KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Söz almayacaktım aslında ama burada konuşmaları takip ederken çok önemli değerlendirmeler var tabii. Burada, benim de alanım olan... Söylemiştim, Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda görev yapıyorum. Çok önemli haberler düşüyor Avrupa Birliğiyle ilgili. Boyko Borisov, Bulgaristan Başbakanı... Ki Türkiye'nin Avrupa Birliğine üyeliği noktasında en yapıcı tavrı olan ülkedir Bulgaristan. Bugün Sayın Başbakanın -açıklaması- Türkiye'nin Avrupa Birliğine üyeliğinin artık çok zor olduğu ve giderek Avrupa Birliği ilke, norm ve değerlerinden uzaklaştığına dair görüşleri var. Bu haberi şimdi okuyunca ben de doğal olarak söz aldım.

Evet, bakın, biz bu gece yarısı burada çok önemli bir kanunu görüşüyoruz. Açıkçası, görüşme de tam denilemez, işte sabah ondan itibaren muhalefetin, gerçekten çok değerli hukukçuların gerek uygulama gerek teorik anlamda çok önemli, nitelikli değerlendirmeleri varken ama maalesef, gerçekten ortak aklı bulup, bir müzakere edip... Gerçekten bu yasalar -şimdi, Genel Kurul aşamasında göreceğiz- çok kolay geçmiyor. Bu komisyon aşaması çok büyük emek gerektiren; hazırlanması, Genel Kurulda görüşülmesi... Ve görüştüğümüz madde itibarıyla da gerçekten binlerce insan için hayati önem taşıyan, o gözaltı süreciyle ilgili önemli bir düzenleme yapıyoruz. Diğer keza, önceki ve ilerdeki maddeler de bu şekilde. Adil yargılamaya ilişkin, o suçluluğun ispatı noktasına kadarki yaşanan süre gerçekten zor bir süreç. Biz bu sürecin uzatılması... Ki yasanın temel gerekçesi OHAL sürecini sonlandırıp temel hak ve özgürlükler noktasında daha insani bir süreci hâkim kılmak ve ülkeyi gerçekten o baskı ortamından kurtarmakken, baktığımız zaman maddelere, gerçekten... Ben hukukçu değilim. Teknik ayrıntılarını burada hukukçulardan, kendi bireysel çalışmalarım ve çok değerli duayen hukukçulardan dinliyoruz. Gözaltı sürelerindeki karmaşanın artırılması, en önemlisi, gerçekten, şüphelinin aynı olayla ilgili yeniden ifadesinin alınması konusunda savcının bu yetkisini kolluk kuvvetine vermesi, tutukluluğa itiraz ve tahliye taleplerinin dosya üzerinden yapılması, kırk sekiz saatlik sürenin, toplu suçlarda dört günün -ki bu tekrar edebilir- on iki güne kadar çıkartılması, bunlar gerçekten, Anayasa'nın 19'uncu maddesi... Ve gözaltı sürelerinin sadece olağanüstü hâller ve savaş hâllerinde uzatılabilmesine izin verilirken biz OHAL'i kaldırdığımız bir yasada gözaltı sürelerini tekrar uzatıyoruz. Bir çelişkiler yumağı var gerçekten burada.

Cumhuriyet savcılarına ait olan, şüphelinin yeniden ifadesinin alınmasının -söylediğim gibi- kolluğa devredilmesi de gerçekten kaygı verici bir süreç. Tahliye taleplerindeki sürenin doksan güne çıkarılması, bunlar gerçekten bizi temel hak ve özgürlükler, adil yargılama, o zorlayıcı gözaltı sürecindeki evrensel değer ve ilkelerden, normlardan hızla uzaklaştırıyor.

İşte Avrupa değerlerinin normları, uygulamalarına bakıyoruz. Gerçekten Türkiye başka bir yapı içerisinde ve başka bir sürece doğru evriliyoruz. Bunları çok tehlikeli buluyorum.

Fransa'daki OHAL süreci örnek verildi. Gerçekten Fransa'daki o teknik düzenlemelere baktığımız zaman bizim şu an yapmış olduğumuz düzenlemelerle hiçbir ilgisinin olmadığını görüyoruz. Orada işte liman, havalimanı gibi, ülke giriş çıkışlarındaki kimlik kontrolleri, özellikle etkinliklerdeki güvenlik önlemleri; gerçekten bunlara bizim ihtiyacımız var, bunlarla ilgili hiç kimsenin bir itirazı yok. Nefret, ayrımcılık, şiddet, terör eylemlerine destek veren kuruluşlar, yerlerle ilgili düzenlemeler; buna da bizim bir tepki, açıklığımız olamaz. İşte, ev aramalarıyla ilgili düzenlemeler var. Ama burada gerçekten insani olmayan, adil yargılamanın OHAL süreci benzeri ve belki daha ağır bir şekilde düzenlemeler oluşturması gerçekten kaygı verici. Ama sürecin, bugünkü yaşanan bu Komisyon süreci aşaması da aynı şekilde kaygı verici. Hiçbir yapıcı eleştirinin bir ortak akıl noktasında bir düzenleme, bir orta yolun bulunması noktasında bir tek taraflı, sürekli biz buradan bir çaba içerisindeyken sizler sadece oylama vaktinde yeterli sayı azalmasın diye bir süreç içerisindesiniz. Değerli vekilimizi buradan görüyorum, gerçekten sağlık açısından bir sıkıntılı süreç ama burada bir sayı açısından... Bu, beni, burada genç bir parlamenter olarak ülkem adına, gençler adına bir umutsuzluğa sürüklüyor.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.