| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/935) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 16 .04.2018 |
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim Başkanım.
Ben de herkesi saygıyla selamlıyorum.
Cezaların caydırıcı etkisi olduğunu düşünüyorum çünkü cezalar gerçekten bazı insanlar için korku verebiliyor. En son Müge Anlı'da bir program vardı, bir küçük çocuğa tekrar tecavüz edip öldüren: "Korkuyorum, korkuyorum..." diye o psikolojide. Yani gerçekten cezalar bu konuda etkili diye düşünüyorum.
Kimyasal kastrasyonda aslında çok... Ben bir eczacı olarak da gerçekten bu etkilerin vücuttaki kimyasal yapıyla ve hormonlarla etkili olduğunu düşünüyorum bu tür hastalıklı kişilerin ve bunların tedavisi için de bunların yapılması gerektiği kanısındayım.
Daha önceki toplantımızda da görüşmüştük biz. Yine CHP, HDP sürekli faili işleyenlere sahip çıkarak yorum yapıyorlar.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) -Lütfen... Lütfen...
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Çok ağır bir itham... Lütfen...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Yok. Evet, onlar çok mağdur. Dinleyin lütfen. Ben sizi dinledim. O arada seslendim mi?
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Cinsel istismara "Bir kereden bir şey olmaz." diyen Cumhuriyet Halk Partisi...
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - İyi dinlememişsiniz.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Hayır, daha önce de dinledim.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Bence iyi dinlememişsiniz.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Bakın, bir dinleyin beni.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Ama siz ağır, suçlayıcı bir cümle kurdunuz.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Hayır. Ama bakın, bütün yazılan şeylerde bakalım, hep söylenen işte: "Bu ceza mağdurları şöyle etkileyecek, vücutsal bütünselliğini etkileyecek ve biz idamı niye kaldırdık, bilmem ne..."
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Bunu sadece biz söylemiyoruz, bilim insanları, uygulayıcılar söylüyor.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ya, biz gidelim madem, bunları kucaklayalım, sarılalım...
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Siz kucakladınız mı?
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ne münasebet!
İLHAN CİHANER (İstanbul) - Hayır hepsini asalım. Hepsini asalım.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Asalım. Eğer tecavüz ettiyse o çocuğa...
İLHAN CİHANER (İstanbul) - Hayır, "Hepsini asalım." diyorsanız konuşacak bir şey yok zaten.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) -Bakın, tecavüz ettiyse ve o çocuğun hayatını mahvettiyse en ağır cezayı vermemiz lazım.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Biz etkin cezayı bulalım diyoruz.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - "Bir kereden bir şey olmaz." diyen biz değildik vallahi.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ama dinlemiyorsunuz ki...
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Önemli olan bataklığı kurutmak.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Onun için de çalışma yapalım ama bu cezayı da vermek zorundayız.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Biz herkesten etkileniyoruz.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Bir vaka o. Biz binlerce vakayla karşılaştık.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Bir değil, biz de karşılaşıyoruz. Ben kadın kolları başkanlığı yaptım. Mahalle mahalle, birçok şeye de...
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Ooo, bakın, şimdi faaliyetlerimizi oturup burada konuşuyoruz.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Bakın arkadaşlar, yani burada gece...
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Sayın Başkan...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Bir dinleyin... Yani gece... O çocuğun bir hayatı mahvolmuş vaziyette. Biz kimi savunuyoruz arkadaşlar? Cezaları indirelim...
BAŞKAN - Lütfen dinleyelim arkadaşlar.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Sayın Başkan, bir dakika...
BAŞKAN - Sözünü bitirsin, söz vereceğim Candan Hanım.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Ama Sayın Başkan...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ama siz dinlemiyorsunuz. Bakın, o zaman fail işleyenleri koruyalım.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Gördüklerini ifade etti. Bizim faili koruduğumuzu söylüyor.
BAŞKAN - Bir ağızdan konuşmayalım arkadaşlar.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Evet, öyle dediniz arkadaşlar.
BAŞKAN - Bir saniye... Nursel Hanım, bir saniye...
Arkadaşlar, herkes konuştu, açıkça fikrini söyledi. Şimdi Nursel Hanım da söylüyor.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Bakın, kimseyi suçlayıcı konuşmadı ama.
BAŞKAN - Uygun olabilir, olmayabilir. Söz vereceğim, cevap vereceksiniz.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Hayır, cevap değil...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ya, benden sonra söz alın, söyleyin ama.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Çok ayıp! Lütfen... Bu iftiradır.
