KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Evet, gerçekten yapılan bu düzenlemenin tamamı dışında 23'üncü maddenin de özel bir önemi var. Gerçekten içeriğine baktığımız zaman üç yıl sürecek olan ve KHK'yle yapılan ihraçları kalıcı kılan ve hangi alanda olursa olsun bütün kamu görevlilerini gerçekten güvencesiz kılan, çalıştığı kurumun bir üst amirinin, işte söylendiği gibi, bir iltisakıyla işte bir oluşuma, gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı, irtibatı değerlendirilen, bir nevi bir kanaatle, hiçbir somut delil olmadan bir kanaatle...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Yargı kararı olmadan...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Evet, yargı kararı olmadan ihraç edilebilmenin önü açılıyor. Bütün kurumlar, Millî Savunmadan tutun, TSK, emniyet, jandarma, YÖK, biraz ayrıntılı değineceğim, bütün alanlarda çalışan, kamu kurumlarında çalışanların, kamu görevlilerinin uzaklaştırılması. Artı, birçok madde de var içerisinde; işte, haklarında soruşturma olan kişilerin pasaportlarının iptal edilmesi, eşlerinin pasaportlarının iptal edilmesi, eş ve çocukların dinlenmesinin önü açılıyor, bilgi belge her türlü açılıyor ki evvel ki maddelerde konuşmuştuk kişisel verilerin korunmasıyla ilgili. Çok daha önemli, OHAL döneminde kayyum olarak yetkilendirilen TMSF'nin görevi en az üç yıl devam edebilecek, varlıklara el koyabilmesi dâhil TMSF'nin görevleri, ceza soruşturması, kovuşturması, bunlar kesinleşinceye kadar satış, tasfiye işlemlerini yerine getirecek. Gerçekten madde bir hukuk garabeti olarak bu Komisyonun -maalesef önümüzdeki hafta da Genel Kurulda eğer yasalaşırsa- tarihine geçmiş olacak.

Gerçekten bir keyfiyet var. Bu, bizim dile getirdiğimiz, kaygılandığımız bütün çekincelerimiz tek adam rejiminin keyfiyetine bir bir yaşamaya başladık. Bu rejimle beraber bu Meclise ilk gelen bu kanun teklifi de bunun bir açık delilidir. Bir keyfî yönetim anlayışı ve bir kadrolaşmanın yolu açılacak. Hiçbir hukuki delil, dayanak olmadan ihraçlarla karşı karşıya kalacağız. Hiç kimsenin iş güvenliği olmayacak, can, mal güvenliği olmayacak, işte, TMSF'ye verilen görevlerle birlikte.

Gerçekten biz dünden itibaren bu teklifi burada tartışıyoruz. Anayasa'ya aykırı bütün yönlerini, uluslararası sözleşmelere aykırı bütün yönlerini bütün maddeleriyle beraber ortaya koyduk. Burada birçok kurumu ilgilendiren düzenlemeler yapıldı. Ama kurumların yetkilileri yok burada. Onların değerlendirmeleri, önerileri, çekinceleri hiçbir şekilde buraya yansıtılmamış. İşte Adalet ve Kalkınma Partisi teklif sahibi grup başkan vekilleri nöbetleşe geliyorlar buraya, yine Adalet Komisyonumuzun Adalet ve Kalkınma Partililerinden oluşan komisyonuyla birlikte bir düzenleme geçiyor şu an. Gerçekten bu düzenlemeyi kimin hazırladığını biz bilmiyoruz. Kim hazırladı bu düzenlemeyi? Biz muhalefet partisi temsilcileri olarak başta Adalet Komisyonu, Anayasa Komisyonu üyeleri, farklı komisyonlardan milletvekilleri bize verilen, gerçekten halkın bize verdiği büyük bir sorumlulukla buradaki bütün kaygılarımızı bütün ayrıntılarıyla dile getirdik, tarihe not düştük. Belki burada kısmen kendilerini ilgilendiren, işte, kamu görevlilerinin şahitliğinde, basının şahitliğinde görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Ve gerçekten çok nitelikli, teknik ayrıntılarıyla, hukuksal dayanaklarıyla dile getirildi her şey. Bunların gerçekten yok sayılması, hiçbir tepkinin olmaması karşılığında ya bir öneride bulunuyoruz en azından bu tartışmaya açılır, nasıl düzeltebiliriz diye... Gerçekten kanunî bir düzenleme geçiyor şu an Parlamentonun çatısı altında ve bunun hiçbir şekilde kamuoyunu bilgilendirme noktasında, ilgili kurumları bilgilendirme, sivil toplum kuruluşlarını... Ve bütün 81 milyon için hayati düzenlemeleri yapıyoruz burada.

Son olarak, YÖK'le ilgili ben burada bir açıklama yapmak istiyorum: 23'üncü maddeyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen bu geçici 35'inci maddenin 7'nci fıkrası diyor ki: "1983 tarihli, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa tabi personel Yükseköğretim Kurulu Başkanının teklifi üzerine Yükseköğretim Kurulu kararıyla..." Yani akademik personele bu karar ile ihraç yolu açılabiliyor. Artı, 10'uncu fıkrada diyor ki: "Bir bakanlığa bağlı, ilgili veya ilişkili olmayan diğer kurumlarda ise her türlü kadro, pozisyon ve statüde istihdam edilen personel birim amirinin teklifiyle..."

Sayın Başkan, şimdi, üniversitelere baktığımız zaman, üniversiteler özerk, kamu tüzel kişiliği olan kurumlar ve hem 10'uncu madde kapsamında yer alıyor ve bir üst amirinin teklifiyle akademik personel görevinden ihraç edilebilir. İşte, bir kanaatle bir değerlendirmeyle, ucu çok açık, bilmiyoruz. Ve aynı zamanda Yükseköğretim Kurulu kararıyla olacak.

Şimdi, karşımda Yükseköğretim Kurulundan değerli hocalarımız, değerli Başkan Vekilimiz Safa Hocamız, burada, ben kendisinden gerçekten bununla ilgili... Çünkü burada milyonlarca akademik personelin hayati iş güvencesiyle ilgili bir değerlendirme ve bir düzenleme geçecek. Ben gerçekten bu teklifin nasıl hazırlandığını ve kendisinin bununla ilgili görüşlerini merak ediyorum. Bu, akademisyenlerin özlük hakları, güvenceleri, iş güvenceleri, özgür, bağımsız bir şekilde görevlerini yapması açısından çok önemli. Bu ikilemi nasıl kaldıracaksınız? Bunlardan hangi kapsamdakiler akademik personel diye değerlendirilecek? Lütfen, Sayın Hocam, Komisyona, teklif sahiplerine, Komisyon Başkanlığına ve bizlere bu konuda bilgi verebilir misiniz?

Teşekkür ediyorum.