KOMİSYON KONUŞMASI

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Bir yarışımız olacaksa bu yarış çocukların esenliği için, çocukların cinsel istismardan kurtulması için. Biz somut önerileri ilgili süreçlerde bilginize sunacağız fakat birkaç şeyin altını tekrar -genel düşüncelerimi ifade etmiştim çünkü- çizmek istiyorum.

103'üncü maddede daha önce büyük bir tartışmaya sebep olan ve kamuoyunda da yanlış anlaşılan 12 yaş yerine 15 yaş gibi bir düzenleme gelmesini ve cezanın da alt sınırının on sekiz yıl olarak belirlenmesini öneriyoruz. Bu, ceza artırımı getiriyor ama kaygılarımız neydi? Arkadaşlarımın düşüncelerinin aksine, biz ceza alınsın istiyoruz, ceza uygulansın istiyoruz, cezanın uygulanmasını engelleyici, beraate götüren bir aklanmaya yol açmayalım diyoruz. Altını çizerek ifade ettik, çok ceza, hâkimi...

BAŞKAN - Çocuğa olduğu zamanki kısmında mı söylüyorsunuz yani? Reşit olmayanda, çocuğa, akranda diyorsunuz?

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Tabii tabii akranla ilgili söylemiyorum, genel olarak söylemiyorum.

Şimdi, akranla ilgili olarak da 3 yaş meselesinin mutlaka yasaya girmesi ve böyle bir korumanın cezasızlık değil... Bakın söylediğimiz şeyler cezasızlık gibi anlaşılıyorsa biz anlatamıyoruz demektir. Cezasızlık değil, ceza miktarlarıyla ilgili değerlendirme yapılırken bu değerlendirmenin 3 yaş gibi bir düzenlemeyle yapılmasını istiyoruz. Ayrıca şöyle bir gerçek...

BAŞKAN - Anlaşılsın diye soruyorum: Yani ceza indirimi daha fazla mı olsun? Şu andaki mevcut yasada çünkü indirim var reşit olmadığı için, daha da mı düşük olsun diyorsunuz?

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Hayır hayır.

BAŞKAN - Tamam, üç yıllık, 3 yaş...

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Akranla ilgili üç yıllık süre korunsun, üç yıldan yüksekse normal olarak cezalandırılsın ama 18 yaş...

BAŞKAN - Tamam, üç yılsa ne olsun?

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Bunları somut olarak yazarak da veririz size, elimizde var zaten.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Önergelerimiz var zaten, bunları verebiliriz maddelerle ilgili.

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Önergelerimiz var, bunları verebiliriz, sizin incelemeniz için.

BAŞKAN - Şerhe koyabilirsiniz Candan Hanım.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Şerhe koyarız tabii bu önergeleri ama...

BAŞKAN - Ama burada da ifade ederseniz biz de anlarız, daha iyi anlarız; bürokratlarımız da anlar.

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Başka bir durum da...

Arkadaşlar, zaman değerli o yüzden lütfen....

BAŞKAN - Tamam, buyurun.

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Başka bir durum da şu: Şimdi, kimi zaman çocuk bir başka yetişkine cinsel saldırıda bulunma konusunda teşvik edilebiliyor, anlatabiliyor muyum?

BAŞKAN - Bir daha söyleyin, anlamadım.

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Bazı şeyler burada zor konuşuyoruz, hiçbirimizin ahlakı belli şeylere izin vermiyor. Yani çocuğu cinsel bir meta gibi, bir erkek çocuğunun bir kadın, örneğin ya da bir erkek, kendisine saldırıda bulunmasını teşvik edebiliyor. Bu tür durumlar için özel bir düzenleme yapmak gerekiyor ve yine yaşı dikkate alarak yaşa göre bir düzenlemenin getirilmesi gerekiyor. Bu, önemli bir nokta, çok önemli bir nokta.

Ayrıca, şeyi ifade etmek istiyorum, burada elimizde maddeler hâlinde de yer almış durumdaydı, arkadaşlar da hatırlatırsa zihnimiz epeyce karıştı, diğer eksik kalan şeylerin ne olduğunu, söylemediğimiz şeyleri...

Evet, 227'nci maddede cezanın, fuhuş ve müstehcenlikle ilgili cezanın mutlaka artırılmasını istiyoruz. Arkadaşlar, bakın, diyorsunuz ki...

