| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/929) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 29 .03.2018 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım; tabii, en sonunda değil, benim şimdi konuşmam içerisinde birtakım sorularım da olacaktır bilgi almak adına, üzerinde yeniden görüş bildirmek amacıyla.
Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; bu kanun tasarısının tek bir maddesi, 8'inci maddesi, 6200 sayılı Kanun'a eklenen ek maddeler 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve arazi toplulaştırması ve tarla içi geliştirme hizmetlerinin neredeyse kapsamının tamamını bir ek madde içerisinde koyarak, neredeyse başlı başına bir kanun tasarısı olabilecek bir madde bir oylamada az sonra geçecek, gidecek.
Şimdi, bunun bu şekliyle gelmesinin tabii baştan kabul edilemez olduğunu belirtmek istiyorum. Tabii, burada arkadaşlarımız söylediler, biraz sonra önergeler de verilecektir mutlaka ama önergeler henüz oylanıp geçmediği için o önergelerin oylanmasında herkesin olumlu görüş bildirebilmesi adına düşüncelerimi aynı zamanda paylaşmak istiyorum. Yani önerge verildiği için bu görüşümüzü ortaya koymamak diye bir şey söz konusu olamaz çünkü önerge biraz sonra oylanacak.
Şimdi, tabii, burada, bu kanunun, bu kanun tasarısının Meclisimizin gündemine, Komisyonumuza öncelikle gelişinin temel amaçlarından birisinin tarımsal amaçlı kullanılan suyun kamu kurum ve kuruluşları dışındaki gerçek ve tüzel kişilere tahsisatı, devri, diğer anlamıyla özelleştirilmesi, ticarileştirilmesine yönelik birkaç maddeden oluşan düzenlemelerle karşı karşıya kaldığımızı söyleyebilirim.
Şimdi, biraz sonra belki önergeler oylanarak geçecek ama 6'ncı maddede, bu kanun tasarısının onayladığımız 6'ncı maddesindeki 6200 sayılı Kanun'un 32'nci maddesine eklenen şu fıkra -tırnak içerisinde aynen geçen şudur- "İşletme bakım ve yönetim sorumluluğu kamu kurum ve kuruluşları dışındaki tüzel kişilere devredilmiş olan sulama tesislerinde" maddesi burada durduğu sürece...
BAŞKAN - Hocam, 5 ve 6'da biliyorsunuz o konuyla ilgili de önerge var, eğer sizlere ulaşmadıysa...
MUHARREM VARLI (Adana) - Tekririmüzakere yapılacak.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ben görmedim 5 ve 6'ncı madde...
BAŞKAN - Maddelerin ikisi konusunda...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - O gelebilir, o da olabilir. Şimdi, o maddelerin mutlaka tekririmüzakere yapılmasında, daha doğrusu o maddelerin geri alınıp yeniden kaldırılmasında fayda görüyorum. Ama bu düşünceyi talihsiz bir düşünce olarak gördüğümü de ifade etmek istiyorum.
Bu kullanılacak olan suyun sulama birlikleri veya kooperatifler aracılığıyla çiftçinin, köylünün, suyu kullanan kişinin kendi inisiyatifinde olduğunu, sadece masraflarına, giderlerine yönelik, yeni yatırımlarına yönelik bedellerin karşılandığını, bunun dışında ek fahiş kâr amacı güdülmeden suyun kullanıldığı uygulamalardan çıkartılarak bunun tamamen bir özel sektör mantığıyla kâr amacı güden yapılara devredilmesinin kabul edilemez olduğunu, bu konuda önergemizi verdiğimizi, başka önergeler de varsa onlara da aynı mahiyette onay vereceğimizi bildirmek istiyorum.
Şimdi, burada, ek madde 9'da -onunla ilgili de biz bir önerge verdik- bu 9'un üçüncü fıkrasında "Maliklerin muvafakati aranmaksızın" diye bir ibare var. "DSİ tarafından bağlı olduğu bakanlığın talebi ve Bakanlar Kurulu kararı ile isteğe bağlı ya da maliklerin muvafakati aranmaksızın..." Yani isteğe bağlı mı, yoksa "Maliklerin muvafakati aranmaksızın" mı, hangisi? Yani böyle bir "veya" olabilir mi bu arada?
