KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Şimdi, tasarıyla ilgili sizlere kısaca bir bilgi vermek istiyorum.

Hepimizin bildiği gibi, cinsel istismar ve cinsel saldırı suçları Türk Ceza Kanunu'nda açıkça tanımlanmış ve karşılığında ciddi cezalar öngörülmüştür. Ceza Kanunu'nun "Çocukların Cinsel İstismarı" başlıklı 103'üncü maddesinde öngörülen cezalar 2016 senesinde artırılmıştır.

2005 tarihinde 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu kabul edilmiş ve korunma ihtiyacı olan çocuklar bakımından önemli düzenlemeler yürürlüğe konulmuştur.

Ülkemiz, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi'nin tarafıdır. Çocuklarımızla ve kadınlarımızla ilgili koruyucu tedbirler içeren iç hukuk düzenlemeleri ile tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler bunlardan ibaret değildir, başkaları da mevcuttur.

Bununla birlikte, uygulanmakta olan ceza ve tedbirlere, kamu kurumlarımızın tüm çabalarına rağmen çocuklara karşı cinsel istismar vakaları yaşanabilmekte ve bu suçlar hepimizi derinden üzmektedir.

Cinsel istismar ve cinsel saldırı suçları, üzülerek ifade ediyorum, dünyanın her yerinde ırk, dil, din ve etnik grup ayırmadan her toplumda tüm kadınların ve çocukların yaşadıkları ortak sorunlardır.

Bu sorunlar karşısında biz, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu olarak yakın zamanda, yani 1 Mart 2018 tarihinde toplanmış ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarla mücadele alanında yürütülen çalışmaları görüşmüştük.

Söz konusu toplantımıza çocuklara karşı cinsel istismar suçlarının cezalarının artırılmasını ve suçlulara yönelik kimyasal kastrasyon uygulanmasını içeren 23'üncü Yasama Dönemine ait bir kanun teklifinin sahipleri olarak Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sayın Alev Dedegil ve geçmiş dönemden bazı milletvekillerini çağırmış ve yabancı ülke uygulamaları dâhil olmak üzere konuyu detaylıca tartışmıştık.

Ayrıca, Meclis Sağlık Komisyonu Başkanımız Sayın Necdet Ünüvar ile 26'ncı Dönemde başta cinsel istismar olmak üzere çocuklara yönelik her türlü istismar olaylarının araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun bazı üyeleri de toplantımıza katılmış ve değerIendirmelerde bulunmuştur.

Malumları olduğu üzere, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar bakımından Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıylailgili bakanlıklardan oluşan bir heyet teşekkül ettirilmiş ve özellikle çocukların cinsel istismarı suçu bakımından caydırıcılığı kuvvetlendirecek ceza artırımları ve cinsel istismar suçlusu kişilere yönelik bazı tedbir, tedavi ve yükümlülükleri öngören bir kanun tasarısı hazırlıkları başlatılmıştı.

Bu çalışmalar sonucunda hazırlanan (1/935) esas numaralı Tasarı, 9 Nisan 2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuş ve 10 Nisan 2018 tarihinde esas komisyon olarak Adalet Komisyonuna, tali komisyon olarak da Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu ile KEFEK yani bizim Komisyonumuza havale edilmiştir.

Tasarı metni geçtiğimiz hafta gündem yazımızla birlikte üyelerimize dağıtılmıştır.

Tasarıyla, Türk Ceza Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da değişiklikler yapılarak çocukların cinsel istismarı suçunun cezasının belli hâller bakımından yüksek oranda artırılması amaçlanmaktadır.

Bunlara ilave olarak, cinsel dokunulmazlığa karşı bazı suçları işleyenlerin hak yoksunlukları ve koşullu salıverilme sürelerinde de bazı değişiklikler öngörülmektedir. Bu doğrultuda, devlet memurluğuna atanma şartları arasında var olan cinsel istismar suçunun alanı daha genişletilmiş, mahkûm olmama şartı ilave edilmiştir. Çocuğa karşı işlenen bir suçtan dolayı mahkûm olanların koşullu salıverilme hükümlerinden faydalanabilmeleri için ceza infaz kurumunda iyi hâlli olarak geçirmeleri gereken süreler artırılmakta, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen bazı suçlardan hapis cezasına mahkûm olan kişiler aleyhine, belirli sürelerle rehabilitasyon amaçlı programlara katılmak, mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaktan yasaklanmak, çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak gibi tedbirlere hükmedilebileceği öngörülmektedir.

