| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 20 .07.2018 |
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bu maddeye baktığımız zaman, bir hukukçu olarak tarihe not düşmek adına şunu söylemek istiyorum: Bu madde, bu teklif Anayasa'da öngörülen tüm temel hak ve hürriyetlerin her birine ayrı ayrı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'yle öngörülen insan haklarına, her birine ayrı ayrı aykırı olup aynı zamanda temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunmaktadır.
Ben şunu sormak istiyorum: Biz bu teklifi geçirdiğimiz ya da yarın Mecliste yasalaştırdığımız takdirde olağanüstü hâl kalkmış mı olacak, yoksa siyasi iktidar Büyük Millet Meclisini aracı kılarak, üç ayda bir uzattığı ve Meclise onaya gönderdiği olağanüstü hâli üç yıllığına onaysız bir şekilde hükme mi bağlatmış olacak? Biz yarın seçmenlerimize, halkımıza, milletimize "Türkiye'de olağanüstü hâl kalktı." diyebilecek miyiz? Cevap veriyorum: Hayır.
Maddelerde diğer vekil arkadaşlarım ayrıntılı olarak anlatacaklardır. İkna etmemiz lazım, bu maddeyi iyi incelememiz lazım, bu maddenin Komisyondan çekilmesi lazım. Üç yıl, evet, OHAL özellikle meslekten çıkarmalarla ilgili olarak üç yıl devam edecektir; üç yıl boyunca kamu görevlilerinin çalışma güvenliği olmayacaktır. Hadi, bir devlet memurunu kulağından tuttunuz, attınız -birazdan Anayasa hukukçumuz Sayın Kaboğlu bunların Anayasa maddelerini de verecektir ama- hâkimleri ne yapacaksınız? Anayasa'nın 139'uncu maddesinin birinci fıkrası hâkimlere meslek teminatını getirmiştir. Bu maddeyle Anayasa'nın 139'uncu maddesinin birinci fıkrasını çiğneyemezsiniz en başta.
Askerî hâkimlerin rütbesi meslekten atıldığı anda sökülecek. Adam hâkim, bir kere hâkimlik teminatı var; ikincisi, hiçbir mahkeme kararı olmadan meslekten atacağız; üçüncüsü, bir de rütbelerini sökeceğiz tek bir kararla. Peki, hani olağanüstü hâl kalkmıştı?
Bunların her biri ayrı ayrı Anayasa'ya aykırı, tamam. Gelelim daha basit bir şeye: Adam gerçekten de terörist, gerçekten de suç işlemiş veya suç işleme yoğun şüphesi var; pasaportunu iptal ettik; evet, edilmelidir, kaçmasın, bağımsız yüce Türk adaleti önünde hesabını versin. Adamın eşinin ne günahı var? Ya kadın kanserse veya kocası, yurt dışına tedaviye çıkması gerekiyorsa ne olacak? Bunların vebalini ben, kusura bakmayın, üzerime almak istemem.
Haberleşme hürriyeti... Adam suç örgütleriyle iltisaklı, elbette gerekli yasal prosedür tamamlandıktan sonra takip edilecek, izlenecek. Karısını ve çocuklarını niye takip ediyoruz? Ondan da vazgeçtik, karısının, çocuklarının banka bilgilerine kadar gireceğiz ve en acısı (G) bendi; üç yıl için artık bazı kişilere yargı bağışıklığı getiriyoruz. Her bir maddesi, her bir fıkrası, her bir cümlesi Anayasa'ya aykırı olan bu hükmü eğer biz çıkarırsak Avrupa toplumundan da dışlanacağımızı söyleyerek lafı çok uzatmadan bitirmek istiyorum; teknik ayrıntıları sayın milletvekilleri anlatacaklardır. Hiçbir tartışmaya girmeden esasında Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olan bu hükmün tekliften çıkarılması gerekmektedir.
Teşekkür ederim.