| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 14 .01.2015 |
FARUK BAL (Konya) - Evet, Sayın Başkanım teşekkür ediyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bizim bakış açımızı ortaya koydu arkadaşlarımız, ben de ifade ettim.
Bu teklifin Türk devletine, devlet ve millet olarak tarih sahnesine çıktığı andan itibaren millî ve manevi değerlerini yansıtabilecek bir armaya ihtiyacımız var, burada bir sorun yok. Ama, amadan sonrasını lütfen AKP'ye mensup milletvekili arkadaşlarımızın bizi kötü niyetli değil de şu örnekleri dikkate alarak, iyi niyetimizi benimseyerek değerlendirmeleri lazım.
Bu teklifle, bir, "17'nci yıldız" diye tartışmaya açılan Sevr Anlaşması'nda ve Wilson Prensipleri'nden bugüne taşınan sorunla ilgili herhangi bir iz, emare, işaret görürsek biz bunun külliyen karşısında oluruz. Yani, arma ile devleti böldürtmeyiz. Arma ile Türk milletinin kanla, terle, gözyaşıyla elde ettiği millî hakimiyeti paylaşmayız, paylaştırmayız. Bunun için gerekirse her yola başvururuz.
İki: "Yeni Türkiye" lafının içinde ne olduğunu ben anlayabilmiş değilim ama bununla yeni bir Türkiye yaratılmak, yeni bir Türkiye'nin arması yaratılmak isteniyorsa bu devlet beş bin yıllık geçmişe sahip, bu millet beş bin yıllık kültür ve medeniyet değerlerine sahiptir, 2002'den sonra nevzuhûr olarak ortaya çıkmamıştır. Bunu söyleyenler de fânidir, gelip geçecektir, geride hoş seda bırakmak gerekir. Bu, hoş seda ise bir diyeceğimiz yok ama şöyle ise külliyen karşıyız: Kurtuluş Savaşı felsefesini yansıtan ve Türk milletinin üç ayrı dilimine emanet edilmiş olan üç ayrı bayram vardır. Bunlardan birisi 19 Mayıstır, Türk gençliğine emanet edilmiştir. Niçin? Gelecek nesillere Türk milletinin geleceği emanet edildiği, gençliğe armağan edilen ilk adımın işaretidir. Neyin ilk adımı bu? Kurtuluş Savaşı'nın ilk adımıdır. AKP uyguladığı politikalarla 19 Mayıs bayramını itibarsızlaştırmış, 19 Mayıs bayramını Hitler'in gösterileriyle örtüştüren beyanatlarda bulunmuş ve kuruluş felsefesinin bu birinci ayağı olan 19 Mayısı değersizleştirmiştir.
İki: Kurtuluş Savaşı'nı yapan Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış günü olan 23 Nisan çocuklarımıza armağan edilmiştir. Kurtuluş Savaşı verilirken akıtılan kanın, dökülen terin, dökülen gözyaşının babalarının, dedelerinin gözyaşı olduğunu hatırlasın, bu felsefeye sahip çıksın diye. Şimdi, 23 Nisan bayramı çocuklara koltuk ikram etmeye dönüştürülmüş ve değersizleştirilmiştir.
Üçüncüsü: 29 Ekim, millet hâkimiyetinin tesis edildiği, kişi hâkimiyetinden millî hakimiyete dönüldüğü bir siyasi rejimin, üniter ve millî yapının siyasi rejiminin bayramıdır. Bu da itibarsızlaştırılmıştır. Dolayısıyla, bu arma çalışması, bu itibarsızlaştırılan kuruluş felsefesine aykırıysa, biz o dökülen kanın, Kurtuluş Savaşı'yla devlet kurulurken dökülen o kanın, o terin, ve o gözyaşının hakkını her yerde her zaman savunacağız ve buna karşı olacağız.
Bir başka yönü itibarıyla, bu arma, geçmişi insanlık evrensel değerlerine yansıyan kültür ve medeniyet değerlerinin yansıması olarak yani bu yüzyılın cumhuriyet Türkiyesi'ne yansıması olabilecek değerlerin yansıtılmasını arzu ediyoruz, böyle bir armada. Buradan kişiye, açık ifade ediyorum Sayın Cumhurbaşkanına yönlendirilebilecek, anımsatacak bir işarete, AKP'ye yönelecek, anımsatacak bir işarete külliyen kesinlikle karşı olacağız. Bu çerçeve içerisinde...
BAŞKAN - Yani sonraki aşamaları anlatıyorsun, olacak dönemdeki...
FARUK BAL (Konya) - Hayır, hayır, çerçeve çiziyorum.
BAŞKAN - Tamam da yani şu anki konu değil de olacak şeyi diyorsun, "Böyle bir arma olursa" diyorsun.
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, beni eğer bir...
BAŞKAN - Sizi ben çok iyi anladım da...
FARUK BAL (Konya) - 3 tane cümlem kaldı.
BAŞKAN - Estağfurullah, buyurun.
FARUK BAL (Konya) - Bu çerçeveye ulaşabilmek için, bu tasarının zamanlaması tartışmasına girmiyorum, çekilmesi tartışmasına girmiyorum. Eğer böyle bir tasarıda samimi iseniz, samimiyse teklif sahibi arkadaşlarımız, o takdirde olgunlaştırılmasına katkı vereceğiz. Nasıl katkı vereceğiz? Bir alt komisyon kurup bu tartışmaları orada yapalım, orada bilim heyetini teşkil edelim, burada bilim heyeti yok. "Hizmet satın alma" diyor, millî değerler satın alınmaz kardeşim! İstiklal Marşı bir millî değerdir, onu yazan kişi...
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Ama yarışma yapılarak ortaya çıkmış.
FARUK BAL (Konya) - Efendim, o ayrı bir konu.
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Bu da onun gibi yani.
FARUK BAL (Konya) - İşte, efendim, o ayrı bir konu.
BAŞKAN - Hayır, hayır...
FARUK BAL (Konya) - Yarışmaya katılacak sanatçıların perspektifini ortaya koyacak bir bilim heyeti oluşması lazım. Bugün işte tartışılıyor, 17'nci yıldızı tartışıyoruz.
BAŞKAN - Şimdi, Faruk Beyciğim, benim bildiğim bilim heyetiyle...
FARUK BAL (Konya) - Türk tarihini, Türk bilim tarihini, Türk sanat tarihini bilen uzmanlar bunun bir perspektifini çizsin biz de beğenelim.
BAŞKAN - O teklifte var zaten yani bilim heyeti... Gerekirse kelime de ilave ederiz ama bilim heyeti kurmaya bir engel yok zaten yani.
FARUK BAL (Konya) - Bir alt komisyon kuralım, bunları orada geniş geniş...
BAŞKAN - Ya, zaten komisyon kurulacak bir de bunun alt komisyonu deyince...
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkanım, 12 kişiyle yani bir devlete arma yapılmaz.
BAŞKAN - Onlar yapmayacak zaten, yönlendirecek onlar, onlar yapmayacak.
FARUK BAL (Konya) - Bunun gelin özünü bulalım, gelin bunun özüne yaklaşalım, şekille bir sonuca varılmaz. Yani, bilim heyetinde örneğin hangi bilim dalından insanlar olacak? Bunu 12 arkadaş belirlemesin. Üzerinde çalışalım biraz.