KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Muş, değerli arkadaşlar; şimdi, istisnalardan bahsettik. Ziraat Bankası, biliyorsunuz, daha çok tarım destekleriyle ilgili görevlendirilmiştir ve bu görev konusundaki bedeller de bankaya aktarılır. Halk Bankası esnaf kredileriyle daha çok ilgilenir ve sosyal devlet anlayışı çerçevesinde bunun yapılması zorunludur. Eximbank ihracat kredileri konusunda...

Şimdi, Kalkınma Bankasına yeni bir görev vereceğiz ve bankayı büyüteceğiz. Şimdi, o kadar geniş bir çerçeve almışsınız ki burada yani tanımda "Konut da yapar, onu da yapar, işte katılım da yapar..."

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Gerekçede var o.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Var, var, eyvallah.

"...altyapı yapar, üstyapı yapar, enerjiye girer, oraya girer." Ya, her alanda olan bir banka. Oysaki bir odak noktası olsa bu bankanın ve o odak noktası da sizin dediğiniz gibi, hani sulama kanalları -atıyorum- yani yerel, o anlamda toplumsal kalkınmayı sağlayacak, yerelde gelişmişlik farklarını giderecek, devletin gerçekten girmesi gereken alanlarda iştigal edecek diye bir çerçeve ortaya koysak "Ha, bak, hazinenin kaynağının burada kullanılması çok doğrudur." diyeceğim. Yani önerim de biliyorsunuz, yerel kalkınma bankalarının oluşturulması... Bu bankanın demokratikleşmesi olsa çünkü bir düşünün ki bu banka büyük olasılıkla Sayın Cumhurbaşkanının talimatları doğrultusunda yürüyecek yani "Şu konuya girin. Bak, şurada Katarlılar para getiriyor, siz de şu kadar para koyun, şu rüzgâr enerjisi santraline girin." Atıyorum, böyle yürüyecek. Oysa kamu kaynağı şöyle kullanılmalı: Gerçekten katılımcı bir şekilde, gerçekten demokratik bir şekilde, dediğim gibi işte, işçinin orada, yerelde ihtiyacı olan belediyenin de, kamu kuruluşunun da, sendikanın da yer alacağı demokratik bir katılım süreciyle kararlarını alsa bunu anlayacağım ama diğeri, bir oyuncuyu... Yani Katılım Bankasının niye hisse değerinin bu kadar yükseldiğini size şimdi söyleyeceğim. 4 liradan niye 20 liraya çıktı Sayın Muş? Çünkü öyle büyük bir oyuncu yaratıyorsunuz ki, bakın Halk Bankasının şu anda piyasa değerini geçmiş durumda. Her alanda iştigal edebilir, her alana girebilir, Hazine buraya sınırsız kaynak aktarabilir, bütün şirketlere de ortak olabilir ama bütün bunlar da maalesef sarayın vesayeti altında yapılır. Burada demokratikleşme yok, özerklik yok, tam tersine burada bir vesayet var. Bütün bunları giderecek bir çerçeveyi ortaya koyalım derim, aksi takdirde bu banka her alana iştigal eden ve bütün bankacılık sisteminde de rekabeti tamamen bozan bir oyuncuya dönüşebilir çünkü çerçeve yok, odak yok.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben bir görüş rica edeceğim Sayın Başkan.

BDDK bu konuda ne düşünüyor, bir görüş alabilir miyiz? Yani Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu böyle bir oyuncuya böyle geniş yetkilerin verilmesi konusunda ne düşünüyor?

BAŞKAN - Alırız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bankalar Birliği burada mı mesela, onu da bilmiyorum?

BAŞKAN - Bankalar Birliği davet edildi ama geldi mi? Yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ondan sonra, banka işçileri ne düşünüyor yani sendikalar? Bununla ilgili de görüş alalım yani ne düşünüyorlar bu konuda? Ve aynı zamanda Kalkınma Bankasının Genel Müdürü ne düşünüyor?

BAŞKAN - Sayın Muş bu teklifi getirirken bütün bu görüşleri aldı geldi zaten.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aldı mı?

BAŞKAN - Tabii.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kendisi bir şey söylemedi de o açıdan. Mesela işçilerin görüşünü aldınız mı Sayın Muş?