| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 19 .07.2018 |
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Grup Başkan Vekilim, değerli arkadaşlar; hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Öncelikle başarılar diliyorum yeni yasama döneminde.
Evet, burada konuşmalar yapıldı, OHAL'in kalktığı günün ertesinde Komisyon çalışmalarımız devam ediyor. Öncelikle şunu söyleyebilirim: Bu bir geçiş dönemidir. OHAL'i kaldırıyoruz ama tehdit tamamen bitti diyebilir miyiz? Tehdit tamamen bitmedi. Devlet, bekası için önlem almak durumunda. Dolayısıyla temel hak ve hürriyetlerin korunması anlamında, bu teminatların sürmesi anlamında, özgürlük ve güvenlik ikileminde eşit ağırlıkta devam edebilmesi adına bu geçiş döneminin de sağlanması lazım. AK PARTİ Kasım 2002 tarihinde iktidara geldi, aralık ayında OHAL'i kaldırmıştır. Dolayısıyla Kasım 2002'de iktidara gelip Hükûmet kurulmasından sonraki ilk icraatı OHAL'i kaldırmak olan bir hükûmet niye durduk yerde getirsin OHAL'le ilgili kararları?
Arkadaşlar, şunu özellikle belirtmek isterim ki Türkiye bir darbe teşebbüsünden ziyade işgal harekâtıyla karşı karşıya kalmıştır; bağımsızlığına, devletin bütünlüğüne, bekasına karşı bir işgal harekâtı. Ve öyle bir örgüt tarafından icra edilmiştir ki bu, belki dünya siyasi tarihinde böyle bir örgüt yok; sinsi bir örgüt, alçak bir örgüt, kırk yıllık planlama yapmış; devletin derinliklerinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde, İçişleri Bakanlığında, Emniyette, Hariciyede, hemen hemen her alanda örgütlenmiş ve bugünleri beklemiş. Dolayısıyla böyle bir örgüt, tehlikeli bir örgüt, örgütün açığa çıkması kolay değil. 15 Temmuzda devletin, milletin imkânlarını kullanarak, Yunan ordusunun dahi yapmadığı, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Emniyeti, kamu binalarını çıplak bedenleriyle bu hayâsızca akına karşı duranlara karşı en modern silahları kullanmaktan geri durmamış bir örgüt. Dolayısıyla bu örgütü hesap etmemiz lazım. Bu örgüt 15 Temmuzdan önce 17-25 Aralık hadisesinde ortaya çıkmasına rağmen, belki ortam oluşmadığından dolayı o an, belki OHAL kararı çıkmış olsaydı 15 Temmuza yeltenemeyeceklerdi. Dolayısıyla bu bir zemin işidir, atmosfer işidir, millî mutabakat işidir. Burada özellikle 15 Temmuzdan sonra anayasal kurumlar açısından OHAL yargı denetimine tabi olmak kaydıyla ve Türkiye Büyük Millet Meclisi denetiminden geçerek yasalaşmış ve uygulamaya girmiştir.
Şimdi burada deniyor ki: "İki yıl içerisinde niye bunlar yapılmadı? Niye gerekli önlemler alınmadı?" Demin de söylediğim üzere bir FETÖ ölçer aleti yok elimizde. Bir FETÖ ölçer aleti olsa da hemen ölçsek, biçsek, ortaya koysak. Sinsi bir örgüt var. En son çıkan kararnamede dahi 18 bin ihraç var. Keşke, varsa elinizde bir FETÖ ölçer aleti, getirin, hemen bu işleri yerine koyalım.
Peki OHAL kararı niçin alındı arkadaşlar? Aslında temel hak ve hürriyetlerin güvenliği, yaşama hak ve hürriyetinin teminat altına alınması, demokrasiye sahip çıkma anlamında, hukukun üstünlüğünü gerçekleştirme anlamında, devletin bekasını sahiplenme anlamında kararnameler çıktı. Şayet o kararnameler çıkmasaydı tehdit devam ediyordu, devlet işgali devam ediyordu. Bütün bu nedenlerle OHAL uzatılmıştır.
Netice itibarıyla geldiğimiz minvalde OHAL kaldırılmıştır fakat demin de söylediğim üzere, tehdit devam ettiğinden bahisle gerekli önlemleri de devlet, bekasını koruma adına almak durumundadır. Bu nedenle bu geçiş döneminde hâlâ devletin içerisinde yapılanmış hadiselerin, grupların ve organizasyonların yapmış oldukları programlar neticesinde ki soruşturmaların devamında ortaya çıkabilen yapılar olabiliyor. Bu nedenle bu geçiş döneminde ek maddeyle, geçici maddeyle de bu düzenlenmiştir ki üç yıllık bir periyotta da bunlar ortaya çıkarsa bunlara müdahale edilebilmelidir. Bu manada devlet, milletle beraber olmuştur, ortam oluşmuştur; bu ortamın da en büyük sebeplerinden biri, neticeye varan 15 Temmuz işgal harekâtına karşı milletimizin seferberliği neticesinde hukuki altyapısı da oluşturularak kararlar alınmıştır. Devletin içerisindeki bu safraların temizlenmesi kolay değildir. Sinsi bir örgüttür, dünya siyasi tarihinde de böyle bir örgüt olmamıştır, olmayacaktır da.
Netice itibarıyla "135 bin ihraç var." deniyor; doğrudur, olabilir. Bunlarla ilgili de OHAL Komisyonu kurulmuştur, yargı denetimine tabidir. Yargı denetimine, OHAL Komisyonuna müracaat edenlerde dönme kararları vardır. Ayrıca bunlarla ilgili memuriyette yöneticiyi ise yönetici değil ama eski görevine iade vardır. Kamu görevi, memuriyet önemlidir. Devletin darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldığı bir ortamda, milletiyle beraber olduğu bir ortamda bunlarla ilgili söylemler yapılırken lütfen 2.195 yaralımızı ve 251 şehidimizi de asla unutmamamız lazım. İşgal harekâtının bağımsızlığımıza müdahale olduğu unutulmamalıdır.
Daha çok siyasi konuşmalar üzerinde duruldu. Netice itibarıyla bundan sonra inşallah maddelerde daha hukuki katkı verme anlamında konuşmalar yapılır. Genel, OHAL'in kaldırılmasıyla ilgili hemfikiriz. Bundan sonraki geçiş süreciyle ilgili ayrılıklarımız olabilir, teklifle ilgili hadiselerde katkılarımız olabilir; bunlar tartışılır. Hemen hemen geneli üzerindeki konuşmalar da hitama ermiştir, amaç hasıl olmuştur, alt komisyona gitmesine gerek yoktur. Alt komisyona -bundan önceki tecrübelerimizle de biliyoruz- gidiliyor, orada konuşuluyor, tartışılıyor, üst komisyonda aynı tartışmaları mükerrer yapıyoruz. Dolayısıyla burada geniş safahatta bütün teknik, hukuki altyapıyı da oluşturacak şekilde maddeler üzerinde daha derinlikli çalışmalarımızı yapalım ve nihayete erdirelim diyorum. Muhalefet partisindeki arkadaşların -daha doğrusu biliyorsunuz yürütme ayrı, yasama ayrı; bu manada Adalet Komisyonuna da çok iş düşüyor- Adalet Komisyonundaki bütün teknik, hukukçu ve altyapı sunacak arkadaşların madde üzerinde katkıları olursa hep beraber değerlendiririz ve oylarız diye düşünüyorum. Bizim düşüncemiz alt komisyona gitmemesi ve üst komisyonda bu işin bitirilmesi diye arz ediyorum Sayın Başkanım.
Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.