KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, az önce Sayın Bakan Yardımcısının yaptığı açıklamayla İşsizlik Sigortası Fonu'ndaki 11 katrilyonluk kaynağın 3 kamu bankasına aktarıldığı ikrar edildi.

BAŞKAN - Şimdi, şöyle: Maddeye ilişkin mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tam maddeye ilişkin Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamam.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, işsizliğin bu kadar yoğunlaştığı ve işçilerin yani yoksulların daha da yoksullaştığı bir dönemde işsizlik amacıyla yani işsizleri desteklemek amacıyla kurulmuş bir fonun 11 katrilyonluk kaynağının alınıp 3 kamu bankasına aktarılmasının ne demek olduğunun -sosyal devlet olduğumuzu iddia eden, Anayasa'mıza göre, bir devletimiz var, sosyal devlet olduğumuzu iddia ediyoruz- gelin hepimiz hesabını verelim. Yani işsizlerin çoğaldığı bir dönemde bunu yapamayız arkadaşlar, bu yapılamaz.

Ve bakın, Sayın Bakan Yardımcımız diyor ki: "Bizim irademiz değil bu. İşsizlik Sigortası Fonu'yla bankalar oturmuşlar anlaşmışlar 11 katrilyon lira oraya aktırılmış." Bizim bunu kabul etmememiz lazım. Eğer yürütme buna "Eyvallah, ben görmedim, duymadım." diyorsa... Hiçbir açıklama da yok çünkü, şu ana kadar ilk kez bir açıklama yapıldı resmî bir ağızdan. Bugüne kadar, bir haftadır ilk açıklama oldu ve biz buna gözümüzü yummamalıyız arkadaşlar. Eğer bakın, buna gözümüzü yumarsak ne olur biliyor musunuz? Şimdi, düşünün ki Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Ziraat Bankası, bunlar kamu özel iş birliği projelerine destek vermek için sermayelerini zaten büyük oranda bu projelere verdiler ve sermaye yeterlilik sıkıntısı çekiyorlar. Şimdi bu yolu açtık, yarın kalkınma bankasına da aynı şekilde bu yol olur arkadaşlar. Yarın başka bir bankaya yol olur, yarın başka bir kamu kuruluşuna yol olur. Oysa işçinin hakkı işçiye harcanmalı yani yalnızca, efendim, bazı şirketleri kurtaracağız, bazı şirketler zorda, kamu-özel iş birliği projeleri zorda, müteahhitler zorda diye kamu kaynaklarını bu şirkete aktarırsak işçinin hakkı ne olacak arkadaşlar?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu fonu değerlendirmeyecek miyiz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu fonu işçiye değerlendirelim, işçiye değerlendirelim. Bu kadar işçimiz var, işsizimiz var.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İşsizlik sigortasından parasını alamayan bir işsiz kardeşimiz var mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bu haklar çok sıkı...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani boş TL olarak dursun mu?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli Milletvekilim, bakın, bunlar şu anda çok...

BAŞKAN - Sayın Aydemir, bununla ilgili ben ayrı bir seans yaparım, anlatırım size.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hayır, merak ediyorum, ne yapacak o parayı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu işsizlik sigortasından faydalanma şartları çok zor, bunu siz de biliyorsunuz, çok zor. Yani 120 katrilyon lira toplanmış, yalnızca 18 katrilyon lira işçiye harcanmış bugüne kadar ve nemalanmasında da sıkıntı var. Son derece düşük faizlerle nemalandırılıyor. Bu birinci konu. Buna el atmalıyız.

İkinci konu: Bakın, az önce BDDK temsilcisi geldi buraya Sayın Başkan, siz de gördünüz.

BAŞKAN - Gördüm.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu kadar önemli bir konuda... Ben asla arkadaşımızı... Çok haklı, "Bu siyasi bir konudur, ben bir şey diyemem." diyor. Ama bakın, Meclisimize olan saygıyı gördük az önce. Ada bakın, kuruma bakın, kocaman bir adı var: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu. Hem düzenleme hem denetleme... Bir de bağımsız üstüne üstlük. Diyor ki gelen temsilci... Asla onu... Tabii ki herhâlde yani buraya başkanının gelmesi lazım. "Bu bir siyasi konu, ben buna bir şey diyemem." diyor. Bağımsız kurum ya! Bağımsız bir kurumumuz var ve bu kadar önemli bir konuda adım atılıyor Sayın Başkan.

BAŞKAN - Burada siyasi konu falan değil, burada soru tamamen teknik bir konuydu BDDK açısından. Teknik bir konuyu arkadaşımız siyasi konu olarak değerlendirdi. Ne alakası var?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, işte ben de diyorum ki: Kurumlarımızın hâli budur. Niye bu haldeyiz? Niye bu kriz var? Çünkü düzenleyici, denetleyici bütün kurumlar çöküyor, Meclis çöküyor, BDDK çöküyor, basın çökmüş durumda. (Gürültüler)

Bakın, 11 katrilyon lira para İşsizlik Sigortası Fonu'ndan alınıp bankalara veriliyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Karşılıksız mı alınmış, hibe mi yapılmış Sayın Paylan?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, Meclis tek bir adım atamıyor. Meclis adım atamıyor, basın yazamıyor, BDDK inceleyemiyor.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Size göre yazamıyor. Basın her türlü yazıyor ya! Niye yazmasın?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kim denetleyecek, kim dengeleyecek bunu? Dengeleyecek, denetleyecek bir kurum da yok. İşte gelip kurum temsilcisi de böyle konuşabiliyor çünkü vesayet altında Sayın Başkan, vesayet altında. Bütün bunlarla ilgili de...

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum, anlaşılmıştır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama "anlaşılmış..." Ben diyorum ki bakın, tekrar ediyorum Sayın Muş'a: Bu çerçeveyi daraltın, bu çerçeveyi...

BAŞKAN - Ne söylemek istediğinizi anladık yani.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bu çerçeveyi daraltın. Kalkınma Bankası Genel Müdürüne de soruyorum: Bu çerçeve uygun mu? Kamu bankacılığı yapmak anlamında bütün alana dalacak ve kamu bankacılığı yapacak ve sübvanse edilecek bu banka kamu kaynaklarıyla, İşsizlik Sigortası Fonu'nun paralarıyla. Bunu kabul etmiyoruz, etmememiz lazım.