| Komisyon Adı | : | (10 / 114, 365, 378, 494, 702, 884, 1423, 1431, 1442, 1449, 1597, 1787, 1808, 1949, 1955, 1970, 2056, 2092, 2094, 2095, 2096, 2097, 2098, 2099) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Yılmaz Tezcan'ın, uyuşturucu madde bağımlılığıyla mücadelenin önemine, Komisyonun şimdiye kadar yaptığı çalışmalara ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 05 .04.2018 |
BAŞKAN - Değerli milletvekili arkadaşlarım, Müsteşar Yardımcımız Sayın Doktor Elif Güler Kazancı'nın bu sunumu için teşekkür ediyorum.
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürümüz Profesör Doktor Alper Cihan ve Sağlık Bakanlığımızın daire başkanları buradalar. Biliyorsunuz, biz bu ana kadar çeşitli toplantılar gerçekleştirdik. Bu toplantılarda toplam -13'üncü toplantımız- 90 kişiyi dinledik.
Madde bağımlılığıyla ilgili gerçekten ülkemizin çok kritik bir noktada, bir geçiş noktasında olduğunu hepimiz biliyoruz. Ülkemizdeki uyuşturucu kullanım oranlarının Avrupa'yla da kıyaslanmayacak oranda daha düşük seviyede olduğu, yapılan çalışmalarda, istatistiklerde mevcut ancak 2007 yılından 2016 yılına kadar uyuşturucuya bağlı maalesef 2.148 vatandaşımız hayatını kaybetti. Etkilediği aile, çevre ve toplumdaki karşılığı birlikte değerlendirildiğinde uyuşturucu probleminin rakamlarla ifade edilemeyeceğini hepimiz biliyoruz. Son zamanlarda özellikle gençler arasında "sentetik kannabinoid türevi" dediğimiz bazı uyuşturucu maddelerin de bütün dünyayı olduğu gibi ülkemizi de ve ülkemizde de gençleri çok ciddi etkilediği malum. Bu konuda da Komisyonumuz yaklaşık üç ay olacak çalışmalarına başladı ve raporlarımıza bu konuyu da alınması gereken önlemleri de yazacağız, dercedeceğiz.
Bütün toplum gerçekten risk altında. Bu, sadece bireyin, ailenin üstesinden geleceği bir konu değil. Bir millet olarak topyekûn bir seferberlik gerekiyor. Daha doğrusu, âdeta terörden daha ön plana geçmiş durumda. Terörde en azından teröristi ya da teröre bulaşanları yakalayıp bertaraf edebiliyorsunuz ama bu uyuşturucu madde bir aileyi, bir toplumu etkiliyor. Nice nice bu konuda hikâyeler duyuyoruz. Annesi babası mağdur olan, çocuğunun uyuşturucu maddeye bulaştıktan sonra, bağımlı olduktan sonraki süreçte o ailelerin yaşadığı dramları burada saatlerce konuşsak aslında bitiremeyiz. Bir baba, çocuğunu polise madde kullandı diye ihbar edebilir mi? Bir anne, çocuğunun madde bağımlılığı nedeniyle polislere, güvenlik güçlerine "Gelin, benim çocuğumu alın, beni bundan kurtarın." diyebilir mi? Hâlbuki annenin vicdanının ne kadar üst düzeyde olduğunu, çocuğuna karşı ne kadar şefkatli olduğunu anlatmamıza gerek yok. Bütün bunlara baktığımızda gerçekten çok önemli bir toplumsal sorun.
Biliyorsunuz, 2008 yılında bu konuya ilgili, uyuşturucu maddeyle ilgili bir komisyon kuruldu. Gerçekten başarılı çalışmalar yaptılar ve o günden bugüne çok ciddi mesafeler katedildi ama yeni sentetik kannabinoidler ortaya çıktı 2008'den bugüne kadar, on sene boyunca.
Bu süreç içerisinde sadece uyuşturucu madde mi? Birtakım yeni bağımlılık türleri ortaya çıkıyor. Bu, hepimizi ilgilendiriyor. Evde, sokakta, çalıştığımız ortamda, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bile, teknoloji ve internet bağımlılığı bütün dünyayı kaplamış durumda. Biz "b" başlığı altında internet ve teknoloji bağımlılığı konusunu da raporumuzda belirteceğiz.
