| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 6771 Sayılı Kanunla Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Konusunda Yetki Kanunu Tasarısı (1/949) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 10 .05.2018 |
LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Şimdi, bu tasarı öncelikle Anayasa'nın emredici hükmünün ihlali anlamına geliyor, bunu hepimiz biliyoruz. Aslında, tabii, bu tasfiyeyle biz Anayasa'ya aykırı bir yol ve yöntem izliyoruz ve aslında bu bize yeni dönemde işlerin nasıl götürüleceği hakkında da ipucu veriyor diye düşünüyorum yani şimdiden böyle olursa daha sonra işler bu şekilde yürütülecek gibi bir hissiyat veriyor.
Şimdi, yasa tasarısı, yasama yetkisinin yani Meclis İçtüzüğü'nü ve kanuni düzenlemeleri yapma yetkisinin Anayasa'nın 7'nci maddesine aykırı bir biçimde Hükûmete devrini istiyor bizden; şu anda gelen tasarı bu yetkiyi istiyor, bu devri istiyor.
Şimdi, bir kere, ne olacak? Birincisi: Meclis on iki aydır böyle bir yetki kullanmıyor ama şimdi Bakanlar Kuruluna, sıkıştırılmış bir dönem için, böyle bir yetki veriyor. Ve az önce Sayın Kuşoğlu'nun da ifade ettiği gibi, bu yetkinin vadesinin de geldiği nokta yanlış, aynen OHAL KHK'lerinde olduğu gibi bir yetki devri isteniyor.
Başka ne oluyor? Meclis, yetki kanununa dayanılarak çıkarılacak kararnameleri denetleyemeyecek ve yasalaştıramayacak, Meclisin dışında bir şey olacak bu.
Başka ne olacak? Bir tehlike de şu: Anayasa Mahkemesi, yetki kanunu ve bu çerçevede çıkarılacak kararnameler üzerinde -iş işten geçmeden tabii- anayasallık denetimini de yapamayacak; bu denetimin de dışına çıkmış oluyor.
Şimdi, aslında bu metin, kurumların eş güdümünü getirmiyor ama bütün kurumları bir kişinin güdümüne bırakma hedefini de bize gösteriyor. Böyle bir hedefi var. Bütün kurumların denetimini, güdümünü bir kişiye bırakıyor. O zaman 24 Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakı falan geçecek olsa demek ki yönetim şekli bu şekilde devam edecek yani bu çok tehlikeli bir gidişat.
Şimdi, OHAL ortamı ve koşullarında dayatma yöntemiyle Anayasa değiştirilmişti, bu değiştirilen Anayasa'ya bile uymayan bir yönetim söz konusu şu anda yani Anayasa zaten OHAL koşullarında dayatmayla değiştirildi, ona bile uyum sağlamak istenmiyor. O zaman 24 Hazirandan sonra bir Cumhur İttifakı'nın nasıl bir süreçte yönetimi getireceği aslında çok net ortada ve bu, eleştirilecek en önemli noktalardan bir tanesi bence.
Teşekkür ederim.