KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; arkadaşlarımız son derece önemli değerlendirmeler yaptılar, hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Komisyonun yetkisine dair konu çok konuşuldu ama siz ona gerekli cevabı verdiniz, ben de sizin görüşlerinize aynen katıldığım için onları tekrar etmeyeceğim.

MUSA ÇAM (İzmir) - Meclis Başkanı doğru mu yaptı diyorsunuz Sayın Bakan?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Evet, doğru yaptı.

MUSA ÇAM (İzmir) - Doğru mu yaptı?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Tabii, tabii, doğru.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bir hukukçu olarak... Tebrik ediyorum, gerçekten tebrik ediyorum.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Şimdi, tabii, Başkanımız cevap verdiği için detaylandırmak istemiyorum çünkü bu komisyonlarda...

BAŞKAN - Bir beş dakika da ben bunun için süre vereyim Sayın Bakanım.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Yok yok, neyse.

Şimdi, Anayasa'ya aykırılık konusuna gelince. Anayasa'ya aykırılık bu tasarıyla ilgili söz konusu değildir çünkü Anayasa'nın 90'ıncı maddesine göre Bakanlar Kurulu Türkiye Büyük Millet Meclisinden kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini talep etmektedir. Yasama yetkisinin devredilmezliği kuralına 91'inci madde bir istisnadır. Dolayısıyla ikisi de Anayasa'nın kuralıdır, kurallar arasında hiyerarşik bir yapı söz konusu değildir. Bu nedenle Anayasa'ya, hukuk devletine ve bizim bütün bu anlamdaki kurallarımıza bunun uygun olduğunu, herhangi bir aykırılık bulunmadığını ifade etmek isterim. Daha önce de sizin dağıttığınız şehrlerde 30 tane -Anayasa'mıza göre- kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi veren yetki kanunları görüşülmüş, kabul edilmiş. Bu kabul edilirse 31'incisi olacaktır.

Süreye ilişkin konuya gelince, tabii, Anayasa'nın geçici maddesinde şimdi, orada çok net bir şekilde hangi hükümlerin ne zaman yürürlüğe gireceği ifade ediliyor. Bir kısmı hemen yürürlüğe giriyor -Sayın Kalaycı ifade etti- ki onlar girdi; bir kısmı seçim takvimi başlamasıyla yürürlüğe giriyor, onlar da yürürlüğe girdi; bir kısmı da Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisinde ant içtiği gün yürürlüğe girecektir. Şimdi, Anayasa'nın 91'inci maddesi ve kaldırılan bütün maddeler yemin tarihinde yürürlükten kalkacak, halk oylamasında kabul edilen ve yürürlüğe girmemiş diğer maddeler de yemin tarihinde yürürlüğe girecektir. Dolayısıyla, herhangi bir fasılasızlık söz konusu olmadığı gibi, herhangi bir ihtilaf da burada söz konusu değildir ve Anayasa'ya da aykırı değildir. Kaldı ki 91'inci maddede de ayrıca şu var: "Bakanlar Kurulunun herhangi bir nedenle istifası veya düşürülmesi ya da yasama döneminin sona ermesi belli bir süre için verilmiş olan kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini sonlandırmaz." diyor. Dolayısıyla burada sürenin sonrasında bu değişikliklerin yapılması yani seçim 24 Hazirandan Cumhurbaşkanının yemin ettiği güne kadar değişikliklerin yapılması Anayasa'ya aykırı değil, Anayasa'nın amir hükümlerine tam da uygun bir düzenlemedir. Kaldı ki Hükûmet bunun ne kadarını seçimden sonra kullanacak ne kadarını önce kullanacak bunun elbette takdirini Bakanlar Kurulu yapacaktır. O açıdan süre bakımından da bir Anayasa'ya aykırılık yoktur.

Bir başka konu, Başbakanlık kalkıyor, o zaman ne olacak, ne koyacaksınız yerine? İşte zaten biz uyum yasalarını bunun için yapıyoruz. Hangi düzen geliyor, bu düzenin ne olduğu 16 Nisan halk oylaması öncesinde ve sonrasında milletimize anlatıldı ve halk oylamasında millet Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini kabul etti. Bu hükûmet sisteminde yasama, yürütme ve bunlar arasındaki ilişkiler, yasama denetimi ve diğer pek çok konular ayrı ayrı düzenlenmiş oldu. Dolayısıyla uyum yasalarıyla biz yeni bir düzen kurmayacağız, Anayasa'nın kurduğu ve milletimizin de bilerek kabul ettiği Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine uyumlu olmayan meri mevzuatımızdaki kuralları uyumlu hâle getireceğiz. Bunlar bazen bir ibare değişikliği olabilir, işte "Başbakanlığa bağlıdır." deniyor "Cumhurbaşkanlığına bağlıdır." denilecek. İşte, ilgili, ilişkili, bağlı kuruluşlar var şu anda Başbakanlığa. Diyanet İşleri Başkanlığı diyelim, Başbakanlığa bağlı, yeni dönemde Cumhurbaşkanlığına bağlı olacaktır. Bu minvalde teknik bazı zorunlu kavramsal uyum yapılacaktır. Bazı kavramlara ihtiyaç kalmadığı için onlar madde metninden çıkarılacaktır. Tabii, yeni sistemin özüne uygun bazı yeni düzenlemeler ihtiyacı olabilir, bu düzenlemeler yapılacaktır. Bazı madde metinlerinde de, kanunlarda da bu yeni sisteme göre madde değişiklikleri yapılması gerekecektir, bunlar yapılacaktır. Yoksa bunun dışında Anayasa'da öngörülmeyen bir şeyi hayata geçirmek üzere biz yetki almıyoruz. Anayasa'ya uygun düzenleme yapmak üzere yetki alıyoruz ve bu yetkinin kullanılması da Anayasa Mahkemesinin ayrıca denetimine tabidir. Anayasa'ya aykırı bir düzenleme yaptığımızda Anayasa Mahkemesinin bunu iptal edeceği de çok açık bir husustur. Burada bilinmeyen bir şey değil bilinen ve kabul edilen şeyin hayata geçmesi için gerekli adımları atıyoruz.