MUSTAFA MİT (Ankara) - "Ya da" diye ayırmış ikisini.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ya, böyle bir şey olabilir mi? Ya "isteğe bağlı..." O zaman "isteğe bağlı" ifadesini kaldır. Yani "isteğe bağlı" demenin ne anlamı kalıyor muvafakat aramayacaksanız? Bu "muvafakati aranmaksızın" ibaresinin bir kere bu metinden çıkarılması gerektiğini... Yani bir çelişki, kendi içinde bir çelişki var.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Çelişki yok. Hemen cevap vereyim: Bir zorunlu bir toplulaştırma yapıyorsak bir de isteğe bağlı talep ediyor vatandaşlar. İsteğe bağlı olması, aradaki fark bu. Zorunlu, mecburi bir toplulaştırma...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Şimdi, buradaki kamulaştırmayı, daha doğrusu arazi toplulaştırmasını bir toprak gasbına dönüştüren bir uygulama hâline geliyor. Bunun kabul edilmesi mümkün değil.
Değerli arkadaşlar, bu maddenin devamında "Arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri uygulanacak arazi üzerinde DSİ veya Proje İdaresi tarafından yapılacak fiilî uygulamalar." Bu fiilî uygulamaların ne olduklarının açık olarak tanımlanması gerekir çünkü "Bu fiilî uygulamalar hak sahiplerinin iznine tabi değildir." diyoruz. Nedir bu fiilî uygulamalar?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sulama, drenaj vesaire ve birtakım tesisler.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Üstü kapalı olmaması, bu uygulamaların açık ve net ibareler olarak ifade edilmesi...
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yönetmelikte şey yaparız. O kadar çok tesis var ki, drenaj, sulama, artı, tahliye, su alma yapısı, ağızlıklar.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Şimdi "Arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri yürütülen alanlarda tarımsal faaliyetleri kısıtlamaya DSİ veya Proje İdaresi yetkilidir." Neden kısıtlayacaksınız Sayın Bakan, hangi yetkiyle? Arazi kısıtlamayı, arazi kullanımını, tarımsal faaliyetleri kısıtlamayı neden yapacaksınız?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, şöyle: Diyelim ki büyük bir kanal, mesela şu anda biz Şanlıurfa'dan ta Mardin'e kadar -Diyarbakır'da veya Şanlıurfa'da, nerede isterseniz- büyük bir ana kanal, bir nehir inşa ediyoruz. Vatandaş -bu proje belli oldu, inşaata başlayacağız- ekip dikmesin diye yani inşaat başlayacak, vatandaşın da bir zararı olmasın, bu maksatla yoksa herhangi bir şekilde çiftçiyi mağdur edecek bir durum söz konusu değil. Bir zaruret var, bir tesis geçecek, bir kanal geçecek, sulama tesisi yapılacak veya drenaj kanalı inşa edilecek. Çiftçi için hizmet ediyoruz. Onun zarara uğramaması açısından yaptığımız bir şey, haber veriyoruz hatta bunda zararı varsa zararını da ödüyoruz yani eğer bir mahrumiyet varsa onu da ödüyoruz.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ama ona yönelik herhangi bir şey yok, ödeme veya zararın telafi edilmesine yönelik.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Var, şu anda uygulanıyor. Burada olmayabilir ama var.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Tarımsal faaliyetleri kısıtlamaya DSİ...