BAŞKAN - Lütfen insicamı bozmayalım. Bizim de katılmadığımız noktalar vardı, dinledik.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Bu üslupla konuşmak doğru değil.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Şimdi, siz bir sefer hiç konuşmayın yani çünkü çocukların eline taş verip...
BAŞKAN - Hep bir ağızdan konuşunca bir şey olmuyor.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Ama biz sizleri iki saatten beri çok olgun bir tavırla dinliyoruz. Sizlerin de konuşmalarında bizim beğenmediğimiz taraflar vardır aslında ama biz dinledik.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Niye ağır geliyor arkadaşlar? Niye zorunuza gitti söylediklerim?
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Ay, bir defa edebiyatınızla gerçekten... İftira atıp kalkıp böyle gitmeye gerek yok.
BAŞKAN - Seviyeyi düşürmeyelim, sesimizi yükseltmeyelim.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Çocukları dağa çıkarırken, eline taş verirken, kız çocuklarını dağda teröristlere tecavüz ettirirken siz bu hakları konuşun arkadaşlar.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Ooo...
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Bu konuşmalara müdahale edin Sayın Başkan.
BAŞKAN - Arkadaşlar... Nursel Hanım, konunuza dönün. Söz atmayın.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Sayın Köksal, lütfen... Ara vereceğim ama.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Cumhuriyet Halk Partisi kucaklıyor...
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Suçlama var, iftira var, itham var.
BAŞKAN - Söz alıp cevap verin.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Ama müdahale etmeniz gerekir.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Sürekli böyle mağdur konuşulmadı yani benim dikkatimi çeken o oldu. Bir çocuk... Mağdur hiç konuşulmadı.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Mağdur hiç olmasın dedik. Olmaması için ne yapılması gerektiği konuşuldu.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ama, bak, mağdur hiç konuşulmadı; onun yaşadığı hayat, onun ailesi, toplumdaki yarası konuşulmadı. Ya, biz bu cezayı verince fail ne olur, nasıl olur, nasıl bir hayatı olur, ne yapılır? Tabii ki bu, sonuç bu.
Şimdi, bunu siz de konuşun, basında da konuşun, çıkın televizyonlarda falan her yerde, biz de konuşalım ama inanın...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Gerçekten çok yanlış... Gerçekten çok yanlış...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Bakın, toplumda insanların ciğeri yanıyor bu konuda. Biz bunları hafifleterek cezalarını yani bunları daha çabuk hapis...
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Biz hafifletin demedik ki.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Biz burada defalarca...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ama ne diyorsunuz? Bakın "Cezaları artırmayalım." diyorsunuz, ondan sonra...
BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım. Siz de cevabını verin gerekirse.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Bak, ona da çalışalım. Arkadaşlar, ona da çalışalım. Bu komisyondan sonra toplanalım, hep beraber bunlar için yani Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, yine bir çalışma yapalım. Yani biz bunların olmasından yana değiliz ama sizde öyle bir kanı oluşmuş ki, mesela, konuşuyorsunuz arkadaşlar, işte, erken yaşta evlilikleri biz sanki çok normal karşılıyormuşuz gibi.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Kim bunu ima etti ya? Hangi konuşmada ima edildi?
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ya şey konuştu...
BAŞKAN - Sibel Hanım... Karşılıklı konuşmayın.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Bakın arkadaşlar, biz çocuklar ve kızlar okula diye...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Siz bir iddia söylüyorsunuz. Hangi konuşmacı bunu iddia etti?
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Konuşmadınız mı? Siz de konuştunuz, siz de konuştunuz, siz de konuştunuz.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hangi konuşmacı? Söyler misiniz? Siz bir iddiada bulunuyorsunuz, hangi konuşmacı iddiada bulundu, söyler misiniz? Söylemeniz gerekiyor.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Siz algılamak istediklerinizi söylüyorsunuz.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - İşinize gelmeyince böyle hırçınlaşıyorsunuz.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır, genel konuşuyorsunuz. Hangi konuşmacı erken yaşta...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Şimdi, arkadaşlar, bakın, biz çocukları okullara yollayarak, kızlarımızı okullara yollayarak, kızlarımızı okullara teşvik ederek biz aslında bu küçük yaştaki evliliklerin bence önüne de geçtik ve yasaklarla da geçtik.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bilinç altınızdakileri konuşuyorsunuz.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Toplum üzerinde biz "Çocuk gelinlere karşıyız." diye çalışmalar yaptık.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tamam da kim söyledi bunu, hangi konuşmacı sizin söylediğiniz ithamı yaptı söyler misiniz?
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Yapmadı mı arkadaşlar? Yani ben anlamıyorum...
BAŞKAN - Arkadaşlar... Sibel Hanım, fikrinizi söz alın söyleyin. Tamam, mutlaka söz vereceğim size.
