| Komisyon Adı | : | (10 / 114, 365, 378, 494, 702, 884, 1423, 1431, 1442, 1449, 1597, 1787, 1808, 1949, 1955, 1970, 2056, 2092, 2094, 2095, 2096, 2097, 2098, 2099) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Türkiye Yeşilay Cemiyeti 2. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dinç'in, davranışsal bağımlılık olarak internet ve teknoloji bağımlılığı, önlenmesi için öneriler ve Yeşilay olarak yapılan çalışmalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 21 .03.2018 |
ALİM TUNÇ (Uşak) - Teşekkür ediyorum hem sunum için hem Başkanım siz söz verdiğiniz için.
Bugün 21 Mart, baharın da müjdelendiği bir gün; o nedenle Nevruz Bayramı'nı da kutluyorum arkadaşlarımızın ve tüm ülkemizin.
Sayın Hocam, gerçekten az önceki konuyla ilgili kısmen cevap verdiniz yani bu sektörel bazda yapılan işlerin ve bu konudaki finans boyutundan dolayı bu işin önlenememesi... Şükrü Bey'in sorduğu sorulardan, ben biraz daha bir yönüne... Siz sunumunuzda, çocuklarımızın bir saat, iki saat ortalama ekran ya da oyun ya da televizyonla ilgili önerilerde bulundunuz ama bizim toplumumuzda, şu anda, baktığımızda, bizler dâhil olmak üzere, tamamıyla patolojik bir ortamdayız. Yani internet olarak, milletvekilleri olarak biz günde -kendi adıma söyleyeyim- en azından dört, beş saatimizi ya internette bakarak ya da telefona gelen mesajlara bakmak suretiyle geçiriyoruz ve toplumda da genellikle bu "whatsapp", her türlü mesajlaşmalar olduğu için, genellikle de en çok cep telefonlarıyla olan bir bağımlılık "Acaba geldi mi haber, gelmedi mi?" her seferinde buna bakıyoruz veya bizler de haberlerden hızlı öğrenebilmek ve bu konuda açıklama yapmak ya da bir müddet sonra bu bağımlı hâle geliyor. Sabah kalkar kalkmaz ilk önce haberlere bakıyoruz. O sitede var, diğer site, diğer site... Bu şekilde bir yaşantımız var. Şimdi, çocuklarımıza da biz en fazla problem çıkmasın, oturduğu yerde otursun, herhangi bir yaramazlık yapmasın diye cep telefonumuzu veriyoruz veya televizyonu açıyoruz ve saatlerce bu tür davranışla karşılaşıyor ve ondan sonra da zaten alamıyoruz önünü. Şimdi, bunlarla ilgili ne yapılabilir? Yani, bizler bu konuda neler yapabiliriz? Onu sormak istiyorum. Yani toplumsal bazda gerçi bunların, biraz önce de Kore örneğini verdiniz, yani zorla bir şey yaptığınızda daha fazla tepki topluyor ve hiçbir amaca ulaşamıyor. Bunlarla ilgili mücadelemizi yapmamız gerekir.
Bir de şunu söylemek istiyorum veya bu konudaki araştırmalarımız aynı yönde mi? Teknoloji ve yenilikle ilgili olduğu için çocuklarla ilgili, ebeveynlerin çocukların önüne geçme şansı yok. Yani onların takip ettikleri site veya bununla ilgili şeylerde yeni teknolojilere çocuklara göre bizim adapte olmamız biraz daha zor ve takip etmemiz daha zor. Bunlarla ilgili ne yapılabilir? Bir de internet kafelerle ilgili geçmişte çalışmalar yapılmıştı, ben de bu çalışmalarda yer aldım ve bunların doğru kullanımı -odaları var çünkü- bunlarla ilgili, bunları faydalı yöne yöneltmeyle ilgili bir çalışmanız oldu mu veya bu konuda son durum nedir?
Teşekkür ederim.