KOMİSYON KONUŞMASI

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, tabii bu maddeye işgal altında olan veya üzerinde bina yapılmış yerlerin dâhil edilmesine, orman dışına çıkartılması konusuna olumlu bakıyoruz. İstanbul Şile örneğini ben burada örnek vermiştim. Yalnız bunun ucunun açık olmasına karşıyız. Yani Orman Genel Müdürlüğünün önerisi ve Bakanlar Kurulu kararıyla yapılmasına da karşıyayız. Bu istismara açık bir konu. Bunun mutlaka koordinatları belirtilerek, nokta belirtilerek, neresi işgal altındaysa... Ben size örnek veriyorum -daha önce Sayın Bakanıma da arz ettiğim nota göre- şimdi 1995 yılında Başbağlar katliamından sonra orada yaşayan köylülerin Mersin Erdemli'ye yerleşimiyle ilgili karar alındı. Bu köylüler gelip buraya yerleşmemişler. Buradaki araziler de, bundan önce de yine Erdemliler tarafından arazinin birçoğu 2/A olarak ilan edilmiş ve kullanılmış, işgal edilmiş bu araziler. İçerisinde yüzlerce var, yaklaşık 1.700 dönüm arazinin tamamı şu anda limon bahçeleri ve portakal bahçeleriyle dolu. Şu anda da Orman Bölge Müdürlüğü "Buraları boşaltın." diye vatandaşlara tebligat gönderiyor. Yani, bu tip yerlerde biz olumlu bakıyoruz ama burada koordinatlar belirtilsin, harita belirtilsin, ortaya konulsun, yasayla bu belirlensin. Yani var, mağduriyetleri yok değil, Türkiye'nin birçok yerinde orman arazisi üzerine elli yıl önce, yetmiş yıl önce... Bu bahsettiğim bölgede yetmiş yıl önce yapılan binalar var, elli yıl önce yapılan binalar var, sokak isimleri var, cadde isimleri var; daha önce belde burası, şu anda burada yaşayan insan sayısı Ormanın raporuna göre...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Tamam, onu çözmek için getiriyoruz zaten bunu.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Ama nokta belirtisin burada yani ucu açık olmasın bu. Ondan sonra kafanıza göre, istediğimiz yerleri, sahildeki kayalıkları, makilikleri orman dışına çıkartalım, bunun yerine gidelim başka bölgeden orman bırakalım; bunu kabul etmemiz mümkün değil.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Vekilim, sınırları Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek kusura bakma. Bunları özellikle sizler, hatta CHP Grubundan bir arkadaşımız işte bu problemleri çözelim diye teklif etti.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Problemleri çözelim diyoruz, burada bir karşılığımız yok, yine aynısını söylüyoruz ama yer belirtilsin diyoruz, bu yer Mecliste tartışılsın.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yer belirtilecek ama bunu Bakanlar Kurulu burada her kanunda... Sizin Mersin'de çıkıyor, Beykoz'da çıkıyor, Muğla'da çıkıyor Sinop'ta çıkıyor...

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Önemli bir konu yani bunu ucu açık yapmanız yarın başka istismarlara yol açabilir. Bir bölgeyi turizm bölgesi ilan etmek istersiniz, kafanıza göre "Burayı orman dışına çıkartalım, buraya tesis yapılsın." diyebilirsiniz, bunu kabul etmemiz mümkün değil yani.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kati surette bakın bunu doğrudan tespit ediyoruz, kurumların görüşü, mevcut durum tespit ediliyor ve Millî Emlakten da mevcut yerin en az 2 katı kadar bir alan tahsis ediyor, oraya orman yapacağız, onu da Millî Emlake devrediyoruz. Mesele bu, devletten devlete.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Burada biz yasayla bunun güvence altına alınmasını talep ediyoruz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ama istemiyorsanız, ben Mersin'e gittiğimde "vekilim istemedi" derim.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Biz bunun yasayla güvence altına alınmasını... Bununla ilgili önergemizi de verdik yani bunun güvence altına alınmasını belirtiyorum.