Tamam Nursel Hanım, siz de...
(Karşılıklı konuşmalar)
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Her türlü şeyi söylediniz yani yapmayın şimdi.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ben dinliyorum, sabırla dinliyorum.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Şimdi, hayatı mahvolmuş bir çocuk için gerçekten de en ağır cezayı vermeliyiz.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Akranlar birbirine her haltı yiyince her şey normal, nikâh olunca normal değil.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Nasıl konuşuyorsunuz? Kim bunu ima etti Allah aşkına?
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Söylemek istediğiniz buydu.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Çok yanlış bir yere gidiyor.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Öyle ama, o anlaşıldı.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - "Halt"la kastınız nedir çok merak ettim.
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Nursel Hanım sözünü bitirsin.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ama yanlış bir şey söylüyor.
BAŞKAN - Tamam, cevabını verin Sibel Hanım, söz alın.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ne demek "Akranlar her haltı yemek." Nedir bu ya? Bu Parlamentonun çatısı altında söylenecek bir şey mi?
BAŞKAN - Tamam, her şey kayda giriyor, merak etmeyin.
Nursel Hanım, toparlayın.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Kayıtlardan çıkaralım, anlatalım, sonradan tekrar biz sizinle bir araya gelip konuşalım.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Ama çok tahammülsüz geliyorsunuz.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tahammülsüz değil çok ağır şeyler söylüyorsunuz.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Biz iki buçuk saatten beri çok sükûnetle dinledik.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ama çok ağır bir şey söylüyorsunuz.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Bizim de tahammül edemeyeceğimiz sözleriniz vardı aslında ama çağdaşlık dinlemeyi gerektirir, fikirlere hürmeti gerektirir.
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bir milletvekiline yakışmıyor.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Sizin yaptıklarınız çok yakışıyor. İki buçuk saat dinledi. Dinlemeyi öğrenmediniz mi?
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Siz aslında bu milletin inancına, kültürüne, millete tahammül edemiyorsunuz. Aslında yaptığınız bu.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Nasıl bir konuşma bu? Nasıl bir konuşma? Siz bu milletin inancını...
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Evet, yani şu konuşmalarınızdan ben bunu anlıyorum.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Çok ayıp!
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Niçin o zaman, niçin dinlemiyorsunuz hatibi? Niçin dinlemiyorsunuz?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Grubunuz adına ilk cümleniz "Failleri kucaklıyorsunuz." Çok ayıp!
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Bak, siz...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Siz bizim inancımızı sorguluyor musunuz?
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Bakın, siz de bizim inancımızı sorgulamıyorsunuz.
BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım arkadaşlar. Lütfen... Lütfen dinleyelim.
İmran Bey, lütfen...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Yapacağım, bir dakika...
BAŞKAN - Nursel Hanım...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Söz hakkı bende...
BAŞKAN - Candan Hanım...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Candan Hanım, lütfen yani ama...
BAŞKAN - Arkadaşlar,yakışmıyor ama. Lütfen dinleyin Sibel Hanım... Ama olmuyor... Ama olmuyor... Cevap vereceğim.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Benkonuşacağım. Konuşma şeyi bende. Lütfen arkadaşlar, bunu bir dinleyin.
BAŞKAN - Candan Hanım...
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - O zaman dinleyeceksiniz, o zaman dinleyeceksiniz. Niçin tahammül edemiyorsunuz hatibe?
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır, niye tahammül edemeyelim?
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Edemiyorsunuz.
BAŞKAN - Soruyu... Arkadaşlar...
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - İki saatten beri biz sizi hep dinledik, bütün fikirlerinize katılmıyorduk aslında ama bakın, siz burayı dinlemiyorsunuz.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Hocam... Hocam...
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Failleri koruyorsunuz diyor. Böyle şey olur mu?
BAŞKAN - Arkadaşlar, karşılıklı olmasın, lütfen ya.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Demediniz mi? Demediniz mi? Bak, biraz önce konuşulan şeylerde... Bak, evlilik yapmış severek ya kaçarak, çocukları olmuş, bugün yine birisi bizi aradı. Ben dedim ki gitsin CHP'ye kendini anlatsın.
BAŞKAN - Arkadaşlar, Nursel Hanım'ı dinlerseniz...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Biz oradaki tecavüzleri korumak için o yasa için çalışmadık ki.
BAŞKAN - Nursel Hanım, bir saniye...
Nursel Hanım'ı dinlerseniz neyi demek istediğini neyi demek istemediğini çok daha iyi anlayacağız siz de biz de ve cevap...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Sibel Hanım, lütfen... Siz de cevabınızı verin. Lütfen...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - ...kimin söylediğini belirtsin.
