| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İKÖ Kadının İlerlemesi Teşkilatı Tüzüğünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/889) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 05 .04.2018 |
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) - Başkanım, bizim için bir sıkıntı yok, aslında karşılıklı konuştuğumuzda birbirimizin fikirlerini öğreniyoruz; o, çok daha kıymetli diye düşünüyorum.
BAŞKAN - Çok güzel, daha alçak tondan, daha sakin; değil mi?
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) - Ben çok sakinim, hiçbir sıkıntı yok...
BAŞKAN - İşte, böyle güzel bir örnek, teşekkür ederiz.
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) - ...tıpkı daha önce yaptığımız çalışmalar gibi bir Meclis faaliyeti yürütüyoruz şu anda.
BAŞKAN - Güzel bir yolculuk yaptık Sayın Elif Hanım'la, Amerika'da on gün kadar birlikte olduk, gerçekten muhalefet partisi ve iktidar partisinin milletvekilleri bu şekilde güzel bir örnek teşkil etti. Kendisini ben kutluyorum, kendisinin yaklaşımı çok güzeldi.
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) - Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Karşılıklı konuşup birbirimizi dinleyebilme imkânları oluştu.
Teşekkür ederiz.
Bu vesileyle de ifade edeyim.
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) - Ben de size teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, hepimiz söylüyoruz, Türkiye Cumhuriyeti'nde kadının yeri diğer İslam ülkelerine örnek olacak şekilde ve bu çalışmaya da bu nedenle katılmak istediğimizi belirttiniz. Doğru mu anladım arkadaşlar?
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI ORTA DOĞU VE KUZEY AFRİKA GENEL MÜDÜRÜ BÜYÜKELÇİ KEREM AHMET KIRATLI - Evet.
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) - Teşekkür ediyorum.
Peki, ben şunu merak ediyorum: Bu tüzüğe imza atan diğer ülkeler hangileridir ve bu ülkelerde kadın-erkek eşitliği hangi durumdadır, kadının yasal hakları hangi durumdadır? Bunları öğrenmek istiyorum. Bu, birincisi.
İkincisi: Mademki biz bu ülkelere lider ülke olacağız ki gerçekten öyle, yani biraz önce baktım bizim imzamız olan diğer ülkelerin isimlerine baktığımda ve basından izlediğimiz kadarıyla evet, Türkiye Cumhuriyeti yasalarıyla ve birçok uygulamasıyla da bu ülkelere liderlik yapabilecek bir ülke. Bu konuda da hemfikiriz. Peki, neden tüzüğün girişi ve diğer maddeleri bizim o ülkeleri getirmek istediğimiz seviyeye uygun değil? Neden bizim dilimiz, bizim iç hukuktaki dilimiz kullanılmadı? Taraf olduğumuz diğer uluslararası sözleşmelerde yükümlülük altına girdiğimiz dil kullanılmadı?
Şimdi, hepimizin -kesinlikle, yüzde yüz inanıyorum- muradımız bu ülkede ve bu dünyada yaşayan kadınların gerçekten eşit haklı, insan haklarına sahip bir kişi olarak, birey olarak yaşaması. Hepimiz bunu arzu ediyoruz. O hâlde, muradımız da Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarına, uygulamalarına uygun diğer ülkelerde de kadınlara hak sağlamaksa, bu konuda çalışmalar yapmaksa bizim ricamız, o zaman bu dili buna uygun hâle getirelim. Elbette ki Suudi Arabistan'da bir kadının araç kullanmasını ve bu konuda Kral'ın izin verdiğini okuduğumda ben bir kadın olarak mutlu oldum çünkü biliyorum ki araç kullanamayan bir kadın, örneğin evinde çocuğu ya da bir büyüğü hasta olduğunda eğer ambulans -bilmiyorum oradaki sağlık sistemi nedir- hemen gelemiyorsa o kadının arabasına binip o hastasını hastaneye götürmesi kadar çok önemli bir şey yok. Suudi Arabistanlı bir kadın tanımadım, yaşamımda öyle bir arkadaşlığım olmadı ama orada yaşayan kadınlar için, onu gazetede okuduğumda ben gerçekten mutlu oldum arkadaşlar. Bu anlamda elbette diğer İslam ülkelerinde yaşayan kadınların gerçekten eşit haklı birey olması konusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin yapacağı her katkıda biz de o işin içinde olmak elbette isteriz ama şu dil bizi rahatsız etti arkadaşlar, özür diliyorum, bu dil gerçekten Türkiye Cumhuriyeti'nde cumhuriyet kurulmadan önce, Osmanlı döneminde başlayan kadınlara verilen haklar ve devamında artarak devam eden ve gerçekten CEDAW Sözleşmesi gibi, İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerle de yasal düzeyde çok iyi noktalara gelen haklarımız varken böyle bir dilin kullanıldığı bir tüzüğe biz bu nedenle imza koymak istemiyoruz. Yoksa sizin söylediğiniz gerekçelerin tamamını elbette biz de kabul ederiz yani bırakın İslam dünyasını bu dünyada yaşayan her kadının insan olarak yaşaması, insanca yaşaması hepimizin muradıdır ve arzusudur. Bu anlamda da dediğim gibi, diğer imza atan ülkelerin kadınlarıyla ilgili anayasalarında ve yasalarında düzenleme nelerdir? Bunları öncelikle öğrenmek istiyorum. Özür dilerim, bu konuda benim bilgim yeterli değil. Bu konuda bizi bilgilendirirseniz ve bu tüzükteki bu dilin düzeltilmesi, bizim kadınları ulaştırmak istediğimiz düzeyi temsil edecek bir dil hâline gelebilir mi? Bu konuda da soruma cevap alırsam devamında belki de çok daha iyi bir noktaya gelebiliriz.
Teşekkür ediyorum.