseniz, cevap için...
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Efendim, bitiremedim ki.
BAŞKAN - Bitirmediniz mi? Tamam.
Arkadaşlar...
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Basın ve sosyal medya üzerinden hamaset yapmayın.
BAŞKAN - Arkadaşlar...
Sayın Sula...
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Ya, lütfen, arkadaşlar...
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Merve Hanım'ın bu Meclisten tu kaka kovulduğuna âlem şahit, milletimiz unutmadı bunu.
SELİNA DOĞAN (İstanbul) - Nerede konuştuk Ayşe Hanım?
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - O akşam orada mıydınız?
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Olmamız gerekiyor mu?
ERTUĞRUL SOYSAL (Yozgat) - Ben oradaydım.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Siz de yoktunuz, biz de yoktuk, olmadığınız bir toplantıda konuşuyorsunuz görmüş gibi.
SELİNA DOĞAN (İstanbul) - Bire bir kadınlarla konuştuk.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Sosyal medya ve algı üzerine bunu yapmanız doğru değil.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - O daha çok sizin partinin kullandığı bir metottur. Biz, bizzat arkadaşlarla görüştük.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Siz de olmadığınız bir toplantı...
BAŞKAN - Arkadaşlar, konumuza dönelim.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Yapılanları doğru mu buluyorsunuz?
BAŞKAN - Sayın Demir, konumuza dönelim, İslam İşbirliği Teşkilatındaki konumuza dönelim.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Bir şey söylüyorum, yapılanları doğru mu buluyorsunuz? "Yapılmadı." diyorsanız, ayrı, eyvallah.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Görmediğiniz bir konu üzerine "Yapıldı." diyorsunuz.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Merve Hanım'ı Meclisten kovduğunuzdan dolayı bir özür borcunuz yok mudur bu kadınlara ve millete?
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Efendim, lütfen ya... Siz burada mıydınız? Ben de burada değildim, siz de burada değildiniz.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Kovulmadı.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Evet, kovdunuz, tu kaka kovdunuz.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Kendisi Türk vatandaşı olmadığı için... Milletvekilliği bu, Beyefendi. Kovulmadı, kendisi Türk vatandaşı olmadığı için milletvekilliği düştü.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Başkanım...
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Az samimiyet ya! Türk vatandaşı olmadığı için...
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Dinleyemiyoruz ya, birbirimizi dinlemiyoruz.
BAŞKAN - Doğruya "doğru" derseniz çok güzel olur, gerçekten bu sıkıntılarımızdan kurtuluruz.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Türk vatandaşı olmadığı için milletvekilliği düştü Ayşe Hanım, Türk vatandaşı olmayan milletvekili olamıyor.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Ayşe Hanım, bakın, ben sizin hiç sözünüzü kesmedim.
BAŞKAN - MHP'deki diğer kadın vekil başörtülüydü, onun da başı açıldı.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Ya, arkadaş, nereye getirdiniz?
BAŞKAN - Lütfen, çarpıtmayalım, doğruya doğru söylemeyi bir ilke edinelim siyasetçiler olarak.
Sayın Demir, konuya dönecekseniz sözü veriyorum size.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Arkadaşlar...
BAŞKAN - Sayın Demir, konuya dönecekseniz size söz vereyim yoksa mikrofonunuzu kapatacağım.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Arkadaşlar, ben, kadın doğum ihtisası yaparken Ege Üniversitesinde Türkiye'nin ilk başörtülü arkadaşımızı o an çalışmalarda, ameliyatlarda, doğumlarda en çok koruyan, en çok savunan bir arkadaşınızım.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Şahsınıza bir şey söylemiyoruz zaten.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Bir dakika ya... Lütfen... Bir şey söylüyorum ben.
O arkadaşımıza sahip çıkıp sonra kadın doğum uzmanı olup da şu anda İzmir'de hizmet veren bir arkadaşımız, her zaman da görüşürüz.
BAŞKAN - İstisnalar kaideyi bozmuyor demiştik az önce de.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Bunu istismar etmenin anlamı yok.
Bakın, şimdi sayın milletvekili diyor ki...
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Biz, verdiniz mi...
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Ya, lütfen, bir dakika, kardeşim ya... Sonra cevap verin.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Pardon. Devam edin, buyurun.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Konuyu, endişelerimizi size anlatıyoruz.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Tamam, buyurun.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Olabilir, siz görmeyebilirsiniz, ben söyleyeyim de sen istersen, ne kadar alırsan...
BAŞKAN - Ama tasarıyı konuşalım Sayın Demir, gündem maddemizle ilgili şeyleri konuşalım, lütfen gündeme gelelim.
Buyurun.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Değerli milletvekili arkadaşımız İsveç'ten örnek verdi.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Evet, verdim.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Güzel.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Doğru bir örnek.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Ya "yanlış" demedim, bir dakika, lütfen, dinleyin.
İsveç'te kadınlara seçme, seçilme hakkı 1970'lerde verildi. Değerli arkadaşlar, biz 1930'larda aldık.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Biz ne zaman Meclise girdik?
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Efendim?
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Ben ne zaman Meclise girdim bu hâlimle?
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Efendim, bakın, bir şey söylüyorum, siz o zaman biraz sonra söyleyin.
Sizinle ilgili bir şey anlatmaya çalışıyorum. Meslektaşım diyorum, türbanlı, Türkiye'nin ilklerinden, en çok ben korudum diyorum.
Değerli arkadaşlar, benim endişelerim var. Bir erkek olarak bunu kadınlarımıza yakıştırmadığımı belirtmek istiyorum.
Teşekkür ederim.