Burada, tabii, altı aylık süre konusu önemli. Bu süre, hepimiz biliyoruz ki bir düzenleme süresidir, esasında yasamaya verilmiş bir süre ama bizim parlamenter sistemde kanun tasarısı ve hükûmetin de sorumluluğu yasama içinden çıktığı için hükûmete de dolaylı bir süre verilmiştir ama bu bir düzenleme süresi. Hükûmetimiz kabulün yapıldığı günden itibaren bu konuyla ilgili bütün bakanlıkları seferber etmiştir. Her bakanlık kendi mevzuatının taramasını yapmış, Başbakanlık, Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü ve bir müsteşar yardımcımızın başkanlığında bu çalışmaları çok detaylı bir şekilde yürütmüştür. Ayrıca AK PARTİ Genel Merkezinde de biz Sayın Hayati Yazıcı Bey'in Başkanlığında ayrıca partide de bir Uyum Komisyonu kurduk, orada da çok detaylı çalışmalar yapıldı. Ben bütün bu çalışmalarda bulunan birisi olarak söylüyorum: Geceyi gündüze katan bir dikkatle, bir emekle bu çalışmalar yürütülmüştür, bir ihmal söz konusu değildir ama takdir edersiniz ki -demin de ifade ettim- bu kanun sayısı, baktığınızda 879 tane kanun, tek tek tarandı ve tabii, bunların içerisinde bu kanunlara işlenen kanunlar var, onları koyduğunuzda binlerce kanun taraması yapıldı -yani binlerce diyelim- ve 80 tane kanun hükmünde kararname, bütün bunların taraması yapıldı. Tabii, bürokrat tarıyor ama bunun bir siyasal gözle gözden geçirilmesi gerekiyor; o taradı da acaba tespit ettiği şey ne kadar yeni düzene, sisteme uygun, bunların başka kanunlarla yansımaları, bağlantıları... Hemen şak "Başbakanlık" ifadesini "Cumhurbaşkanlığı" olarak değiştirmek gibi bir kolaylık yok burada, gerçekten çok büyük bir mimari, büyük bir inşaat çalışması var; bu da zaman almıştır ama buna rağmen sistemin aksamadan yürümesi için Siyasi Partiler Yasası, Seçim Kanunları gibi hemen seçim takviminde zaruri olan ve yürürlüğe girmesi gereken konularda uyum yasaları Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir. Bu düzen süresi olduğu, hak düşürücü bir süre olmadığı için de yeni sistemin inşası için yapılması gerekenleri yapma konusunda bu yetkiyi alma zarureti tartışmasızdır. Yani şu anda Hükûmetimizin... Birisi çıkıp şunu diyebilir mi? 24 Hazirandan sonra muhtemeldir ki 5 Temmuzda -bilemediniz 6, 7 veya 10 Temmuzda neyse- Cumhurbaşkanı yemin ediyor. Yani geçen on günde kesinleşmelere baktığımızda Meclis Başkanı seçiliyor, ondan sonra yemin... 24 Haziran, on gün sonra işte, ne yapıyor? Zannedersem, 4 Temmuz falan yapıyor. İşte, Meclis yemin etti, Meclis Başkan seçildi, baktığınızda mesafe çok dar.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Uyum yasalarını çıkarıp seçime gitseydiniz.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Cumhurbaşkanı göreve başladığı zaman, yemin ettiği an bu sistem tamamen değişmiş, yeni sistem bütün gerek ve kurumlarıyla yürürlüğe girmiş demektir. O zaman Türkiye nasıl yönetilecek? Yeni Cumhurbaşkanının elbette ki elinde hazırlıkları olacak. Devlette devamlılık esastır. Biz ne yaptık? Cumhurbaşkanımıza bütün altyapıları hazırladık. Bu KHK'lerle beraber biz bunları yürürlüğe koyacağız. Cumhurbaşkanı yemin ettiği andan itibaren de Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini devreye sokacak ve devletin işleyişinde herhangi bir aksama olmadan tıkır tıkır sistem işleyecek, devam edecektir.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Bakanım.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Son bir cümle söylüyorum.

Türkiye'de sistem değişmiştir, değişmemiş gibi davranmanın hiçbirimize bir faydası yoktur. Bizim bundan sonra yapmamız gereken değişen bu sistemin sağlıklı ve milletimizin, devletimizin yararına işlemesi için elimizden gelen katkıyı vermektir yoksa değişen bir sistemi değişmemiş gibi görmek bize hiçbir fayda sağlamayacaktır. Ayın 24'ünden sonra Türkiye, yeni bir sistemle yoluna devam edecektir.

Teşekkür ederim.