KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bu 19'uncu maddenin ek madde 16 içeriğinde geçen bir ifade... "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte üzerinde yerleşim yeri bulunan ya da yerleşim yeri oluşturulması uygun olan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan alanlardan..." diyerek gidiyor. Yani Orman Bakanlığının teklifi üzerine sınırları da Bakanlar Kurulunca belirlenecek alanlar hazineye tescil edilir diyor.

Şimdi Sayın Bakan, orman alanları içerisinde taş yok mudur, kaya yok mudur? Birinci sorum bu. "Verim, verimsizlik" ifadelerini neye göre tanımlıyoruz orman tanımına girmesi için? "Fiilen orman vasfı taşımayan alan" derken hangi alanlar fiilen orman vasfı taşımıyor? Şimdi bir alanın, daha önce de söyledim, bunu çok kereler orman mühendisi arkadaşlarımla, Orman Mühendisleri Odasında değişik vesilelerle, bu kanun tasarısında değil, çok yıllar öncesinden bu ormanlarla ilgili konu geldiğinde bir alanın orman tanımına girmesi için üzerinde dikili ağaç olması gerekmez; taşlık, kayalık, alan olabilir, ormanın arasında kalmıştır. Efendim, bunun üzerinde yarın bir gün, belki bir yıl, belki on yıl, belki yüz yıl, belki bin yıl bugün yaşadığımız ormanlar, bugün içerisinde yaşadığımız ekosistem bizim ürettiğimiz bir ekosistem değil, milyonlarca yılın bugüne getirdiği bir ekosistem. Bunun tahribatına bizim izin vermemiz, artık bir daha orada bir orman gelişmesinin önünü kesmemiz bu madde hükmüyle... Yani bu ülkenin ve yerkürenin geleceğini tehdit edecek bir maddedir bu. Bu, o kadar basit bir şekilde geçiştirilecek, işte efendim "oraya konut yaparız, bir şey yaparız, konut alanlarına dönüştürürüz" gibi düşünülerek orman içerisinde, orman kenarında taşlık da olsa, kayalık da olsa, verimsiz de olsa "fiilen orman vasfı taşımıyor" ne demekse, orman vasfını sizin ifadenizle taşımıyor da olsa bu alanların konuta ve imara açılması asla ve kata kabul edilemez. Soruyorum, orman nedir? Yani üzerinde dikili ağaç olan vesaire gibi bir tanım mı orman? Değil. Yarın olabilir, on yıl sonra olabilir, dikili ağaç çıkabilir, gelişebilir. Bugün bizim tarım yaptığımız toprakların toprak olabilmesini sağlayan o kayalıkların üzerinde yetişen, gelişen dokudur, yeşil aksamdır, köklerdir, onları parçalayıp toprağa dönüştüren ormanların ta kendisidir. Şimdi biz daha bugünden üzerinde "taşlık, kayalık" diyerek bu alanları yok sayıp buralarda yeşil aksamın, floranın ve faunanın gelişmesinin önüne geçecek, sonra bu alanları salt böyle belirleyip "buraya konut yapalım, konut ve benzeri imar uygulamaları yaparız" gibi düşüncelerle buraları orman vasfının dışına çıkarmakla sadece o alan değil o alanın bütün yakın ve uzak çevresi de dâhil olmak üzere oradaki sanayi tesisi mi yapılacak -bunların hepsi yarın gelecek gündeme- endüstri bölgesi mi, sanayi bölgesi mi, maden işletmesi mi, konut alanı mı, imara mı açılacak? Bunun kendi yakın çevresi de dâhil bu ormanların sadece bu dışarı çıkartılan alanlar değil bütün çevresinin de yok olmasının önünü açacak. Benim bu Kanun'da, Ormancılık Kanunu'ndaki değişiklik, 6831 sayılı Kanun'daki değişiklikle içerisindeki en ciddi tehdit olarak gördüğüm maddedir bu. Yapmayınız, yine ağaç dikiniz başka yerlere, 2 katı değil 3 katı ağaç dikiniz, elinizi tutan yok Sayın Bakanım. Yani oraya ağaç dikmek için bunları orman tanımının dışına çıkarmak mı gerekiyor? Oraya da dikin. Yani dikin, biz de gelelim, fidanları biz de elimizle dikelim. Ama bu tür alanlar Ege Bölgesi, kıyı Ege, her taraf... Şimdi makilik, bakıyorsunuz toprak yok, ana kaya çıkmış yüzeyde, arada ufak tefek, 10-15 santimlik yer yer toprak parçacıkları var. Şimdi burası orman değil, ne yapalım, buraya hemen açalım endüstri bölgesi, sanayi bölgesi; yok, imara açalım. Bu anlayış, bu zihniyet, bu kanundaki bu maddeyi, gerçekten, geleceğimizi, ülkemizi sizin Bakanlığını yaptığınız Orman ve Su İşleri Bakanlığının korumakla mükellef olduğu ormanları yok edecek en ciddi madde olarak özellikle belirtmek istiyorum. O kadar kolay, basit, işte "Ne olacak, taşlık kayalık, buraları hiç olmazsa orman tanımı dışına çıkaralım da, fiilen orman vasfı taşımayan alan, buraları çıkaralım da imara açalım." Bunu ben asla kabul edemiyorum, bunu özellikle belirtmek istiyorum.

Sayın Başkan, hızlı gitmek istediğinizi biliyorum ama bu konu, bu madde üzerinde daha çok konuşulması, tartışılması gereken bir madde diye düşünüyorum. Sayın Bakanım, lütfen bu konuda sizi daha duyarlı... Duyarlısınız biliyorum ama bu maddeyle getirilen hükmün Türkiye ormanlarını nereye gideceğini, nereye götüreceğini şimdiden öngörmek lazım. Bugünden yarını değil, bugünden hemen kendi çocuklarımızın değil, torunlarımızın torunlarının torunlarının geleceğini düşünmek ve bu doğaya, bu çevreye sahip çıkmamız gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.