| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünün (PTT) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 18 .04.2018 |
ATİLA SERTEL (İzmir) - Ya, anlatacaklarım henüz bitmedi çünkü bu ihale üzerinde birtakım gölge var. 28 Aralıkta STM'yle imzalanan anlaşmadan yalnız üç gün sonra, 31 Aralık...
Sayın Başkan, beni dinleyin bakın, çok önemli. Bakın, bunu not alın hatta. 28 Aralıkta sözleşme yapılıyor Sayın Başkan; 31 Aralık 2017 günü STM firmasına, bir çivi dahi çakmadan, şubelerde yeni bir keşif yapmasına dahi imkân tanımadan tam tamına 42 milyon 37 bin lira ödeme yapılıyor Sayın Başkan, yani geçmiş ihale tutarından fazla bir ödeme yapılıyor. Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görüyoruz; iş, hak, hak ediş diye bir şey var. Hiçbir şey yapmadan 42 milyon lira ödeme yapılıyor.
Sonra, diğer ilginç durum: Malzeme ithalatında yapacağı tüm masrafları da PTT'ye yüklüyor bu firma; yani, dışarıdan gelecek her türlü mamulün getirilme şartı da PTT tarafından üstleniliyor. Dolayısıyla, bu durum 70 milyon liralık ihaleyi 80 milyon lira gibi bir rakama çıkartıyor; aslında ihale 70 milyona değil, STM'ye 80 milyona verilmiş oluyor bu sayede. Şimdi, geçmiş dönemde, söylediğimiz 40 milyon liraya halledilecek şey gerçekten 80 milyon lira civarında bir rakamla sonuçlanacakken sonradan birtakım özel şartname ve cihazların garanti süreleri de beş yıldan üç yıla indiriliyor; iki yılda çıkacak arızalar kapsam dışına bırakılıyor, garanti dışına bırakılıyor. Özetlemek gerekirse, 35 milyon bir rakama mal edilebilecek bir ihale toplamda 100 milyona verilmiş oluyor Sayın Başkanım; toplamda PTT'nin kasasından çıkan rakam bu.
Şimdi soruyorum: 35 milyona verilebilecek bir ihale neden 100 milyona mal edilmiştir? İhaleyi alan STM firmasının yüzde 5 oranında komisyon olarak ihaleyi Niti firmasına vermesi doğru mudur? STM tarafından alınan bu ihale Niti firmasına niye verilmiştir? İhaleyi alan firmanın yapması lazım.
HALİL ELDEMİR (Bilecik) - Hangi yılın ihalesi bu Atila Bey?
ATİLA SERTEL (İzmir) - Bu yeni, 2017'den sonraki ihale.
HALİL ELDEMİR (Bilecik) - Siz hangi rapordan okuyorsunuz bunları?
ATİLA SERTEL (İzmir) - Bende var; sözleşmeler var, ihaleler var, ihale şartnameleri var.
HALİL ELDEMİR (Bilecik) - Benim önümde 2015-2016...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hayır, Sayıştay raporu olması gerekmiyor.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Hayır, hayır, Sayıştay yakalayamadı daha 2015-2016'yı denetliyor; yakalar o, yakalar. Ama kurumla ilgili soruyorum Halil İbrahim Bey. Yani ben şimdi bunu sormak zorundayım. Yani bana...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya sen de raporun...
BAŞKAN - Sayın Akar, merak ettiğimizden soruyoruz, merak ettiğinden soruyor.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Ha, tamam, anladım.
BAŞKAN - Sayın Akar, yani soru sormaya bile çekiniyoruz size. Yani lütfen ya! Soru daha böyle şeffaf olsun, herkes anlasın diye soruyoruz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Daha önceden, aman bunu konuşamazsın, aman bu yok diyeceksiniz, onun için önceden tedbir aldım.
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Ama bu ihaleyi Sayıştayın görmemiş olması mümkün değil.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Tabii, tabii ama görecektir, Zekeriya Bey, görecektir, bu yeni, 2017
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Biz de merak ettik yani.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Arada bir 65 milyonluk fark var. Bu Niti firması kime aittir diye baktık, elimde Niti firmasına ait kartvizitlerde ismi bulunan kişi yabancı çıkmadı, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in oğlu Burak Görmez ve Osman Murat Anfazlıoğlu isimli kişiler ihalenin içinde yer almış.
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Bakın, bu çok ayıp bir şey yani. İnsanlar ticaret yapabilir...
ATİLA SERTEL (İzmir) - Yapabilir canım, bence de zaten sakınca yok. Zekeriya Bey, bakın, ben burada bu isimleri veriyorum diye suçlamıyorum. Eğer burada bir hukuksuzluk var ise çıkacak.
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Başkanım söz istiyorum.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Bitmedi, bitmedi.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bitirsin, ondan sonra alırsın.
BAŞKAN - Sayın Sertel bitirsin de. Siz notunuzu alın.
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Hayır, Sayın Başkanım, ben sizi dinleyeceğim de bir iki kelime söyleyeceğim.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Lütfen, not alın, cevap verin. Zekeriya Bey, lütfen, not alın cevap verin.