Bir de ben sabah size belirtmiştim. Mersin'de gerçekten çok büyük bir -Pamukluk Barajında- sel hâlâ şu anda devam ediyor. Yani bu öyle sıradan, basit bir hadise değil. Şu anda bu toplantıyı burada yapamıyor olabilirdik. Bugün sabah vardiya değişiminden sonra işçiler tünelin 2 kilometre içerisine giriyorlar. 2-3 kilometrelik bir tünel. 2 kilometreyken su gelmeye başlıyor ve işçiler kepçelerin bomuna binerek ve traktörlere binerek geri dönüp kaçmaya başlıyorlar, içlerinde benim akrabalarım da var, son 150 metrede su arkadan yetişiyor ama Allah'tan bunların çoğu yüzme biliyor. Yani çok büyük bir facia, can kaybı olmadan atlatılıyor. Ama orada şu anda dışarı atıyor yani traktör kepçe kendisi gitmiyor, selle beraber tünelin içerisinden dışarıya atılıyor. Çok büyük bir afetten Allah korudu bugün, can kaybı yok, yoksa çok sayıda can kaybı da olabilirdi, şu anda siz de bölgede olmak zorunda olabilirdiniz. Ama zarar çok büyük şu anda. Yani bununla ilgili sorumlular kimse Sayın Bakan, hemen acil oraya müfettiş göndermenizi talep ediyoruz. Yani "Bu sıradan bir sel efendim, ne yapalım burada kendi kendine oldu..." Sel kader değil. Yani bu tünel ağzında niye gerekli tedbirler alınmadı Sayın Bakanım? Bugün 10 insan ölseydi, biz onların ailelerine ne anlatacaktık? Böyle bir şey olabilir mi? Bununla ilgili sorumlu kimse derhâl buradan müfettiş görevlendirmenizi ve sorumlular hakkında işlem yapmanızı bekliyoruz. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Yarından itibaren de bölgeye bir heyetin giderek insanların bahçeleri, narenciyeleri ve bir kısım, birkaç tane ev de sular altında kalmıştır, çok büyük bir zarar var yani oradaki binlerce ton hafriyat insanların arazisinin üzerine dolmuştur. Yani bununla ilgili ivedi çözüm bekliyoruz.

Saygılar sunarım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Müsaade eder misiniz.

Siz bunu söylediniz, DSİ Genel Müdürünü ve daha önceki Adana Bölge Müdürünü hemen "Bu konuyu tahkik edin." diye hatta buradaki toplantıdan kendilerini gönderdim "inceleyin" diye. Bunu söylediniz az önce.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Basit bir hadise değil Sayın Bakanım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Biliyorum, söylediniz.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Olay çok ciddi, hâlâ da devam ediyor.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bakın, DSİ Genel Müdürümüz buradaydı, Genel Müdür Yardımcım, eski o Adana Bölge Müdürü buradaydı, ikisini de vazifelendirdim. Elbette şey yapacağız ama beklenen yağışın çok üstünde bir yağış geldi.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Bakanım. anlıyoruz da tünelin ağzına bir önlem alınmaz mı. böyle bir şey olabilir mi yani? Mart ayı, nisan ayı Mersin'de her yıl sel gelen aylar. Yani ben bunu Meclisin kürsüsünden her yıl konuşuyorum, bu yeni olan bir hadise değil. Şu aylarda sel beklenen bir şey yani bunu o bölgede yaşayan herkes bilir. Ben size kürsüden defalarca bunu anlattım yani. Bu sürpriz bir şey değil, mart ayında, nisan ayında Mersin'de sel gelir, Toros Dağları'ndaki karlar erir, yağmur yağdığı zaman sel gelir. Yani bilinmeyen bir şey değil ki bu yani, buna niye tedbir alınmıyor? Yani bu tünelin ağzında niye bir önlem alınmıyor buna? Bu kendi kendine olan bir hadise değil yani, zarar çok büyük.