KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Burada biraz aydınlanmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum çünkü iki madde arasındaki farklılıklar CMK 119/5'te askerî mahallerde yapılacak arama cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla yani bir talep söz konusu sonra da bir katılma söz konusu. Burada değişen yapıda istem kaldırılmış, "cumhuriyet savcısının nezaretinde" şekline dönüşmüş. Yani "nezaret" "katılım" şekline dönüşmüş, bir de adli kolluk askerî makamların yerine geçmiş. Eğer, katılan asker arkadaşlarımızın dahli varsa bu çalışmada bizi aydınlatırlarsa sevinirim yani onun üzerinden düşüneceğiz biz çünkü. Bu ihtiyaç nereden kaynaklandı? Birincisi, cumhuriyet savcısının isteği burada askerî makamlardandı sanıyorum katılmalarını istemek şeklinde, talep etmek şeklindeydi. Şimdi, burada, bir rövanşist duygu mu var az önce tarif edildiği gibi Zeynel Bey tarafından, yoksa ihtiyaç nedir de bu şekle dönüştürülüyor bu madde? Siviller neden katılıyor, neden askerî makamlar buna katılamıyor? Süreç içerisinde şöyle bir şey yaşanabilir mi, bu ihtimal hiç düşünüldü mü? Az önce örnek verildi kozmik oda aramasıyla alakalı bir dünya bahane uydurdu burada FETÖ'cüler, iktidarınız da o bahanelere esir etti kendisini o tarihte. Türkiye'nin bütün askerî sırları dış dünyanın eline geçti, böyle bir vahim tablo yaşadık yakın tarihte. Şimdi, herhangi bir cumhuriyet savcısı mesela yine böyle kozmik odavari bir yeri, yine böyle Türkiye'nin askerî sırları varsa onların bulunduğu bir yeri rastgele, kafasına göre arayabilecek mi? Buradaki tabloda çünkü kimseye bilgi vermesi gerekmiyor anladığım kadarıyla. Cumhuriyet savcısı nezaretinde adli kolluğu alıp elini kolunu sallaya sallaya böyle bir yere girebilir diye bir durum ortaya çıkıyor. Bu çok teknik bir konu olduğu için sadece hukukçu gözüyle bakmaktan da kendimi aslında biraz ırak tutmaya çalışıyorum. Hata yapabiliriz bu değerlendirmede yani bu aynı zamanda askerî tabloyu, asker-sivil ilişkisini çok sağlıklı değerlendirebilecek şekilde bilmeyi de gerektiriyor. O yüzden müsaade ederseniz askerî bürokrasiden katılan arkadaşlarımızın dahli varsa bizi bilgilendirsinler, onun üzerinden yargılarımızı oluşturalım. Uygun olur mu Sayın Başkanım?

BAŞKAN - Efendim?

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - E, beni dinlemediniz, o zaman tekrarlayayım efendim, siz de insansınız tabii. Dedim ki: Burada bir ihtiyaç da hasıl olabilir. Askerî bürokrasiden böyle bir talep mi vardır, yoksa iktidarınızdan kaynaklı bir girişim midir bu? Bunu anlamak istiyoruz. Askerî bürokrasiden katılan arkadaşların böyle bir talepleri varsa bize gerekçesini anlatsınlar, onun üzerinden aydınlanalım ve ondan sonra konuşalım. Daha doğru olmaz mı?

BAŞKAN - Teklif sahiplerine soralım bakalım. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duymuşlar?

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Efendim, teklif sahipleri gerekçelerini yazdılar, tatmin olmadık ama buyursunlar, onları dinleyelim, sonra konuşalım o zaman.

BAŞKAN - Siz söyleyeceklerinizi söyleyin, bitsin, ondan sonra...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Dinledikten sonra söyleyeceğim efendim, ihtiyacı...

BAŞKAN - Hayır, dinledikten sonra ne söyleyeceğiz ki artık. Ya, nasıl olsa sordunuz, söyleyecekler onlar da.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - O zaman söyleyeyim efendim.

BAŞKAN - Ha, söyleyin de ondan sonra...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Benim kanaatim -siz daha sonra benim kanaatimi değiştirirsiniz- bu bir rövanşist hükümdür. Askerî makamların bu işin dışında tutuluyor olması, bir görevin bütün günahını sadece askerler üzerine yüklenilerek bu işten çıkılacağı düşüncesiyle bakılıyor olmasıdır. Şehir dışına çıkardınız askerleri. Bari, hiç değilse bulundukları alanda etkilerini kaldıracak hukuksal düzenlemeler yapmayın. "Askerî mahremiyet" diye birtakım düzenlemeler getirdiniz. Kapıdan girerken insanları zerresine kadar arayacağınızı yazıyorsunuz ama diğer taraftan da bir askerî mahremiyeti -yanlış anlamayın, adliyeye saygımız sonsuzdur ama yakın tarihte yaşadığımız için bu FETÖ furyasında bunları- sıradan bir savcının ellerine teslim ediyorsunuz. Evet, burada bir askerî vesayet mantığıyla bakacağımız iddiasında bulunmayın ama bunu iyi açıklayamazsanız bu sizin günahınız olarak burada tescil olur.

Teşekkür ederim.