| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .01.2015 |
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Çok kısa... Fazla zamanınızı almayacağım.
BAŞKAN - Yok, zaman bakımından değil de, cevabı gerektirecek bir şey olmasın lütfen.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Yok, yok, hayır, öyle cevabı gerektirecek bir şey söylemem.
Şimdi, Sayın Şahin, mesele şu, konuşmamda da söyledim: Biz, iç güvenlik birimlerinin, Jandarmanın da, sivil otoritenin denetimine ve kontrolüne alınmasına karşı değiliz. Bizim karşı olduğumuz husus, bu birimlerin, bu kurumların siyasallaştırılmasıdır. Bakın, sizin düzenlemeniz bunu gerektiriyor. Nasıl? Şimdi, bu sadece Jandarmada değil, tüm birimlerde öyledir. Siz il ve ilçe jandarma komutanlarının atanmasında, görevden alınmalarında ve yer değiştirmelerinde Jandarma Genel Komutanını devre dışı bırakırsanız bu, o kurumun iç işleyişine, hiyerarşik yapısına ve disiplinine aykırı olur, bunları bizim göz önünde bulundurmamız lazım. Yine, Jandarma personelinin görevden uzaklaştırılmasında siz Jandarmanın sıralı amirlerini dışarıda bırakırsanız bu, gene o kurumun hiyerarşik yapısına aykırı olur. Bu sadece Jandarma için değil, tüm kurumlar için geçerlidir yani bu yönetim tekniği bunu gerektirir. Bizim üzerinde durduğumuz husus budur, bu yanlıştır. Bu yanlışı siz de biliyorsunuz, küçük bir cümle ilave ediyorsunuz, "Gerektiğinde Jandarma Genel Komutanı teklifte bulunabilir." Bu, sizin mahcubiyetinizin ifadesidir. Bu düzenleme böyle olmaz, bizim söylediğimiz budur. Siyasallaştırma ayrıdır, siyasi otoritenin kontrolüne almak ayrıdır; birincisi bu.
Demin İlyas Bey bir şey söyledi, "Arşivler, kütüphaneler..." falan dedi; arkadaşlar, mesele şu, uzatmayacağım: Elbette arşivlerimizin incelenmesi, arşivlerdeki bilgilere ulaşılması gerekir. Bunun için Osmanlıcanın zorunlu ders olmasına gerek yok ki. Üniversitelerde Osmanlıca bölümü açarsınız, okullarda Osmanlıcayı seçimlik ders yaparsınız, orada sorun yok, bizim orada bir sorunumuz yok. Sorun, Sayın Cumhurbaşkanının buyurgan bir tavırla "İsteseniz de öğreneceksiniz, istemeseniz de öğreneceksiniz; isteseniz de öğreteceğiz, istemeseniz de öğreteceğiz." söylemidir. Bizim karşı çıktığımız husus bu, bana göre hepimizin karşı çıkması lazım. Yoksa biz Osmanlıcanın arşivlerden öğrenilmesine, Osmanlıca arşivlerin incelenmesine karşı değiliz. Üniversitelerde açılabilir, seçimlik olabilir. Bunları söylemek istedim.
Teşekkür ederim.