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Var, burada da var, onu okur musunuz. Burada da var efendim. Yani burada çiftçiyi mağdur edecek hiçbir şey yok.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Kısıtlamadan kaynaklanan mağduriyetin ödeneceğine dair.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Tabii.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Bakanım, bir tebligat var, tebligattan bahsediliyor. "Proje İdaresinin internet sayfalarında ve ayrıca köy veya mahalle muhtarının çalışma yerinde otuz gün süreyle ilan ettirilir." Şimdi, kaç çiftçimiz, kaç köylümüz bu internet sayfasına bakarak bunu takip ediyor?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Elektrik yok efendim.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Elektrik yok.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Mardin'de elektrik yok şu anda.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Bakanımız gitti, problemi çözdü.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yarın da ben gidiyorum. Ben kendim kontrol edeceğim.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kusura bakmayın, siz iki üç gün geriden geliyorsunuz, biz günlük takip ediyoruz.
Sayın Vekilim, hemen buldum, bakın söyleyeyim: "Arazi toplulaştırma sebebiyle kısıtlama getirilen alanlarda ürün ve mütemmim cüzlere verilecek zarar ile taşınmaz sahiplerine yeni parseller teslim edilene kadar kısıtlama getirilen alanlarda doğabilecek gelir kayıpları arazi toplulaştırması yürüten DSİ veya Proje İdaresi tarafından karşılanır." İşte çok açık.
BAŞKAN - Devam ediyor muyuz?
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Evet, devam ediyorum.
Sayın Komisyon üyelerimizin de uygun görmesi hâlinde, aynı zamanda "ilgili taraflara iadeli taahhütlü posta tebligatıyla" ibaresinin eklenmesini de önerge olarak verdik. Burada "Arazi toplulaştırması yapılacak olan malik olan kişinin bilgisi dışında kendisine tebliğ edilmiş sayılır." ifadesiyle aslında tebliğ olmadan işlemlerin yapılmasının önüne geçecek bir iadeli taahhütlü posta tebligatının da mutlak surette olması gerektiği... Yoksa "Biz astık, yaptık, ettik." iki tarih atılır "Bir aydır orada asılıydı, niye görmedin?" diye itirazların karşısında bir gerekçe söz konusu olamaz, geçerli de olmaması gerekir.
Sayın Bakanım, arazi toplulaştırması yapan kurum veya kuruluşlar kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan arazi miktarını arazi toplulaştırması yoluyla karşılayabilir. Şimdi, arazi toplulaştırması üretimde ölçek ekonomisi veya arazinin bütünlüğü açısından mı yapılıyor yoksa kamu yatırımlarına ihtiyaç duyulan arazilerin toplulaştırma yapılarak sağlanması için mi yapılıyor? Yani arazi toplulaştırması yapılmasının amacı çiftçinin yararı ve menfaatine mi yoksa kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan araziyi sağlamak için mi yapılıyor?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, tamamen çiftçinin menfaatine çünkü orada o araziyi alıp da satmıyoruz. O vatandaş için arazisine ulaşabileceği yollar, kanallar, tesisler, drenaj tesisleri, vatandaşın yapması gereken tesisler, onun için yapıyoruz.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Bakanım, ben niyetinizi anlıyorum, niyetinizin bu olduğunu anlıyorum ama şu cümleyi bir kez daha okuyorum: "Arazi toplulaştırması yapan kurum veya kuruluşlar kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan arazi miktarını arazi toplulaştırması yoluyla karşılayabilir." "Kamu yatırımı için ihtiyaç duyulan." gibi bir ibarenin ne kadar geniş bir ibare olduğunu takdirlerinize sunuyorum. Hangi kamu yatırımları?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, burada kastedilen o çiftçinin...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Kasıtla olmaz Sayın Bakanım. Niyet ve kasıt açıklayıcı...
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Tamam da başka bir şey yok, bu gayet açık Sayın Vekilim.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bu ibarenin açık bir hüküm hâline getirilmesi gerekir.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Nitekim, kayda geçiyor. İyi niyetle olduğu...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Kanun hükümleri, kanun maddeleri niyetle oluşup yazılmaz. Hukukçu arkadaşlarımız var.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Niyet değil efendim, başka, o alan için kastediliyor.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Öyle bir şey olabilir mi? Kamu yatırımları, bir yol, bir köprü, bir işletme bir kamu yatırımı.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sulama projesiyle alakalı.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Havaalanı kamu yatırımı değil midir Sayın Bakan? Bir havaalanı yapmak kamu yatırımı değil midir?