Tabii, yeni komisyonumuz herhâlde "Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu" olarak ismini değiştirdi diye biliyorum. Eğer yanlışsa düzeltelim. Daha önce Uyuşturucu Madde Bağımlılığıyla İlgili Yüksek Kuruldu. Bu kurulda bütün bağımlılıklar, tütün, alkol, uyuşturucu maddeler, internet, teknoloji, kumar bağımlılığı, aklınıza gelebilecek pek çok bağımlılık türleri var. Bunlarla ilgili komisyon kuruldu. Bizim Komisyonumuzda da 12 değerli milletvekili arkadaşımız var. Bunu partiler üstü bir politika olarak belirledik ve yaklaşık üç ay boyunca da muhalefetiyle iktidarıyla bütün milletvekilleri olarak çok ciddi bir sahiplenme ve çalışma içinde bulunduk. Ben bu süreç içerisinde de bütün milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 7 AK PARTİ milletvekilimiz, 3 CHP, 1 Milliyetçi Hareket Partisi ve 1 HDP'den olmak üzere üyelerimiz var.
Toplam üç aydı. Biz 10 Nisan itibarıyla bu görevimizi tamamlayacağız. Sağlık Bakanımız Sayın Doktor Ahmet Demircan da birazdan teşrif edecekler. Ben bu bilgileri de bu arada vermiş olayım. Kendisiyle de direkt bu konularda, bununla ilgili konularda konuşacağız.
Biz 12 toplantı gerçekleştirdik. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Osman Aşkın Bak, bugün öğleden önce de Millî Eğitim Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz'ı dinledik. Yarın, cuma itibarıyla öğleden önce Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit Gül'ü ve öğleden sonra da Başbakan Yardımcımız Sayın Recep Akdağ'ı dinleyeceğiz ve dolayısıyla biz Komisyonumuzun bu dinleme safhasını tamamlamış olacağız ama illerle ilgili sahada birtakım ziyaretlerimiz olacak. Özellikle yurt içi ziyaretlerimizde Ankara, Mersin ve Gaziantep incelemesini gerçekleştirdik. Sahada durum nedir, özellikle, mesela tedavi alanından tutun, arzın önlenmesi, talebin önlenmesi, STK'lerin illerdeki çalışmaları nasıl, bunları da sahaya giderek tespit etmiş bulunuyoruz. Antalya, İzmir ve İstanbul incelemelerimiz olacak. Biz bu incelemelerimizde neredeyse 90'ın üzerinde akademisyeni, STK'leri -Yeşilay da dâhil- pek çok dinleme gerçekleştirdik. İnşallah verimli bir toplantı olduğu kanısındayım ben. Raporlarımızı da hazırlarsak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımıza sunacağız ve kamuoyuyla da bunu paylaşacağız.
Sağlık Bakanlığımızın bu noktada, tedavi aşamasında ve rehabilitasyon aşamasında aslında sorumluluğu çok büyük. Madde bağımlısı olan bireylerin tedavi noktasında aslında işin ne kadar zor kısmına talip olduğunu hepimiz biliyoruz. Hekim olan arkadaşlarımız var, milletvekili arkadaşlarımız var. Ben de hekim milletvekili olarak özellikle AMATEM'lerden ve ÇEMATEM'lerden ve Sağlık Bakanlığının tedavi ayağından çok şey bekliyoruz. Fakat bu arzın, talebin önlenmesi -işte Millî Eğitim Bakanlığını dinledik öğleden önce- bu insanların, bu çocuklarımızın maddeye bulaşması noktasında engellenmesiyle ilgili eğitimin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. O nedenle maddeye bulaştıktan sonra, bağımlı olduktan sonra tedavilerinin çok zor olduğu aşikâr. Arz ve talep mutlaka engellenmeli ve bu çocuklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
Bakanlığımızdan Sağlık Hizmetleri Genel Müdürümüz Sayın Profesör Doktor Alper Cihan ya da Sayın Müsteşarımızın bu konuda katkısı olacaksa söz vermek isterim.