CELAL DİNÇER (İstanbul) - Sayın Başkanım, burada tehlikeli bir şekilde boyalı su... Boyadan ne anlaşılır bu belli değil. Bu kimyasal bir madde olabilir, yakıcı, yanıcı bir madde olabilir, nitekim bunu Gezi olaylarında gördük. "Boyalı" kelimesini... "Ben boya kattım ama bunun zehirli olduğunu bilmiyordum." diye ilerideki çıkacağı sonuçlardan kişiler sorumluluktan kurtulabilirler. O yüzden, zehirli, yakıcı, yanıcı olup olmadığını bilmediğimiz, hangi boyanı kullanılacağını bilmediğimiz şüpheli bir yola giriyoruz.

İkincisi; zeytin ağacının kesilmesine karşı çıkanlar burada boyalı suyla bir güzel ıslatılıp sonradan da boyanarak ertesi gün de evlerinden teker teker alınıp gözaltına alınabilecekler, üç yıllık, dört yıllık cezalarla yargılanabilecekler. Hukuk devletinde böyle bir şeyi artık ilkellik olarak görüyorum, "boyalı su" diye bir kelimenin bu tür saldırılarda, bu tür eylemlerde kullanılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Bunun hem insan haklarına aykırı hem de hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, bu fıkranın tasarı metninden çıkarılmasını talep ediyorum.

Teşekkür ediyorum.