LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Teşekkür ederim Başkanım.

Tüm heyetimizi selamlıyorum.

Evet, bu, Millî Eğitim Komisyonumuzun son toplantısı, hayırlara vesile olsun diyorum.

Tabii, öğleden önceki oturumlarda hep söz istemiştim ben. Özellikle bu işin çok aceleye getirildiği noktasındaki eleştirilerin haksız olduğunu düşündüm çünkü aceleye getirilmedi. Bu konu üzerinde özellikle illerdeki vekillerimiz çok ayrıntılı çalıştılar ve çok emek verdiler; işte Sakarya'da Sayın Mustafa Hocamız, Eskişehir'de eski Bakanımız Emine Hanım, Konya'da biz iki yıldır uğraşıyoruz mesela.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Biz de çalışalım istedik.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Evet, o yüzden değişime ayak uydurduğunuz için tebrik ediyorum. Bursa için bir önerge vermişsiniz "Uludağ Üniversitesi"nin "Bursa Uludağ Üniversitesi" olarak değişmesi için.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bizim de haberimiz olsaydı da biz de ilimiz için çalışsaydık.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Verseydiniz ben de imzalardım bu önergeyi, ben de Uludağ temelliyim.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Geliyor, geliyor.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Geliyor mu?

Yani bunlar güzel şeyler. Biz aslında statükodan ve değişimden korkan insanlardan kurtulmalıyız; tam tersine, değişimi önceleyen ve değişimden yana olan ve hızlı hareket edebilen bir ekip olmalıyız artık çünkü yeni Türkiye böyle bir Türkiye. Çok değiştik, çok geliştik, üniversitelerimiz de buna ayak uydurmak zorundalar. Kampüslerin çoğalması, üniversitelerin yeni yeni binalarla ve eğitim hocalarıyla, yeni imkânlarla donatılması hepimizin hedefi. O yüzden bu üniversiteleri belki de... Bölmek fikrine ve "bölmek" kelimesine ben de taraftar değilim. "Kurucu üniversite" kavramını gerçekten geliştirmeliyiz, bu kurucu üniversiteler sayesinde yeni üniversitelerin kurulduğunu da topluma böyle anlatmalıyız.

İşte, Sayın Gaye Usluer Hocamız "Bu üniversite kurulursa Eskişehir ayağa kalkar, ayaklanır, şöyle böyle..." Bu söylemler doğru değil. Tam seçim öncesinde bu tip söylemlerle halkı galeyana getirerek sanki Gezivari eylemlerin yeniden üniversitelerde başlatılmaya çalışılacak gibi bir izlenimin oluşturulması doğru bir şey değil. Üniversitelerimiz kavganın yeri değil. Üniversitelerimizin akademisyenlerimizin, öğrencilerimizin bir arada oturup konuşabilecekleri ve sorunları çözebilecekleri bir yer olması gerekir. Bu zihin yapısını değiştirmemiz gerekir. Bunu söylüyorum. Siz söylediniz bunu.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Öyle söylemedim. Kayıtlara bakalım.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Bakalım, öyle söylediniz. "Şehir ayaklanır." dediniz, "Üniversite ayaklanır." dediniz. Yani o yüzden bu söylemleri bence sahada da kullanmamalısınız çünkü doğru değil. Yapılan şeyler iyi ve doğru şeyler. İyi ve doğru şeyleri de güzel anlatmalıyız diye düşünüyorum.

Ve bu kurulan üniversiteler sayesinde pek çok üniversite mezunu, kadro bekleyen pek çok akademisyene de kadro açılacak ve imkân verilecek. O yüzden çok da önemsiyoruz. Yenilikler ve değişimler sayesinde bu kadrolar yetişecek ve bunlar da Türkiye'nin önünü açacaktır diye düşünüyorum. Tabii ki gelen kadroların da çalışmaktan korkmaması lazım, yorulmaktan korkmaması lazım. Yeni üniversite kurmak elbette ki kolay bir şey değil, bu temeli oluşturmak kolay bir şey değil. Kimse "Çalışmayayım, yorulmayayım, bana hazır bir şeyler verilsin..." Veya "Olanı koruyalım ama yeni bir şey yapmayalım, yorulmayalım." mantığı da yanlış bir mantık. Tabii ki yorulacağız, çalışacağız ve yeni şeyleri daha da iyi oluşturacağız diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim Başkanım.