| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 20 .07.2018 |
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Bu madde doğrudan masumiyet karinesine aykırı bir düzenlemedir. Yakın tarihimizde Balyoz ve Ergenekon davalarını yaşadık. Orada Türk ordusunun birçok kıymetli subayının kumpas mağduru oldukları, ceza aldıkları hatta onun derecat incelemesi sırasında ortaya çıktı. Sanıyorum, bu subaylarımızdan bazıları da şu anda güvenlik kademelerimizin içerisinde görev almış vaziyetteler. Bu kumpas, darbe girişimi sonrası işin ciddiyeti anlaşılarak ortaya çıkarılabilmiş bir şeydir ve yargının kendi çabasıyla ortaya çıkmamıştır aslında, yargı kendi içerisinde bu kumpası ortaya çıkaramamıştır. Böyle bir tablo yakın tarihimizde gerçekleştiğine göre ve bu tablodan ders alarak yol yürüme isteğimizi hep beraber ortaya koyduğumuza göre bu düzenlemeyi bu tablo karşısında hiç düşündünüz mü? O subayların düşürüldüğü tablodan sonra, ordumuzun güzide kademelerinde yer alan subayların suçsuz olmaları hâlinde -biz suçsuzluğu esas alarak yol yürümek zorundayız, herkesi peşinen suçlu kabul edemeyiz- bu madde hükmüyle hangi hâlle karşı karşıya bırakılabileceklerini düşündünüz mü? Tabii, soruşturma ve kovuşturma safhasında birtakım tedbir hükümleri uygulanır ama kesin hükme bağlandıktan sonra uygulanacak birtakım tabloları tedbir hükmü mahiyetinin ötesine geçirerek önümüze sunmanızın çok doğru olduğunu düşünmüyorum.
Bu tablo, açık söylüyorum, masumiyet karinesine aykırıdır, Anayasa'nın birçok maddesine aykırıdır, Anayasa'nın 1'inci maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırıdır, Anayasa'nın 36'ncı maddesindeki hak arama hürriyetiyle ilgili düzenlemeye aykırıdır, Anayasa'nın 38'e beşteki hiçbirimizin görmezden gelemeyeceği kadar açıkça hükme bağlanmış "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz." hükmüne aykırıdır. Sakın ola zannedilmesin ki burada varsayımsal olarak bu suçları işleyenleri korumak maksatlı bir konuşma yapıyoruz ya da işleyebileceklerini korumak maksatlı bir konuşma yapıyoruz, asla böyle bir iradeyle bu konuşmayı yapıyoruz, bir hukuk devletinin gereklerini yerine getirecek yasaları geçirme mantığıyla yapıyoruz. Bu kadar Anayasa hükmü karşısında bu maddeyi biz burada nasıl geçireceğiz, bunun izahını yapabilir misiniz? Bu kesin hükme bağlanmış bir olaydan sonra alınabilecek bir tedbiri az önce saydığım yakın tarihteki birçok sakıncasını...
Sayın Başkanım, ben, Kayseri 2. Hava Taktik Komutanlığında hepinizin ismini bildiği bir bayan subayın avukatlığını yaptım. Bu aşağılık çetenin ona uygulamış olduğu psikolojik baskılar sonucunda -asker arkadaşlar bilirler-görevinden alınmasından sonra beylik tabancısını da kasten teslim almayarak intiharına sebep olan bu çetenin neler yaptığını gördük. Hâlâ bulunla ilgili dava devam ediyor, ailesinin tazminat davası devam ediyor. İsmini veriyorum; Nazlıgül Daştanoğlu. Biliyorsunuzdur, bu merhumun avukatıyım ben. Bu aşağılık çetenin eline verilen fırsatlarla neler yapabildiğini çok iyi biliyorum. Buradan başka fırsatlar vermeyin; bu düzenlemelerle başkalarının eline başka fırsatlar vermeyin. Yarın tarih önünde sorumlu hâle geliriz. Hiçbir suçluyu koruma niyetimiz yoktur, suçluların eksiksiz olarak cezalandırılmasını en az sizin kadar istiyoruz. Ama bazı bahanelerle insanların mağduriyetine mahal verecek Anayasa'ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı hükümleri de burada geçirmeye çalışmanızı da anlamak mümkün değildir. Söylediğim Anayasa maddelerine aykırılıklar söz konusudur. Tekrar ediyorum, savunabilen varsa savunsun. Bu nedenle, bu maddenin tekliften çıkarılmasını talep ediyorum. Bu, kesin hükümle uygulanacak bir şey değil efendim.
Teşekkür ediyorum.