ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, burada aslında bir mecburiyeti kaldırıyoruz. Şöyle: Eski kanunda madde 69'a bakarsak, orman yangınlarında yangına civar köy ve kasabaların 18 yaşını bitirip 50 yaşını doldurmamış bütün erkek nüfusu beraberinde mevcut balta, kürek, kazma gibi aletlerle yangın söndürmeye katılma mecburiyeti var. Sizin dediğinizi aynen biz gerçekleştirdik, artık böyle bir zaruret yok. Bizim çok iyi eğitilmiş, gerçekten dünyada örnek bir orman yangınlarını söndüren yangın söndürme ekibimiz var. Biz onu kaldırıyoruz. Bu arada, tabii, gönüllüler var. "Gönüllü" derken, şöyle: Mesela bazı yangına hassas bölgelerde biz çeşitli kurumlarla protokol imzalıyoruz; onları eğitiyoruz, bütün alet edevatı, yangın söndürme cihazlarını veriyoruz, mesela bazı askerî birliklere. Bazen sivil toplum kuruluşları "Ya, biz de buna katkıda bulunalım." diyor. Bunları eğitmek için, bunun için bütün dünyaya eğitim verecek uluslararası eğitim merkezini Antalya'da kurduk. Şu ana kadar takriben 15 ülkenin yangın söndürme ekiplerini eğittik. Yani, burada maksat: Bir mecburiyeti kaldırırız, gönüllülük sistemini getiriyoruz. Bir de çeşitli belediyelerden, kamu kurumlarından... Bazen akaryakıt olmuyor, su taşıyor; akaryakıt ihtiyacı varsa onları karşılayalım. Gönüllüler de -bir sıkıntı olmasın- yangına koşmak istiyor; gönüllüyse onları eğitelim; ayrıca bütün araç gereç, yangın söndürmeyle ilgili alet edevat, elbiselerini verelim diyoruz. Meselenin özü budur. Lütfen, eski kanuna bakarsanız, burada bir zaruret vardı, bütün köylünün baltasıyla, küreğiyle gitmesi söz konusuydu, bunu getirdik. Tümüne de eğitim veriyoruz.

Bir de şunu getirdik: Bir devlet ormanları var bir de hususi ve hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlar var. Ya bunlar da hiç tedbir almıyorlar yani o bizim mesuliyetimizde değil. Onların da bu yangın söndürmeyle ilgili... Mesela ODTÜ ormanı; Allah'a şükür şimdiye kadar gerekli tedbirleri aldık, olmadı ama eğer tedbirler alınmazsa yandığı zaman Ankara için büyük bir tehdit. Bunun gibi hususlarda mesuliyet getiriyoruz.

Bir diğer, en son söyleyeceğim husus da: Efendim, kırsal alan yangınları oluyor. Sayın Başkanım, vekillerim; bakın, inanır mısınız, "kırsal alan" dediğimiz köy, vesaire yangınlarına, o orman dışındaki alanlara talep orman yangınlarından daha fazla. Geçen sene aşağı yukarı orman yangınları kadar, hatta daha fazla kırsal alan yangınları oldu. Bizim burada yangın söndürmeye bir yetkimiz yok ama orada bir yer yanarken -elimizde imkân var, helikopter var, araç gereç var- imkân ölçüsünde, bir mesuliyet olmasın diye, kırsal alan yangınlarının da söndürülmesine katkı sağlanır diyoruz, bunu getiriyoruz. Yani, bakın, getirdiğimiz şey çok mükemmel bir şey. Lütfen, eski kanununu okuyup... Ben size göndereceğim. Bir de, yeni getirdiğimiz mevzuatı getirirseniz... Gerçekten düşünüldü ve herkesin görüşü alınarak hazırlandı.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ederiz Sayın Bakanım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Mükemmel bir sistem, onu arz etmek istiyorum.