Şimdi, arazi toplulaştırması yapıp havaalanı yapacak alan mı açılacak kendine?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Burada kastedilen sulama tesisleri yolları...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Bakan, böyle şey olur mu? Sizin kastettiğiniz...
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Hayır efendim, bizim kastettiğimiz...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ben sizi anlıyorum.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Başka şey anlaşılmaz buradan.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ama öyle değil işte.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - 3194'te yazdığı gibi buraya yazılabilir.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yarın bir gün "Burada arazi toplulaştırması yapıyorum, bu alanı da ben kamu yatırımı için ayırıyorum." dediğinizde ona kim itiraz edecek? Hangi şekilde?
BAŞKAN - Evet, tamamlayalım artık Sayın Sındır, toparlayalım artık.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, bakın, zaten havaalanı falan yapılamaz çünkü burada yapılacak kesinti miktarı da yüzde 10'la sınırlanıyor; o da tamamen yol, şu bu, kanallar, şebeke, sulama tesisleri.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - İmar Kanunu'nda "Yol, otopark, yeşil alan." diyor ya onu da oraya yazalım, parantez açılımı yapalım Bakanım, daha iyi.
BAŞKAN - Evet, arkadaşlar, lütfen tartışma havasına geçirmeyelim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Tartışma değil Başkanım.
BAŞKAN - Şimdi bu bir tartışma ortamı oldu.
Sayın Sındır, tamamlayın lütfen.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bu maddenin, bu hükmün "Kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan" ifadesinin açık ve net olması gerektiğini bir kez daha altını çizerek vurgulamak istiyorum. Bu kabul edilebilir değil.
Şimdi, ek madde 9'un sondan bir önceki paragrafında, fıkrasında şu ibare var: "DSİ veya Proje İdaresi gerekli hâllerde asgari tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki tarımsal arazileri toplulaştırabilir."
Sayın Bakanım, ben size soruyorum: Bana tanımlar mısınız asgari arazi büyüklüğünü? Sayın Müsteşar da burada, açıklar mısınız? Asgari tarımsal arazi büyüklüğü nedir?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Hepsine cevap vereceğiz, karşılıklı olmasın diye şu anda cevap vermiyorum, hepsine cevap vereceğiz.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Peki. Hayır, az önce karşılıklı bir sohbet şeklindeydi ama.
BAŞKAN - Sayın Sındır, tamamlayın. Bu şekilde gerçekten de biz devam edemeyiz. Siz yapın, not alınsın, cevapları topluca verilsin lütfen. Tartışma ortamında ilerlesin istemiyorum.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Peki, teşekkür ediyorum.
Yine, aynı maddede, 8'inci maddede ek madde 10'da sulama kooperatiflerinin kurulması vesair, bunun DSİ'ye devri, bunun da DSİ'ye devrinin... Devlet Su İşleri tarafından hangi kapasiteyle bu kooperatiflerin işleyişi etkin ve verimli bir şekilde yapılacak? Bu kooperatiflerin -2.500 civarında sulama kooperatifinin- sadece genel kurullarını yönetecek, yürütecek Devlet Su İşleri personel, kadro teşkilatı var mıdır? Yeterli midir? Bu kooperatifleri Tarım Bakanlığından alıp Devlet Su İşlerinin yönetimine, uhdesine geçirmek bu kooperatiflerin daha etkin, daha verimli olmasını nasıl sağlayacaktır? Hangi teşkilat yapısıyla? Bunu da sormak istiyorum. O nedenle biz bu maddenin de, ek madde 10'un da çıkartılmasını özellikle talep ediyoruz. Sulama kooperatiflerine hiç dokunmayınız, en iyisini yapmış olursunuz.
