| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 20 .07.2018 |
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, 7075 sayılı Kanun'un 10'uncu maddesiyle teklifin 19'uncu maddesini yan yana koyduğumuzda aslında 10'uncu maddeyle, daha önce yasalaşan bu maddeyle Anayasa'nın pek çok hükmüne aykırı olarak ve özellikle akademisyenlerin Ankara, İstanbul ve İzmir illerinden sürgün edilmesi, akademik faaliyetlerini Ankara, İstanbul ve İzmir dışında, Anadolu'da, taşrada bilimsel bilgi ve belki de laboratuvar imkânları olmadan yapmaya zorlanması var. Burada ailenin parçalanmasından bahsedebiliriz, sürgünden bahsedebiliriz, kanunsuz suç ve ceza olmazdan bahsedebiliriz veya Türkiye'nin ilerideki bilimsel çalışmalarının sekteye uğramasından bahsedebiliriz. Parantez açarak söylüyorum, Türkiye'nin PISA sonuçlarında aldığı eğitim notları inanılmaz derecede Türkiye'nin gün geçtikçe geri gittiğini gösteriyor.
Evet, 10'uncu madde yasalaşmış durumda. Şu an teklifle kanun metni üzerinde bazı redaksiyonlar yapılıyor ama özellikle ikamet ettikleri il dikkate alınarak devlet memurluğundan çıkarılan kişilerin tekrar göreve alınmalarındaki hüküm kaldırılıyor yani "Devlet Personel Başkanlığı, memuru istediği yere atayabilecek." Ekstra bir hüküm.
Bunun dışında, çıkarılan bazı fıkralar var, inanın onların ne olduğunu bir hukukçu olarak ben anlamadım. "190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ekli cetvellerin ilgili bölümüne eklenmiş sayılır." diyor, bu 10'uncu maddeden çıkarılmış. Eğer teklif sahipleri bunun bir izahını yaparlarsa tatmin de oluruz.
Bu arada yine 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'yle ilgili bir hüküm de teklifle çıkarılıyor madde metninden. Bunlar müphem bölümler. Fakat burada gelmek istediğim iki nokta var, birincisi: Esasen bu 7075 sayılı Kanun'un 10'uncu maddesinin tamamen mevzuatımızdan ayıklanması gerekirken biz daha da sağlamlaştırıyoruz. Bunu düşünmemiz lazım. Bunun yanında 7075 sayılı Kanun'un 10'uncu maddesine eklenen son fıkra yani belki teklifin 19'uncu maddesinin getirdiği yenilik tazminat hakkının yolunu kapıyor. Şimdi, Anayasa'nın 125'inci maddesi açık "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır." ve "Hiç kimse yargıdan ya da verdiği zararı tazminden bağışık değildir; bu, devlet de olsa." Biz burada diyoruz ki: "Ey devlet memuru, biz hata yaptık seni kamuya geri aldık ama sadece maaşlarını, yolluklarını, ödemelerini verelim, sus, otur, işine devam et fakat uğradığın diğer zararları yani maaş ve ücretleriyle kapanmayan maddi zararları veya kendisinin veya ailesinin veya mirasçılarının uğradığı manevi zararını hayır, alamazsın." diyoruz yani biz yasayla insanların anayasal hak arama özgürlüğünü kısıtlıyoruz. Bu nedenle özellikle bu teklifin bu şekilde yasalaşmamasını öneriyorum.
Teşekkür ederim.