KOMİSYON KONUŞMASI

LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Ben Plan ve Bütçe Komisyonunda olmadığım için isimleri tam bilemiyorum, özür dilerim. Az önce sayın vekilin...

İSRAFİL KIŞLA (Artvin) - Hocam, Millî Eğitim Komisyonunda.

LALE KARABIYIK (Bursa) - Pardon, Plan ve Bütçe Komisyonundayım, Millî Eğitim Komisyonunda değilim, iki Komisyonu karıştırıyorum artık.

Şimdi, az önce bahsettiğiniz bir konu vardı ve o konuya ben son derece önem veriyorum ve şapkamızı önümüze koyup düşünmek zorundayız aslında bu konuyla ilgili. Şunu ifade ettiniz: "Eğitimli işsizlik oranı bizde yüksek ama her yerde yüksek." Hani bu çok normalmiş gibi. Eğer biz bunun şimdiden normal olduğunu düşünürsek, böyle varsayarsak biz iyileşme sağlama konusunda gerçekten geri kalırız.

EKREM ERDEM (İstanbul) - Yani "normal" anlamak, "normal" algılamak yerine...

LALE KARABIYIK (Bursa) - Yani ifadenizden bu çıkıyordu.

EKREM ERDEM (İstanbul) - Yok, yok. Yani herkes, gündeme geldiği zaman...

LALE KARABIYIK (Bursa) - Ben bir tamamlayayım isterseniz...

EKREM ERDEM (İstanbul) - Ama arkasından başka şeyler de söyledik.

LALE KARABIYIK (Bursa) - Ama bu doğru yani biz eksikleri, noksanları bileceğiz ki biz burada hatalarımızı da kabul edeceğiz veya ne eksikse onu tamamlama yoluna hep birlikte gideceğiz. Ben bu cümleyi siyaseten kurmuyorum burada.

Bir-iki rakam vermek isterim açıklık getirmek için: Şimdi mesela ne eğitimde ne istihdamda olan genç nüfusun oranı OECD ülkelerinde yüzde 15'lerde, bizde yüzde 33'lerde ya da 25-64 yaş aralığındaki üniversite eğitimli insanlara baktığınızda OECD ülkelerinde yüzde 84'ü istihdamda, bizde yüzde 75'te. Bu iyi bir rakam gibi görünüyor ama bu yaş aralığını 25-64'ten daha genç bir yaş aralığına taşıdığınız zaman, bu işsizlik oranı gerçekten çok daha vahim boyutlara geliyor; bunun altını çizmek isterim. Yani sabah söylediğim "Bizde eğitim düzeyi arttıkça işsizlik oranı daha da artıyor." cümlesini gerçekten OECD ülkeleriyle kıyasladığınızda ispat etmek son derece kolay.

Bir nokta daha var: Öğrenci başına ilkokuldan üniversiteye kadar yapılan harcamalarda... Ha, bunu sadece üniversite bazında da düşünebilirsiniz, o rakamlar da var elimizde ama ben genel olarak ifade ettim. Öğrenci başına ilkokuldan üniversiteye kadar yapılan yıllık eğitim harcamalarında kişi başına düşen millî gelirin OECD ülkelerinde ortalama yüzde 27'sine tekabül ederken bizde yüzde 18'ine tekabül ediyor. Yani biz kişi başı öğretim harcamalarını daha fazla seviyelere, yüksek seviyelere taşırsak bu da aslında eğitimdeki başarıyı artıracak etkenlerden biri olur diye düşünüyorum. Tekrar cümleyi toparlarsam, eğitimli işsizlerin oranının bizde yüksek olmasının normal olduğunu düşünmemiz son derece yanlıştır.

Sayın Başkan, maddeye geçmeden önce -maddelere geçmedik ama- şu madde üzerinde o madde gelmeden önce belki bir hazırlık yapılır diye söylüyorum yoksa maddelerde konuşulması gerektiğinin farkındayım ama şöyle ki yeni madde ihdası getirilmiş, burada diyor ki: "İlahiyat ön lisans, programlarından mezun olanlara ilahiyat ve aynı programı uygulayan fakültelerde eşdeğer alanlarda lisans tamamlama eğitimi yaptırılır. Bu eğitimin usul ve esasları ile her yıl tahsis edilecek kontenjanlar Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir." Şimdi o madde geldiğinde, lütfen, bunun gerekçesini -bir ihtiyaç varsa, tamam- bu ihtiyaç diğer ön lisans, programlarında da yok mudur, onu öğrenmek lazım. Bir de nasıl olacak yani sınavla mı, sınavsız mı? O madde geldiğinde buralara da açıklık getirirseniz sevinirim.

Teşekkür ediyorum. Bu son toplantı sanırım. Dediğim gibi ben bu Komisyonun üyesi değilim ama Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olma sıfatıyla buradayım ama zaten Plan ve Bütçe Komisyonuna da eğitim konusu genellikle çok sıkça geliyor.

Teşekkürler efendim.