ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Şimdi, bu maddeye şöyle bir baktığımızda, o diğer maddelerle de aynı çerçevede bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Anayasa'nın temel hak ve hürriyetleri düzenleyen kısmına da çok açık bir şekilde aykırılık olduğunu görmekteyiz.

Şimdi, bu madde başlı başına özel yaşamın gizliliğine ve haberleşme hakkının gizliliğine aykırı olduğu gibi, öte yandan, bu yönlü, hâkimin müdahale edeceği, hâkimin kararıyla kişinin hayatına müdahale edilecek bir alanda bu kararın cumhuriyet savcısına bırakılması da hukuka ayrı bir aykırılık teşkil etmektedir.

Şimdi, uygulamada karşı karşıya kaldığımız önemli hususlardan bir tanesi de şudur: Özellikle mazlumun veya sanık konumundaki kişinin konutunda, üzerinde elde edilen bilgisayar, cep telefonları Türkiye'de şu anda ciddi bir sorun hâline gelmiş durumda. O da şu: Bizim uygulamada takip ettiğimiz dosyaların tamamında aylar ve yıllarca kişinin telefonuna, bilgisayarına el konulmakta ve imajları ciddiye alınmamaktadır. Bu da aslında hukuka ayrı bir aykırılık olan durumdur.

Şimdi "Bu kayıtlar yirmi dört saat içerisinde hâkimin onayına sunuluyor ve hâkim onaylamazsa veya gecikme olursa imha edilir." deniliyor. Yani yargıya güvensizlik o kadar had safhada ki bu imhanın ne şekilde yapılacağı konusu da şu anda net değil açıkçası. Yani yapılacak ama kişinin mevcut olan haberleşme, hayatın gizliliği olan hususlar ihlal edildiği üzere bunun bu eylemi veya işlemi yapan makam tarafından imha edilme şekli de şu anda net değil burada açıkçası.

Dolayısıyla bir bütün olarak bakıldığı zaman, genel anlamda Anayasa'ya aykırı olduğu gibi, kişinin hak ve hürriyetlerini de zedeleyecek olan bir hükümdür. Bunun da geri çekilmesini talep ediyoruz.