HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Arkadaşlar, bu komisyon sadece genel müdürlere soru sorma müessesesi değil, böyle bir düzen yok.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Fırça niye atıyorsun canım?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Efendim?

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Fırça niye atıyorsun ya?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kimseye fırça atmıyorum ya.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yok ya fırça.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Bağırarak fırça atıyorsunuz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Allah, Allah! Her şeyden bugün niye öyle anlamlar çıkarıyorsunuz, onu anlamadım?

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Yok, birden bağırınca...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Arkadaşlarım Sayıştay raporları üzerinden bir değerlendirme yapıyor. Bir de, sadece Sayıştay raporları da yetmiyor; bizim adımıza Sayıştay denetim yaptığı için Sayıştayın tespit edemediği, bize farklı kanallardan ulaşan sonuçları da kurum hakkında buraya getirmekle yükümlüyüz biz, görevimiz bu.

BAŞKAN - Tamam, tamam, tamam.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sadece buraya katılan arkadaşlarımın... Aslında iktidar partisindeki arkadaşlarımın da aynı usulü yapması gerekiyor.

BAŞKAN - Farklı şeyler söylemiyoruz Sayın Akar, aynı şeyleri söylüyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sadece soru sormak değil...

BAŞKAN - Evet, katılıyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kurumun genel değerlendirmesini yapacaktır. Daha önce de açıkladığım gibi, personelinden harcamalarına kadar, verimliliğinden istihdamına kadar her şeyini -bu kurumun- burada tartışma yetkisine sahiptir.

BAŞKAN - Tamam.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onun için de sadece soru...

BAŞKAN - Engelleyen yok ki Sayın Akar. Lütfen, engellemedik ki bunu sizden. Zaten tartışıyoruz, zaten soru soruyorsunuz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hayır, "Sorularınızı sorun." diyorsunuz, soruları sorunca...

BAŞKAN - Bakın, süre kısıtlaması...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hiç soru sormayabilir, ben...

BAŞKAN - Hayır, benim sadece hassas olduğum nokta... Sayın Akar, lütfen... Bak, kaç dakika konuşursanız konuşun, süre kısıtlaması yapmıyorum ama ithamda...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yapmayın şunu ya.

BAŞKAN - Arkadaşlarımızı, kurumlarımızı karalamadan önce cevaplarını alalım, ondan sonra yine söz vereyim size ben, yine.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, bir defa, şu dilinizi bir düzeltin.

BAŞKAN - Lütfen, karalamayın, lütfen.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bakın, Sevgili Başkanım, bak, şimdiye kadar güzel götürdük Komisyonu.

BAŞKAN - Buyurun, evet.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şu dilinizi bir düzeltin.

BAŞKAN - Buyurun.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Biz, kurumları karalamıyoruz. Hele genel müdürleri...

BAŞKAN - Kayıtlarda var, kayıtlarda var.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam, çıkartırız.

BAŞKAN - Çıkarttırırım kayıtları.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Çıkartırız.

BAŞKAN - Arkadaşlar, Akar'ın kayıtlarını çıkartabilir misiniz?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siz talimatı verin ama ben konuşurken hep kesiyorsunuz.

BAŞKAN - Tamam, tamam.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Biz, yönetim kurulu üyelerini, genel müdürü, çalışan bürokratları karalamak...

BAŞKAN - Tamam.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kişisel bir hırsımız, kişisel bir kinimiz yok onlara karşı. Kurumun geneli üzerinde değerlendirme yaparken eğer olumsuzluklar varsa bu bir karalama değildir.

BAŞKAN - Tamam, kayıtları çıkarttırıyorum Sayın Akar, kayıtları çıkarttırıyorum, tamam.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bunları tartışacağız.