Tasarıyla, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların belirli hâlleri için kimyasal kastrasyon uygulaması kanuni bir dayanağa sahip olmaktadır. Tasarıdaki düzenlemeler uyarınca, hükümlünün, ceza infaz kurumundan herhangi bir nedenle tahliye edilmesinden üç ay önce başlamak üzere tahliyeden itibaren beş yıl kadar ayakta veya yatarak cinsel isteğin ilaçla baskılanmasına yönelik tedbire tabi tutulmasına ilgili uzmanların raporu üzerine infaz hâkimi tarafından karar verilebilecektir.

Tasarıda sadece ceza veya infaz kanunlarında değişiklik yapılmamakta, Çocuk Koruma Kanunu'nda da değişiklikler öngörülmektedir. Çocuk Koruma Kanunu'nda yapılacak değişikliklerle hâlihazırdaki çocuk izlem merkezlerinin yapısı ve işleyişinde değişikliklere gidilerek cinsel dokunulmazlığa karşı suç mağdurlarına yönelik hizmetlerin kapsamı ve etkinliğinin artırılması, böylece mağdurlar bakımından ikincil travmaların önüne geçilmesi ve ceza muhakemesi işlemlerinin bu merkezlerde hızlı bir biçimde ve uzman kişilerin gözetiminde yapılması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, öncelikle çocuk izlem merkezleri kanuni dayanağa sahip olacak ve sadece çocuklara yönelik değil cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan mağdur olan diğer kişilere yönelik olarak da faaliyet gösterecektir.

Yine, Çocuk Koruma Kanunu'nda öngörülen değişikliklerle, soruşturma kapsamında cinsel istismar mağduru çocuklara ilişkin haberler ve yayınlara yönelik olarak çocukların haklarını koruyucu tedbirleri düzenlemektedir.

Son olarak, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan mahkûm olanların kamu ve özel sektörde çalışması mümkün olmayan iş kolları ve yerler belirlenmekte ve bu doğrultuda detaylı tedbirler ve yükümlülükler öngörülmektedir. Yine, Tasarıda belirtilen suçlardan dolayı haklarında kovuşturma bulunanlar bakımından da bazı tedbirlere hükmedilebilecektir.

Tasarıyı birazdan detaylı bir şekilde Hükûmet temsilcilerimizle birlikte ele alacağız.

Tasarının Komisyonumuzda görüşülme usulüyle ilgili bir açıklama yapmak istiyorum:

Komisyonumuz, tasarı üzerinde tali komisyon olarak belirlenmiştir.

Bilindiği gibi, İç Tüzük'ün 23'üncü maddesi uyarınca "Tali komisyonlar, işin kendilerini ilgilendiren yönü veya maddeleri üzerinde esas komisyona görüş bildiren komisyonlardır." "Tali komisyonların hangi yönden veya hangi maddeler hakkında görüş bildirecekleri havale sırasında belirtilmemiş ise, bu komisyonlar görüşlerini kendileriyle ilgili gördükleri hususlar üzerinde bildirirler."

Bu kapsamda, tasarı üzerinde Komisyonumuzda yapılacak görüşmelerin tasarının tümü üzerinde yapılmasını ve üyelerimizin maddeler üzerindeki görüşlerinin de Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerde açıklanmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Böylece, Komisyonumuzda tasarının tümü üzerinde görüşmeler yapılacak, tümü üzerindeki görüşmelerde üyelerimiz tasarının maddeleri hakkındaki görüşlerini de belirtecekler, tasarının maddeleri ayrıca oylanmayacak, tasarının tümü üzerindeki oylama görüşmelerin sonunda yapılacaktır.

Komisyon üyelerimizin tasarıya ilişkin öneri ve görüşleri, mutat uygulama uyarınca Komisyon raporumuzda yer alacaktır.

Yazılı basından arkadaşlar toplantımızın sonuna kadar kalabilir. Görsel basından ilgili arkadaşlarımız da ilk sunumlardan sonra, Bakan Yardımcımızın ve diğer bürokratların sunumlarından sonra ayrılabilirler.

Şimdi, görüşmelere başlıyoruz.

Sözü Hükûmeti temsilen Bakan Yardımcımıza veriyorum. Daha sonra, ihtiyaç duyulursa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığımızın temsilcilerine söz verebiliriz. Hükûmetimizden sonra söz sırası görüşlerini ifade etmeleri ve sorularını yöneltmeleri için Komisyon üyelerimizde olacaktır.