BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.

Sayın Muş, 7'nci madde, sizin de belirttiğiniz gibi, istisnaları, muafiyetleri anlatıyor ama 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 53'üncü maddesinin birinci fıkrasında karşılıklar ve teminatlar -başlığı da öyle- belirtiliyor. Bunlardan da muafiyet getiriliyor ve "Karşılık ve teminatların oranları, usul ve esasları Banka Yönetim Kurulunca belirlenir." deniyor. Siz bununla ilgili olarak sorduğumuz soruya karşılık, bankanın verdiği kredilerin uzun vadeli olması sebebiyle normal prosedürün buna uygulanamayacağını, dolayısıyla böyle bir yöntem seçildiğini belirttiniz. Bankacılıkta böyle bir şey yok. Yani bu vadelerin uzun olmasının karşılık ayırmayla bir ilgisi yok, yine karşılık ayrılabilir. Sonuç olarak, karşılık ayırma, teminat gösterme bankacılığın gereğidir, çok önemli bir zorunluluğu bunlar. Bunun kamu bankası olmasıyla da bir ilgisi yok. Gerçekten böyle bir düzenlemeye gerek yoktur, bu yanlıştır. Bankacılık mevzuatı açısından yanlıştır, kendi mevzuatımızı istismar etme yönünden yanlıştır. Bunun çıkarılması gerekir. Böyle düşünüyoruz.

Açıklamalarınızda belirttiğiniz -sonradan Durmuş Bey de itiraz etti- vade uzunluğunun da karşılık ayırmayla bir ilgisi yok, bir mahsuru yok. Şüpheli hâle düştüğünde, verilen krediler geri gelmediğinde ancak realize edilecek bir durum. Yani vade uzunluğuyla bir ilgisi yok. Bunu çıkaralım, bu 53'üncü maddeye istisna getirmeyelim, yanlış yaparız burada.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Neden ihtiyaç duydunuz?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bir ihtiyaç duyulduğunu da ben düşünmüyorum mesela.