| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 19 .07.2018 |
HASAN SUBAŞI (Antalya) - Sayın Başkanım, bu kanun yürürlüğe girdikten sonra -ki bu kanunun gerekçesi FETÖ'yle mücadele için yazılmıştır, FETÖ terörüyle uğraşmak için- hiçbir FETÖ örgüt üyesinin bir gösteri, toplantı yapmayacağını, hele yürüyüş yapmayacağını ya da "Ben geliyorum." demeyeceğini, kendini göstermeyeceğini çok iyi biliyoruz. Bugün bile yüz binlerce tutuklunun ya da işten alınan kimselerin FETÖ'cü olduğuna dair bir kanaatimiz olmadığı gibi bazı metotlarla bulmaya çalışıyoruz. Yargı bunun içinde ne kadar, nasıl çözebilir, birtakım gizli tarafları olduğu için onu da bilmiyoruz. Ama şundan eminim ki ben: FETÖ'cüler ne toplantı ne gösteri ne de yürüyüş yapacaktır. Ama bu yasanın çıkması hâlinde bir ölçüde toplumumuzda oluşmakta olan demokratik reflekslerin... Ki yıllar içinde hep darbelerle yok edilmiştir bu demokratik reflekslerimiz, sivil toplum güçlenmesi dönem dönem hep baskı altında tutulmuştur, yok edilmiştir. Şimdi de ondan daha beter bir şekilde, bu yetkinin verilmesi hâlinde, toplumun yıllar içindeki bir ölçüdeki kazanımı çok ciddi bir ölçüde tekrar zarar görüp sivil toplum yeniden bastırılacaktır, yeniden demokratik refleksler yok olacaktır ve farklı bir dünyaya yeniden gireceğiz yani bir darbe hukukunu yaşamaya başlayacağız.
Şimdi, valilerin ya da bürokratların siz Hükûmet kanadı olarak görevlerini yaptığını zannedebilirsiniz ama muhalefet cephesinden baktığımız zaman genelde biz, bürokratların muhalefet cephesine farklı yaklaştığını görüyoruz, biliyoruz ve yaşıyoruz. Hükûmet kanadından hiç kimsenin misafirhanelere talimat vermediğini biliyoruz ama misafirhanelerde yer bulmaya çalışan milletvekillerimize misafirhane müdürlerinin nasıl yaklaştığını da biliyoruz. Bunun şeyi, Hükûmetin iradesine nasıl yakın durabilirim, nasıl yaklaşabilirim endişesiyle bürokrasi çok farklı davranmaktadır. Siz bunu yeterince anlayamasanız da bürokrasi-muhalefet kanadı bunu her alanda yaşıyor. Bunda seçimlerin çok büyük payı olmuştur, seçimlerde söylenen sözlerin. Hele iktidar kanadından beklenmeyen tarzda, kendilerinden olmayan ya da farklı görüşlere söylenen sözler hatta terörle suçlanması, neredeyse muhalefetin tamamının hainlikle ve terörle suçlanmasının toplumda çok ciddi travma yarattığını da biliyoruz ve bürokrasi üzerinde çok büyük etkilerinin de olduğunu biliyoruz. Diyebiliriz ki: "Bir vali çok objektif bakabilir." Nasıl bakabilirse, çok zor olmakla birlikte olaylara objektif yaklaşabilir. Tabii ki artık çok zorlaşmıştır bu ama objektif yaklaşmaya çalışsa bile, muhalefet kanadından ya da bir sivil toplum tarafından bir gösteri, yürüyüş ya da toplantı yapılacağında, inanın, o vali arkasından bir olay mı çıkar, Hükûmetten bir eleştiri mi alırım ya da görevden mi olurum korkusu yaşayacaktır. Onun için bürokrasiye bu derece yetki verilmesi son derece sakıncalıdır. Türkiye'nin kamplaştığı, bu kadar ayrıştığı bir dönemde bu inisiyatifin verilmesinin Hükûmet kanadının kendisi gibi düşünmeyenlere ve sivil topluma çok büyük zarar vereceğini düşünüyorum ama terör adına da bir faydası olmayacaktır çünkü hiçbir terör örgütü mensubu... Hele FETÖ'cüler o kadar gizlenmiştir ki çoğu da zaten dışarıdadır. Hele hele yargının bile tarafsız, bağımsız olamadığı bir dönemde bürokrasiden bunu beklemek son derece sakıncalıdır. AYM kararlarına, Anayasa Mahkemesi kararına uymayan hâkimlerin olduğunu, "Uymuyorum." diyerek terfi ettiğini de düşünürsek bu tür sakıncalı işlemlere girilmesini çok mahzurlu bulurum. Hukuk içinde kalarak bürokrasiye yetki ve inisiyatif verilmeliyken hukuk içinde inisiyatif kullananlar korkar olmuştur hatta inisiyatif kullanamaz olmuştur, yukarıdan talimat bekler olmuşlardır ama hukuk dışında yetki verilenler onu o kadar acımasızca kullanmaktadır ki bundan toplum çok büyük zarar görmektedir.
Mevcut yasalarımız bu mücadeleyi vermek için son derece etkindir ve yeterlidir diye düşünüyorum. Umudum odur ki bu yasa keşke gündemden kaldırılsa, mevcut yasalarla Türkiye'nin sorunlarını çözmeye çalışsak, yeniden demokrasi iklimini, adaleti ve hukuku tesis etmeye çalışsak çünkü adaletin olmadığı yerde her iklimin barındığını ve her türlü terör örgütüne de iklim hazırladığını yeniden vurgulamak istiyorum.
Çok teşekkür ederim.