FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, o zaman bizim kaygımız bir kat daha artırıyor.

BAŞKAN - Anlamadım.

FARUK BAL (Konya) - O zaman, bu teklif, iyi niyetli yorumlamamıza rağmen seçimlerde siyasi bir proje ve propaganda malzemesi olacak.

BAŞKAN - Yok, Allah aşkına ya. Bunun neyini... Arma geldi de kabul...

FARUK BAL (Konya) - Bir dakika canım.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Veya çıkmazsa kullanmayacak mısınız? Bu kanun çıkmadı diyelim, ne yapacaksınız? Komisyon kurulmadı, ne diyeceksiniz?

BAŞKAN - Kimsenin bir şey diyeceği yok Allah aşkına ya. Ne diyecek bunun için ya, yapmayın. Evet, biz madde görüşüyoruz, o aşamaları geçtik.

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, açar mısınız.

BAŞKAN - Buyurun.

FARUK BAL (Konya) - Ben tabii, Cumhuriyet Halk Partisi adına karar verecek bir durumda değilim.

BAŞKAN - Elbette.

FARUK BAL (Konya) - Ama dinlediğimiz gerekçeleri itibarıyla, belki alt komisyonda hakikaten iyi niyetin varlığı anlaşılır ve onlar da destek verebilir. Niye bunu, bu kapıyı kapatıyorsunuz? Şimdi, alt komisyon kapısını kapatınca bizim kaygılı alanda düşüncelerimizi ifade etmeye sebebiyet verdiniz. Eğer kurulsaydı biz kaygı yerine katkı verme çabası içerisinde bulunacaktık.

BAŞKAN - Gene verirsiniz katkıyı. Ne engel oluyor Faruk Beyciğim ya? Gene verirsiniz, kaçmış bir şey yok ki.

FARUK BAL (Konya) - Olur mu? Niye verelim canım? Şimdi bizim o zaman şüphemiz artıyor.

BAŞKAN - Başka bir şey söyleyeceğim: Şüpheniz arttı. 12 kişilik komisyon kuruldu. AK PARTİ'nin 3 tane vekili var, 3; 9 üye muhalefetten. 3'ünüz belirleyip başka bir arma da bulabilirsiniz. Bizim katılım hiç de olmayabilir.

HİLMİ BİLGİN (Sivas) - O da yanlış.

BAŞKAN - Nasıl? Yanlışlık değil, böyle geldi kanun.

HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Anayasa Uzlaşma Komisyonunda yaptınız, başaramadınız.

BAŞKAN - Yani, işte ondan çıkmadı, neyse. Bir de o var yani 9'a 3. Neyinden korkuyoruz, ben anlamadım ki.

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, biz hiçbir şeyde korkmayız. Biz, nesli Oğuz Karahan'danız ya, korku nedir bilmeyiz.

BAŞKAN - Neyse, peki o zaman, devam edelim.

FARUK BAL (Konya) - (1)'inci fıkrayla...

BAŞKAN - Evet, 1'inci maddeyle ilgili sizi dinlemeye devam ediyorum.

Buyurun Faruk Bey.

FARUK BAL (Konya) - 2'nci paragrafla ilgili düşüncemi arz edeceğim Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

FARUK BAL (Konya) - Şimdi, (1)'inci fıkrayla ilgili "Türkiye Cumhuriyeti devleti" tabirinin 1982 Anayasası'nda çarpık çurpuk bir tanımlamayla 3 tanımlamadan bir tanesi olduğunu söyledim: Türk devleti, Türkiye devleti, Türkiye Cumhuriyeti devleti.

BAŞKAN - Doğru.

FARUK BAL (Konya) - Dolayısıyla, bu ihtilal anayasasının bir tanımı alınarak devlete arma yapılıyor, (2)'nci fıkrada da bunun ne anlama geldiği anlaşılıyor. Evet, 1'inci maddenin (2)'nci fıkrasında. "Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmî armasını belirler." Oysa, resmî arma, bir milletin ve onun tarihte kurmuş olduğu zincir şeklindeki devletlerin insanlığın evrensel değerlerine yapmış olduğu katkıları ve gelecekteki hedeflerini de ortaya koyan semboldür. O zaman, bu, Türkiye Cumhuriyeti devletiyle sınırlı bir arma olacaktır, buradaki yazıma göre; ondan önceki bölümü de reddeden bir arma olacaktır. Dolayısıyla, amacıyla çelişik bir yazım vardır burada. Bu amacıyla çelişik yazımı nasıl izah edeceğiz?