MEHMET MUŞ (İstanbul) - Değerli milletvekilleri, burada ağırlıklı olarak ilk madde üzerinde... Arkadaşlar, orada 2 kanun var aslında, 1111 var, 1076 var yani üniversite mezunları 1076'ya, diğerini 1111'e tabi tutuyor.

BAŞKAN - Bu kanunla 1076 diyerek ikisini de kapsıyor.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sadece yani yedek subay falan değil konu, o üniversite mezunları için farklı iki kanunu ilgilendirdiği için iki kanun konulmuş vaziyette.

Şimdi, burada kameraların karşısına geçip şınav çekmeyecek adamlar veya kameraların karşısında silahsız eğitim yapmayacaklar. Hepimizin bildiği biz lisedeyken de bazı dersler vardı.

BAŞKAN - Millî güvenlik gibi.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Millî güvenlik dersi vardı. Orada mesela silahlı bir eğitim yoktu, bir ders vardı. Şimdi burada verilecek olan dersler mektup yoluyla olmayacak, internet üzerinden olacak. Burada Millî Savunma Üniversitesi var. Burada Savunma Bakanlığı ister bununla yapar ister farklı bir platformla bu işi yapar, araya başka platformlar kurarak bunu yapar. Burada belli dersler bu bedelden yararlanacak olanlara sunulacaktır ve onlar bu dersi alacaklardır. Bunun haricinde abartılacak, bunun haricinde bağlamından koparılacak bir mesele yoktur. Mesela, 1999 yılındaki bedelli askerliğin ders programında beden eğitiminin, yanaşık düzen eğitiminin, silahlı eğitimin, atış eğitimlerinin yanında bir de dersler vardı, bazı dersler konulmuş. Eğer buradaysa ders programını söyleyebiliriz, okudum çünkü, arkadaşlar hazırlarsa onu, belli dersler de verildi. Dolasıyla birinci aşaması değil, ikinci aşamasındaki dersler internet üzerinden sunulacaktır. Mesele bundan ibarettir.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Birinci aşama, ikinci aşama neydi?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Mesela silahlı eğitim vardı, akşamları da teorik bir ders vardı, tarih dersleri vardı, devletle alakalı Türk tarihi vardı, vatandaşlık dersi vardı yani gündüz silahlı eğitimler, beden eğitimi, yanaşık düzen eğitimi, akşam da bu dersler verilmişti 1999'daki programda. Dolayısıyla fiziki dersler olmayacağına göre bu anlamda vatandaşlıkla ilgili dersler olacaktır.

"Neden yurt dışında uzaktan eğitimle bu işi çözüyoruz da Türkiye'de 21 günlük talep ödüyoruz?" meselesi şudur: Şimdi biz hem kamuda çalışanlar hem de özel sektörde çalışanlarla ilgili düzenlemede "izinli sayılacak" diye bir şart koyduk yani kanuna bunu dercettik, dedik ki: "Eğer burada çalışanlarınız celp dönemlerine müracaat eder ve askere giderlerse bunları izinli sayacaksınız." Bizim yasal mevzuatlarımız Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki 780 bin kilometrekarede yaşayanları ilgilendiriyor dolayısıyla bizim yasal mevzuatımız burası için geçerli. Biz burada bir düzenleme yaptığımız zaman, işte Almanya'da çalışan işçilerin Türkiye'ye askere geldikleri zaman izinli sayılırlar gibi bir kanun yaptığımız zaman bunun orada bir hükmü yok. Dolayısıyla insanların oradan buraya gelmesiyle alakalı sorunlar çıkabileceğinden kaynaklı bunun bu şekilde çözülmesiyle ilgili bir teklifte bulunuyoruz.

38 yaşından sonrası gelenler için 2 bin euroydu bu, öncesi için bin euroydu, bunu eşitledik, 2 bin euro yaptık, Türkiye'de de 15 bin liradır, aslında ikisi arasında çok büyük bir fark yoktur, birbirine yakın rakamlardır.

CAVİT ARI (Antalya) - Niye burada pahalı?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Buradaki rakam da geçmiş dönemlere baktığınız zaman çok daha makul bir fiyatla bu mesele teklif edilmiştir. Dediğim gibi, farklı teklifler de sunulabilir Komisyona.

"İzinli sayılmalarıyla ilgili iş tehlikesi olur mu, insanlar işini kaybedebilir mi?" endişesi... Kanun çok açık ve nettir, "Askerlikle ilgili müracaat edenler ve askere gelenler izinli sayılırlar." diye bir tabir vardır dolayısıyla bununla alakalı insanlar izinli sayılacaktır, bunun dışındaki bütün süreçler iş hukukumuza tabidir. Dolayısıyla adam askere geldi diye kendisini işverenin işten atması gibi bir durum söz konusu olamaz, kanunda açık bir şekilde bu yazılmıştır. Eğer zaten birisini işten çıkaracaksa özel sektörde -kamuda bellidir- o zaman iş hukukuna tabidir, aynı hükümler orada devreye girecektir. Dolayısıyla şu an koymuş olduğumuz, teklifte bulunduğumuz düzenlemenin insanların iş güvenliği noktasında yeterli olduğu kanaatindeyim. Yeterli mi bilmiyorum.

BAŞKAN - Bence yeterli oldu.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Benim söyleyeceklerim bunlar.

Arkadaşlar, şimdi, usul ve esaslar konusunda yetki Millî Savunma Bakanlığına verildiği için... Ha, Türkçesi hiç yok adamın, adam çok iyi İngilizce biliyor, bununla alakalı da mutlaka Millî Savunma Bakanlığı gerekli çalışmayı yapacaktır. Eğer hiç Türkçe konuşamıyorsa, çok iyi derecede İngilizce konuşuyorsa dersleri ona göre sağlarlar, bu sorun çözülür.

Teşekkür ederim.