Şimdi, bakın, burada ek madde 11, bu ayrı bir sorun. Çiftçimizi, üreticimizi devletimiz destekliyor, az veya çok. Ben bunun az destekliyor, çok destekliyor diye siyasalına girmeyeceğim ama devlet bütçesinden, Tarım Bakanlığı bütçesinden ayrılan ödenekle, "tarımsal desteklemeler" başlığı altında ayrılan ödenekle çiftçinin hiç olmazsa bir miktar üretmesini sağlayacak, üretimde sürdürülebilirliği sağlayacak, onun üretimde yaşamını sürdürmesini sağlayacak en azından, ailesinin geçimini sağlayacak bir katkı anlamında üretime yönelik destek yapılıyor. Bu destekler Bakanlık bütçesidir, ödeneğidir ve üretime yönelik verilen destektir.
Şimdi, siz, birincisi, zaten "İzinsiz su kullananlara yüzde 50 fazlası tutarında idari para cezası verilir." diyorsunuz, o ceza anlamında ama ek madde 11'in ikinci fıkrasında, destekleme ödemesi yani bu sulama, işletme ve bakım ücretleri veya su kullanım hizmet bedelini vadesi geldiği hâlde ödemeyen -"ödemeyen" demeyelim, aslında "ödeyemeyen" demek daha doğru- ancak Tarım Bakanlığı tarafından yapılacak tarımsal destekleme ödemesi almaya hak kazanan çiftçilerin tarımsal destekleme ödemesi alacakları bu borçlarına mahsup edilmek üzere DSİ tarafından sorumluluğu devredilen gerçek veya tüzel kişiye ödenir. Bu maddenin değişikliği de mutlak gerekiyor. Eğer ki biz özelleştirmeyle ilgili hükümleri kaldırıyorsak burada çiftçinin üretim için ihtiyaç duyduğu tarımsal desteklemeden mahsup edilmesi, bu desteğe el konulması aslında çiftçiyi gardı düşmüş boksör gibi tamamen piyasa koşullarına terk etmek, yok olmaya, yok etmeye bırakmaktan başka hiçbir şey değildir. Alacağı 3 kuruşluk desteklemeye bile göz konuyor. Bir de aynı zamanda bu tarımsal destekleme Bakanlığın bir ödeneğidir. Bu ödeneğe DSİ nasıl el koyacak, bu ödeneği kendine alacak? Çiftçiye hak olarak tanımlanmış, belirlenmiş ödeneğe Devlet Su İşleri nasıl el koyacak, mahsup edecek? Bunun da kabul edilebilir bir yanı yoktur. Biz tarımsal desteklemeleri borçlara mahsup olmak üzere ödenmesi için değil, üretimin devamlılığını, sürekliliğini sağlamak üzere veriyor isek, tarımsal desteklemenin amacı, yeri, hedefi belli ise bu maddeyle yapılan düzenleme tamamen desteğin dışında çiftçiye... Bir de icra, iflas vardı zaten ilk maddelerde. Hangi maddeydi hatırlamıyorum, 6'ncı maddeydi. O da tekririmüzakere olacak zannediyorum. Bu nasıl bir destekleme olur böyle bir yaklaşımla? Bunun da kabul edilemez olduğunu, bu ek madde 11'in özellikle ikinci fıkrasının da çıkartılmasının önemli olduğunu özellikle belirtiyorum. Ek madde 12'yi artık söylemeye gerek yok, bunun tamamen bu kanun tasarısında hiç yeri olamaz.
Son bir sözüm, Sayın Başkanım, özür dileyerek bitirmek istiyorum. Ek madde 13'te bu genel müdürlüğün mühendis kadrolarına ilk defa açıktan atanacak personel için bir sınav öngörülüyor. "Sözlü ve/veya uygulamalı sınav..." Bu "sözlü ve/veya" ifadesinin burada doğru olmayacağını, sözlü sınav, yazılı ve uygulamalı sınav başarı sırasına göre atamanın yapılmasının daha doğru, daha gerçekçi ve suistimallere ve ahbap çavuş ilişkilerine izin vermeden daha doğru atamaların yapılmasının sağlanacağını özellikle belirtmek istiyorum.
Sözlerim şimdilik bu kadar. Önergeler ve sonrasında düşüncelerimizi yine paylaşırız.
Teşekkür ederim.