| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .01.2015 |
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Ben de gerçekten muhalefet partisindeki milletvekili arkadaşlarımızın açıklamalarının bizi belirli bir araştırmaya sevk ettiğini özellikle ifade etmek istiyorum. Çünkü söyledikleri sözlerin karşılığında buradaki yasal düzenlemede amacın, saikin ne olduğunu araştırmak gibi bir mükellefiyet bize düşüyor, bu yüzden sizlere teşekkür ediyorum gerçekten. Ama lütfen şu maddenin yazılış şekline bir baktığımız zaman aslında işin içeriği tam manasıyla anlaşılabiliyor. Mesela, ısrarla şunu söylüyoruz, diyoruz ki: Yüzlerini kapatanlar... Ya, burada çok net, diyor ki: "Kimliklerini gizlemek amacıyla..." Yani kimsenin yüz kapatmasına, farklı bir şey örtünmesine itiraz eden yok, bunu suç sayan da yok ama kimliklerini gizlemek amacıyla vatandaş yüzünü örtüyorsa, şu şekilde bir görüntüye muhatap oluyorsa elbette ki bunun karşılığında bir ceza öngörülüyor.
Yine, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde...
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Buna itiraz etmiyoruz.
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Buna itiraz etmiyorsunuz, bizim de söylediğimiz bu işte, bunlar kimliklerini gizlemek amacıyla yapılan hadiseler, yoksa normal örtünmeye, sokaktan geçen vatandaşa bir şey yok. Buradaki hadise toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde bakınız, toplantı ve gösteri yürüyüşündeki asıl amaç ne? Kişinin kendi hak ve hukukunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kendisine vermiş olduğu yetkiler de dâhil olmak üzere anayasal bir hakkını, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını kullanıyor o vatandaş...
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Bu sözü unutmayın ama.
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Unutmayacağız tabii ki. Binlercesi -çünkü bu kanunu hazırlarken de Anayasa Komisyonunda bizatihi alt komisyon başkanıydım- şiddete başvurmadığı müddetçe dilediği gibi kişinin tepkisel olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü yapabileceğini ifade ettik ama bu toplantı ve gösteri yürüyüşlerine binlerin, milyonların katıldığı gösterilerde kendini bilmez birileri silahla girerse, elinde şu şekilde "sapan ve demir bilye" dediğimiz şu şekilde demir bilyeyle giriyorsa -şuradaki demir bilye, gösteriyorum- kişi hak ve özgürlüğünü güvence altına almak gibi devletin bir yükümlülüğü yok mu kamunun? Oradaki binlerin hak ve özgürlüklerini güvence altına almak devletin görevi değil mi? Biz o toplu gösteri yürüyüşünde bulunanların hak ve özgürlüklerini korumakla da yükümlüyüz devlet olarak dolayısıyla bireysel olarak oraya girip burada muradı toplantı ve gösteri yürüyüşü olmayan, elinde ateşli silah olan, havai fişek olan, molotof ve benzeri el yapımı olan patlayıcı maddeler bulunduranları da bunların arasından çekip adli makamlara teslim etmek ve diğer toplantı ve gösteri yürüyüşünün selametini bu şekliyle sağlamak da devletin görevi. Bunu da lütfen göz ardı etmeyelim diye düşünüyorum bu maddede.
Bir de şu hususu söylemek istiyorum Celal Bey, gerçekten çok teşekkür ediyorum, bakınız...
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Tabancayla katılanlara ne kadar ceza veriliyor?
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Tabancayla katılanların iki yıl altı aydan dört yıla kadar. Şimdi, bakınız, bu düzenlemeler yapılırken yani şu anda bizim madde 3 (2)nci fıkrada yazdıklarımız toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin 2010 ve 1998'deki bir düzenlemesi var. İlk başlangıçta kanuna aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'un 30/7/1998 tarihinde burada sayılan maddelerin tamamı "Ateşli silahlar veya patlayıcı maddeler veya her türlü kesici, delici aletler veya taş, sopa, demir, lastik çubuklar, boğma teli ve benzeri maddeler..." diye de ihtiva eden bu düzenleme 1998 yılında mevzuatımıza girmiş ve Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nda var olan düzenlemelerle birlikte Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na da dercedilmiş, 1998'de var olan düzenlemeyi buraya taşıyoruz. İlave ettiğimiz demir bilye, sapan... Sapan olarak da gösterdiğimiz örnek, çocukların elindeki oyuncak sapandan bahsetmiyoruz burada. Kişilere zarar verecek elbette ki yani bunu toplum ayıracak olan, şimdiye kadar kim ayırıyordu, bu kolluk ayırmıyor muydu? Bu kolluğa güvenimiz tam değil miydi? Sizler mülki idari amirleri olarak bu kollukların amiri değil miydiniz? Şimdiye kadar uygulamanızda bir şekliyle...
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Biz böyle keyfî uygulamalar yapmadık Sayın Şahin, biliyorsunuz, Çankırı'da beraberdik.
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Sizleri tenzih ediyorum ben, genel olarak söylüyorum. Sonuç itibarıyla bizim kendi organlarımıza güvensizlik göstermememiz gerektiğine inanıyorum ve buradaki havai fişek, molotof ve benzeri yapımların son dönemlerde nasıl çevreye ve güvenliğimize zarar verdiği de hepinizin malumu. Sonuç itibarıyla yasalar ihtiyaçtan doğar, şu an itibarıyla bu ihtiyaçlar olmasa bu düzenlemeleri keyfî olarak da kamu otoritesi olarak koymak gibi bir yükümlülüğü de Hükûmetin bence yok. Dolayısıyla bunları değerlendirirken lütfen ne çocukların elindeki bilyeyi ne sapanı, burada özellikle toplantı ve gösteri yürüyüşlerini vatandaşın hak arama özgürlüğünü engelleyecek mahiyete sokan bu tür davranışları örnek olarak sizler elbette ki en uçtaki örneği göstereceksiniz ama biz de iktidar olarak şu an itibarıyla devleti yönetmekle yükümlü olarak en uçtan bu tarafa doğru ülkenin selameti açısından, huzuru açısından ve güvenlik tedbirlerinin uygulanabilmesi açısından var olan örnekleri göstermekle yükümlüyüz diyorum. Bu maddeyle alakalı görüşlerimizi iktidar partisi olarak bu şekilde açıklamış oluyoruz Sayın Başkanım.
Teşekkür ediyorum.