KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Sayın Bakanım, teşekkür ediyoruz güzel sunumlarınız için.

Birkaç noktada, arkadaşlarımız da belirttiler de... Bir kere gönüllülük esastır, 657 mefhumuyla bunun çözülemeyeceğine hemfikiriz.

Ben bir şey sormak istiyorum: ASDEP elemanlarımız hangi statüdeler? Şu bakımdan yani sözleşmeli mi, memur mu?

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - ASDEP elemanlarımız hizmet alım ihalesiyle alınmış elemanlarımızdı. Şimdi, yeni taşerona kadro uygulamasıyla bunlar kadrolu hâle geldiler.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Bunların görevde yükselme, liyakat, başarı sistemini bu yöne aktarmamızda yarar olacağına inanıyorum. Yani gönüllülüğe doğru kaydırıldığında daha çok verimli olanların daha hızlı yükseleceğine dair...

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Siz tam "Memur şeyine kaydıralım." diyorsunuz.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Hayır, öyle değil yani bir gönüllülük esasında nasıl çalıştırılırsa... Bunu başka bir şeye dayandıracağım.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Bakın, biz ASDEP personelimizi çok özel seçerek aldık, önce onu ifade edeyim Sayın Vekilim. Gerçekten hizmet aşkı olan, vatanına hizmeti bir görev olarak bilen ve aşkla bu işi yapacak kişileri seçmeye özen gösterdik, gayret ettik. Ben hizmet içi eğitimlere katılıyorum ama Antalya'da gerçekleştirdiğimiz ASDEP eğitimi bambaşkaydı. Gerçekten gencecik, pırıl pırıl, iyi yetişmiş gençlerimiz bir an önce sahada milletimize ulaşmak için heyecanla bekler şekilde eğitimde beraber olduk. Çok özel seçerek gerçekten hizmet aşkıyla dolu kişileri almaya mesleki olarak da...

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Üniversite... Herhangi bir üniversite?

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Hepsi üniversite mezunu. Sosyolog, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, rehberlik ve psikolojik danışmanlık mezunları yani mesleki anlamda bu incelemelere uygun kişileri seçtik.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Bunu niçin söylüyorum? Şimdi, yaptığımız seyahatlerde bazı kurumlarda böyle çok başarılı elemanlar üzerinden herkes... Mesela, İstanbul Müftülüğünde Kadıköy'deki bir imamdan bahsediliyor ama bir kişi, okullardaki öğretmenlerden bahsediliyor, bunların hepsi de memur. Dolayısıyla 657'ye göre saati bittiği vakit gözü serviste olan bir insanla bu sorunu çözmemizde biraz zorlanacağız. Onun için söylemiştim.

İkincisi, bütün bu olayı bir hastalık olarak -siz de bir hekimisiniz- ele aldığımızda, bu hastalığın önleyici tedbirleri tabii ki -içimizde hekim olanlarımız var- çok daha ucuz ve çok daha kalıcı sonuçlar içeren bir yöntemdir. Hastalığa bulaştıktan sonra tedavinin hem başarı şansı düşük hem de sizlerin de bildiği gibi, geri dönüşümü mümkündür.

Şimdi, burada yeni bir şeyler yapmak lazım. İstanbul'daki toplantıda Yeşilaya gelmiş arkadaşlarımız bir şeyler söylemişlerdi. Orada demişlerdi ki: "Bizim orta yaşla bir işimiz yok." Çünkü nüfusun büyük bir kısmı, bu meseleyle karşılaşmışların büyük bir kısmı genç nüfus. Dolayısıyla adı üzerinde "delikanlı." İçerisinde bir enerji olanlar. Bu enerjiyi bir dışa salmak lazım. Bunun için, mesela, ben, Tarım Bakanlığıyla bir ortak proje çünkü buradaki koruyucu hekimlik görevi, en büyük yük sizin üzerinizde, bunun farkındayız, yükünüz çok ağır. Mesela, sera yani bu enerjinin bir şekilde dışa salınımı lazım gençler üzerinde. En kolay tedavi, o da yirmi sekiz gün sonrasında tekrar aynı aileye, aynı ortama, aynı mahalleye gönderiliyor. Ama bunlar bir projeyle oradan alınıp, o aileden, o bölgeden, çevreden uzaklaştırılıp doğayla, insanla, hayvanla buluşturulduğunda, ben, eminim ki o enerjinin biraz olsun dışa salınımında bir yol almış olacağız. Aksi takdirde, yani sorun o kadar büyük ki... Hepimiz biliyoruz, Güney Kore uyuşturucuyla mücadeleyi bırakmış. Çok ilginç çünkü önüne şey geçiyor, sanal uyuşturucu onun önüne geçtiği için. İşte, biz daha iyiyiz. İngiltere'de STK'ler "Getir 5 enjektörünü, vereyim sana temiz 5 enjektörünü." modeline geçmişler. Maksat bir dokunmayı sağlamaktır.

Dolayısıyla biz onlara göre çok iyiyiz ama o yere gelmeden bir şeyler yapmamız lazım. Doğayla, hayvanla, hayvancılıkta buluşturmanın doğru bir yol olacağına inanıyorum. Bunda da motor güç sizin...

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Siz, madde kullanmış kişiler için söylüyorsunuz doğayla, hayvancılıkla buluşturalım, değil mi?

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Tabii, tabii... Temizlenmiş, arınmış.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - İşte, bu yeni gerçekleştirilecek olan Bahar rehabilitasyon modelinde bu söylediğiniz şeylerin hepsi var. Bunlar zaten -siz de mutlaka yurt dışı örneklerinden filan duydunuz da bunları ifade ediyorsunuz- Bahar'da, yeni rehabilitasyon sürecinde bunların hepsi olacak. Biz "Bahar" denen altı aylık rehabilitasyon sürecinin son ayında devreye gireceğiz Aile Bakanlığı olarak, sosyal uyum kısmına geçeceğiz gündüzlü olarak. Bahar modeli yatılı olarak Sağlık Bakanlığının yürüteceği, bütün bu söylediğimiz unsurları da içinde barındıran bir model.

Biz ASDEP görevlilerimiz için de şunu söylüyoruz: "Görevli değil gönüllü, atanmış değil adanmış." Yani sloganımız bu. Bütün görevlilerimizi "Görevli değil gönüllü olacaksınız, atanmış değil millete adanmış olacaksınız." diye de motive ediyoruz.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Yani motivasyonu artırmak gayesiyle onların gelecekte Bakanlığa... Şimdi, bütün sözleşmelilerin gözünde şu vardır: Kadrolu olmak vardır. Onlar da insandır. İnsan psikolojisini biliyorsunuz.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Kadrolu onlar.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Şu an kadrolu oldular Vekilim, sorun kalmadı.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Yok, yok, şunu demek istiyorum: Yani Bakanlıkta yükselişiniz başarınıza bağlıdır gibi bir kuralı getirdiğimizde...

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Sayın Vekilim, bismillah, daha yeni kadroya aldık.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Hayır, hayır...

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Daha bunlar yeni genç insanlar, yeni işe girdiler. Birçoğunun ilk iş tecrübesi.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Yeni işe giriyorlar. Bunların hepsiyle sahada dokunma hâlindeyiz. Dolayısıyla liyakat, başarı, onları bir motivasyon içerisinde sürükleyecektir.

Teşekkürler.