BAŞKAN - Tamam. Nursel Hanım, duydunuz mu? Tamam. Şimdi devam edin ama lütfen...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Bakın, Şenal Hanım konuştu, konuşurken söyledi. Ben öyle algıladım yani isim olarak da verebilirim.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tutanaklarını getirip lütfen tekrar okur musunuz burada.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Tamam, tekrar oturup konuşuruz da birazdan kahve de içeriz, beraber oturup konuşuruz da.
BAŞKAN - Tamam, tamamlasın arkadaşlar.
Şenal Hanım...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Tamam, görüşelim. Siz sürekli konuştuğunuz her şeyde cezayı fazlalaştırmanın yanlışlığından konuştunuz.
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Biz düşüncelerimizi söylüyoruz burada.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ben de düşüncemi söylüyorum. Ben ne söylüyorum?
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - İyi dinlememişsiniz ama.
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Dinlemiş olsanız bunu söylemezsiniz.
BAŞKAN - Nursel Hanım, devam edelim.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Zaten sizin ile biz niye çalışma yapamıyoruz? İşte bu yüzden.
BAŞKAN - Nursel Hanım, cevap vermeyelim, devam edelim.
Sözlerinizi tamamlayın.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Kiminle çalışma yapıyorsunuz ki siz?
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Sizlerle... Hepimiz Meclisteyiz, yasa çıkarıyoruz.
BAŞKAN - Nursel Hanım, karşılıklı konuşmayın.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bu salonda herkes bu konuşmaları dinledi. Buradaki konuşmacıların neyi ima etmek istediğini herkes çok iyi anladı.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ben öyle anladım. Diğerleri nasıl anladıysa bilmiyorum.
BAŞKAN - Lütfen, karşılıklı konuşmayalım. Sibel Hanım, lütfen...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Tamam, yanlış da olabilir doğru da. Ben öyle anladım.
Şimdi ben konuşmamı yapacağım.
BAŞKAN - Nursel Hanım, tamamlayın sözlerinizi. Ondan sonra Yılmaz Bey'e söz vereceğim.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - İnşallah, tabii ki bu diğer komisyonda da çalışılacak ama bence kastrasyonun çok gerekli olduğunu düşünüyorum ve cezaların da ağırlaştırılmasından yanayım çünkü toplumun vicdanı sızlıyor. Bu konuda en son gördüğümüz, televizyonlardan izlediğimiz olaylarda dahi bizi arayıp "Neden idam yok bunlara?" diyorlar. Yani bu kadar ağır cezaları toplum istiyor. Gerekirse eğer bu bir çocuğu öldürdüyse bana kalırsa idam da edelim yani biz kimi kayırıyoruz Şenal Hanım?
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Size kalmıyor çok şükür.
BAŞKAN - Karşılıklı değil.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Yani burada 3 yaşındaki çocuğa tecavüz etmiş, öldürmüş birine idam dediğim zaman siz beni eğer böyle suçlayacaksanız... Ben sizin dünyaya bakış açınızı da anlayamıyorum. Her şey böyle sütliman, suç işleyene hiçbir şey yapmayalım, idam etmeyelim... Yok yani.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Suç işleyene hiçbir şey olmasın mı diyoruz?
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ama onu ima ediyorsunuz. Ben diyorum ki empati yapın.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bakın, Nursel Hanım...
BAŞKAN - Sibel Hanım, lütfen, bir dinleyin ama.
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Tecavüze uğramış bir çocuğun annesi olduğunuzu düşünün. O çocuğun gece çığlıklarla uyanma sesine siz de gidin, yatağına girin, onu kucaklayın.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bütün çocuklar çığlık atmasın diye yapılması gerekenleri...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Biz onları da yapıyoruz, yapana da cezayı vereceğiz. Vereceğiz cezayı, kesesine kalmayacak işlediği suç. Yani biz burada kanunu, yasayı çıkaracağız, mahkemeler de verecek tabii ki.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Verecektir, evet!
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Verecekler tabii. Ne yapalım? Gül mü dağıtalım onlara?
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Şimdiye kadar çıkardığınız her cezayı verdiler! O yüzden bundan sonra da verecekler! Her şey güllük gülistanlık olacak!
BAŞKAN - Arkadaşlar, bu grup toplantısına benzedi ya. Lütfen...
NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ben bir kadın olarak, bir anne olarak, bir insan olarak konuşuyorum burada. Tartışmayacağım, evet. Ben öyle anladım. Dediğim gibi, kastrasyondan ve cezaların ağırlaştırılmasından yanayım diyorum.
Teşekkür ediyorum.