MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Öncelikle, milletvekillerimizin teklifle ilgili yapmış oldukları değerlendirmelerden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Burada tekrar etmek gerekirse farklı toplum kesimlerinin veya farklı meselelerin çözümüne dönük çözüm önerileri var. AK PARTİ hükûmetleri olarak her zaman için çözümleri getiren, çözümler ortaya koyan bir parti olduk ve Hükûmet olduk. Bundan sonra da aynı şekilde, vatandaşlarımızın, milletimizin, toplumumuzun ihtiyaçlarını, varsa sorunlarını çözmeye devam edeceğiz.

Burada seçim sürecine dönük birtakım düşünceler söylendi. Herkes şunu çok iyi bilsin ki veya biliyor ki 24 Haziran seçimlerinden de inşallah, bugüne kadar olduğu gibi, milletimizin teveccühüyle AK PARTİ çıkacak ve son on altı yıldır ekonomide, siyasette Türkiye'nin gelişmesi noktasında gayretle sürdürdüğümüz çalışmalara bundan sonraki süreçte de aynen devam edeceğiz. Onun için getirilen düzenlemeyi, seçime endeksli bir şekilde, sanki bir şeyler oluyor, "Bir kriz havası var." sözleriyle polemik konusu yapmak bana göre haksızlık yani bazı şeyleri yazsan suç, yazmasan suç, söylesen suç, söylemesen suç; ne yaptığınız belli değil, ne dediğiniz belli değil, bugün dediğinizin yarın tersini söyleyebiliyorsunuz. Bu Plan Bütçe Komisyonu salonu çok şeye şahit oldu, seçimlerden önce çok duyduk bunları; "Şöyle olacak, böyle olacak..." Her defasında...

BAŞKAN - Sayın Bakanım, maddelere yönelik olarak...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Evet, maddelere yönelik söylüyorum Sayın Başkanım. Hükûmete dönük eleştiriler vardı dolayısıyla biz de onlara cevap vereceğiz.

BAŞKAN - Efendim, onlar Hükûmete yönelik değil, biz alındık onu üstümüze teklif olduğu için.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır canım, Hükûmete dönük eleştiriler var, teklife dönük olsa onları teklif sahipleri düşünsün diyeceğim ama Hükûmete dönük eleştiriler var.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan bilir, kime eleştiri yapılacağını bilir.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - O açıdan, burada hakem millet. Biz milletimizin sağduyusuna inanıyoruz. Türkiye, içeride ve dışarıda oynanmak istenen bütün oyunlara rağmen, bütün kurulan ve kurulmak istenen oyunlara rağmen ekonomisiyle de Hükûmetiyle de siyasetiyle de millet olarak dimdik ayakta. O açıdan, kimsenin, önümüzdeki günlere dair, ekonomiyle ilgili olmayan şeyler varmış gibi göstererek kriz senaryoları üretmesine gerek yok. Bu ülke bir sürü oyunu gördü, ekonomi üzerinde oynanmak istenen oyunları gördü, her defasında da Hükûmet olarak bu oynanan oyunlara karşı gerekli tedbirleri, kararları aldık ve Türkiye ekonomisi yoluna devam ediyor. Geçen senenin başında, bu Komisyon salonunda "2017 yılında 2'yi, 3'ü geçemez büyüme." diyenler, yılın sonunda yüzde 7,4 büyümeyi görünce buna da "hormonlu büyüme" dediler. Dolayısıyla bu siyaset anlayışı doğru bir siyaset anlayışı değil. Sonra, karşı karşıya kalınan meseleler varsa, bunları çözmeye dönük öneriler getiriliyorsa bundan niye gocunuluyor? Hükûmetlerin var olma sebebi o. Bir sorun varsa, bir mesele varsa bunu çalışır, Hükûmet getirir, burada Komisyonun takdirine sunar dolayısıyla burada çözümlerin doğruluğunu, yanlışlığını tartışalım ama çözümlerin getirilmesinden gocunulması bence son derece üzücü bir siyaset anlayışıdır.

24 Hazirana giden süreçte seçimin en adil, en demokratik, en katılımcı şekilde gerçekleşmesi için Hükûmet olarak her alanda her türlü çabayı ve gayreti gösteriyoruz. On altı yıldır, sandıktan, AK PARTİ hükûmetleri, iktidarları hep adil seçimler sonucunda çıkmıştır ve demokrasinin güçlenmesi, hukuk devletinin güçlenmesi hep AK PARTİ hükûmetleri döneminde olmuştur. Bugün bazı meseleleri daha rahat konuşabiliyorsak veya önceden konuştuğumuz meseleleri artık konuşmayı bile gerekli görmüyorsak on altı yılın kazanımlarının sonucu olmuştur.

Bu tasarıda da değişik konularda çözüm önerileri var. Hükûmet olarak getirilen çözüm önerilerine burada teklif bazında konuşmak gerekirse katılıyoruz. Tabii ki bu daha da geliştirilebilir, daha da iyileştirilebilir ama ben inanıyorum ki buradaki birçok meselede toplumun ihtiyaçlarını karşılamaya matuftur.

Teşekkür ederim.