BAŞKAN - Para cezasının mı diğer şeyin mi?

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Hayır, hayır, mahkûmiyetin, hapis cezasının. Çünkü bakın, dikkatinize sunarım: Ne yapıyor? Çocuğu teşhir ediyor, çocuğu cinsel istismara sunuyor, fuhuş için araç olarak kullanıyor.

BAŞKAN - Tamam, anlaşıldı.

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Yani bu cezaların artmasını istiyoruz. O çocuklar birilerinin elinde, bir cinsel istismar suçu olarak...

BAŞKAN - Artmış zaten...

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - O ayrı bir madde, ona da...

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - 103'üncü maddenin içine... Hayır, hayır, ayrı bir madde arkadaşlar bu. 103'e girsin, 103'e bir alt fıkra olarak girsin ve alt fıkrada tanımlansın, cezası artsın. Aynı zamanda, müstehcenlik de... Çünkü müstehcenlik tahriki de getiriyor ve tahrik, suçu ortaya çıkarıyor. Bunların yapılabilmesi mümkün bugün, hâlâ yapabiliriz, bütün bunları yapabiliriz.

Ayrıca, bu hadımla ilgili meselede ısrarla bizim söylemeye çalıştığımız, arkadaşlarımızın âdeta onlar koruyucu ama biz saldırıcıyız gibi düşündüğü ve faili savunduğumuz gibi düşündüğü noktada diyoruz ki: Devlet koruma önlemlerini artırsın, çocuk koruma yasasıyla ilgili burada yer alan düzenlemelere ek düzenlemeler getirilsin. Şeye kesinlikle karşıyız, ÇİM'ler ile ŞÖNİM'lerin birlikte faaliyet göstermesine. Artı, ÇİM ve ŞÖNİM'le ilgili Sayın Bakanla da birçok konuda anlaşmıştık, konuşmuştuk hatta bir arkadaşımız bizim söylemimizin âdeta kendilerini ifade ettiğini söylemişti, bir hukukçu arkadaşımız. Bunu böyle görmeyin lütfen. Yani biz bir şeyleri size rağmen yapıyor değiliz, biz hep beraber çocuklarımız için bir şey yapmak niyetindeyiz. O sebeple de ŞÖNİM'ler ile ÇİM'leri birleştirdiğinizde, burada çocukları yeniden taciz edecek problemler ortaya çıkabilir. Bunu engellemek için ilgili maddede önerimiz var, hem açık bir merkez ifadesinin ÇİM olarak geçmesini, ŞÖNİM'ler için ayrıca zaten düzenleme var. Artı, ÇİM'lerdeki uzman...

BAŞKAN - Sayın Sarıhan, ŞÖNİM'ler kapatılıp ÇİM'ler mi sadece...

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Hayır, hayır.

BAŞKAN - O zaman?

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Ayrı, ayrı...

BAŞKAN - Zaten kapatılmıyor ki ŞÖNİM'ler. Kapatılıyor mu arkadaşlar?

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - ŞÖNİM'ler kadınların...

BAŞKAN - Tamam, yani öyle anlaşılıyor. Konuşmanız anlaşılsın diye soruyorum ben.

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - İkisi de var olsun ama birlikte, aynı yerde çalışmasın.

BAŞKAN - Zaten kapatılmıyor, onu söylüyorum.

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Şimdi öyle geliyor ama yasa tasarısına...

BAŞKAN - Peki anlaşılmıştır.

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Hayır, bir şey daha söyleyeceğim, bir dakika lütfen.

Burada "uzman" ve "personel" tanımı geçiyor, Bakanlıktaki arkadaşlar, özellikle size söylüyorum,bu uzman kimdir? Daha önce Deniz Hanım da altını çize çize söylediler. Uzmanı tanımlayalım yoksa sıradan bir adamı, iktisadi ticari ilimler fakültesini bitirmiş ya da mimarlık, mühendisliği bitirmiş birisini oraya atarsanız uzman diye, oradan bir şey çıkmaz. Bunun, yasada açıkça belirtilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yani alanı neyse, psikolog veya başka bir şey, onu ben bilemem, onu uzman arkadaşlara sormak gerekiyor.

Şimdi anımsadıklarım bunlar ama sözü Başkanım tamamlasın çünkü onun ekleyecekleri vardır, izin verirseniz.