| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 20 .07.2018 |
RAFET ZEYBEK (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu madde de olağanüstü hâli olağan hâle getiren maddelerden birisidir. Maddeyi okuduğumuzda özellikle üç konuda Anayasa'ya, yasalara, insan hak ve özgürlüklerine, genel hukuk ilkelerine aykırılık açıkça görülmektedir.
Şimdi, maddede deniyor ki: "Kamu görevine iade edilmesine karar verilenlerin eski kadro veya pozisyonlarına atanması esastır." Bu doğrudur ve böyle düzenlenmeliydi bu madde ancak... Zaten bu maddeler de hep "ancak"la başladığında mutlaka sonucunda bir hak ihlalini doğuracak düzenleme geliyor. "Ancak müdür yardımcısı ve daha üstü yöneticilikte bulunanlar, söz konusu yöneticilik görevlerinden önce bulundukları kadro ve pozisyonlara atanır." deniyor.
Şimdi, Sayın Başkan "Önceki pozisyonlarına atanması esastır." diyeceksin, ondan sonra da "Şu kişiler daha önceki kadrolarına atanır." diyorsan açıkça memurlar arasında, yöneticiler arasında, insanlar arasında ayrımcılık yaparsın. Bu ayrımcılık yasalara aykırıdır, Anayasa'ya aykırıdır yani ayırıyorsun, diyorsun ki: "Bir kısmını önceki pozisyonlarına atayacağım ama şunları atamayacağım." Buradaki ölçü nedir? Ve bu düzenleme açıkçası şunu öngörüyor, diyor ki: "Ben bazı insanları potansiyel suçlu görüyorum." Devlet hiçbir kişiyi potansiyel suçlu görmez, göremez, buna hakkı yoktur. Evet, suç işleyenlere işledikleri suç karşılığında yasal gereğini yapacaktır ama önceden "şu kişiler suçludur, şu kişiler suçsuzdur" ayrımı yapamayız.
Yine, bu kişilerin bir kısmı mahkeme kararıyla geri dönüyor "Suçsuzsun." deniyor. "Evet, senin hakkında biz suç bulmadık, görevine iade ediyoruz." deniliyor ama diyor ki idare: "Hayır, bunu önceki pozisyonundaki görevine atamayacağım, farklı yerlere atayacağım." Şimdi, bu, açıkça bir anayasal ihlaldir, Anayasa'ya aykırıdır.
Yine Sayın Başkan, özellikle Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına bildirilen öğretim üyeleriyle ilgili düzenleme çok ilginç yani deniliyor ki: "Ankara, İstanbul, İzmir illeri dışında atanacak ve 2006'dan sonra kurulan yükseköğretim kurumlarına atanacak." Şimdi, bu, sürgünün yasal hâle getirilmesidir. Diyor ki: "Ben sana Ankara, İstanbul, İzmir illerinde görev yaptırmayacağım." Şimdi, böyle bir düzenleme, yasal bir düzenleme yapılabilir mi yani sürgün yasal hâle getirilebilir mi? Ya da diyor ki: "2006'dan sonra kurulan üniversitelere atayacağım." Şimdi, bu düzenlemenin temel hak ve özgürlüklere aykırılığı açık değil mi, Anayasa'ya aykırılığı açık değil mi? Şimdi, burada suçsuz diye iade edeceksiniz ama "Sana şu illerde görev yapmak yasak." diyeceksiniz yani böyle bir düzenleme olabilir mi? Bu düzenlemeler yasal hâle getirilebilir mi? Bu aykırılıklar nasıl böyle bir yasayla yürürlüğe konmaya çalışılır, anlamak mümkün değil.
Şimdi, Sayın Başkan, değerli milletvekillerimiz de söyledi, tazminat ödenmeme diye bir olay yoktur. Bu, yasayla düzenlenmez. Tazminata karar verecek olan, mahkemelerdir. Yani "Sen mahkemeye gidemezsin." denmez, gideceksin. Belki maddi olarak zararlarını karşılamışızdır ama onun çektiği manevi zararlar için müracaat edemezsin nasıl denebilir? Yani onun manevi duygularına... Ben senin o yaşadığın acıları, ızdırapları yok sayıyorum diye yasal bir düzenleme, insan haklarına da hukukun genel ilkelerine de aykırıdır. Yani "Ben senin üzüntülerini kabul etmiyorum." demektir bu. Belki, dediğim gibi, maddi zararlarını karşılıyorsun ama yani üç ay, beş ay, altı ay, bir yıl, iki yıl işsiz kalmış, büyük üzüntüler yaşamış, hatta "FETÖ üyesisin." diye açığa alınmış, üyesi olmadığı tespit edilmiş, toplumda bunun büyük acılarını yaşamış, dışlanmış, hor görülmüş, diyorsun ki buna rağmen "Sen manevi tazminat davası açamazsın."
Şimdi, bunun aykırılığı açık. Yani bu madde her yönüyle insan haklarına da aykırıdır, Anayasa'ya da aykırıdır, yasalara da aykırıdır. Bu nedenle de biz bu maddenin tekliften çıkarılmasını talep ediyoruz.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.