KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, önergemizin gerekçesiyle ilgili genel hatlarıyla biraz evvel gerekçemizi sunduk. Yani farklı bir düşünce yok. Ancak öğrenmek istediğim iki husus var. Eğer Hükûmet temsilcisi arkadaşlarımızdan bu hususta bizi aydınlatmaları yönünde bir imkân verirseniz de çok memnun olurum.

Birincisi: Mülki amirce belirlenecek kolluk amirinin gözaltına alma yetkisi tanzim ediliyor bu madde ile. Bu, suçüstü hâllerinde yapılacak. Zaten o kolluk savcıyla diyalog hâlinde, savcıyla bağlantı hâlinde. Savcıya ulaşılamıyor mu? Yani savcı bu işi niye yapmıyor? Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda açık hükümler var iken, Anayasa'nın da bu kadar açık hükümleri var iken yani sadece inisiyatif üzerinde mi gideceğiz yoksa... Yani bu Anayasa'yı, tamam anladık, yani çiğniyorsunuz, çiklete de çevirdiniz ama attığınız taş da ürküttüğünüz kurbağaya değmeli. Yani bu gerçekten, bunu samimi olarak soruyorum, yani savcıya mı ulaşılamıyor da bu mülki idare amirine bu şey tanınıyor? Hani tamam, kolluğa falan ama neticede mülki idare amirinin takdiri çerçevesinde olacağı açık. Dolayısıyla, bir bunu öğrenmek istiyorum Başkanım.

İkincisi: Sayın Başkanım, şimdi, kolluğun idari görevlerinden dolayı işlemiş olduğu ve suç alanına giren fiilleri 4483 sayılı kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin sürece tabi. Bu konudaki iddialar, soruşturmalar 4483 sayılı Kanun çerçevesinde özel bir usulle önce bir soruşturuluyor, ondan sonra adli mercilerin işlem yapması için imkân tanınıyor. Aynı kolluğun adli görevleri sırasında yapmış oldukları kusurlar, suç sayılan fiilleriyle ilgili düzenlemeler Hâkimler ve Savcılar Kanunu çerçevesinde, adli kolluğun işlediği, suç olduğu... Yani bununla ilgili iddialar orada görülüyor. Doğru mu, doğru, değil mi? Şimdi, burada idari mercilere adli vazifeleri görev ve yetki alanına dâhil ediyoruz. Şimdi, ben merak ediyorum, bunu da samimi olarak merak ediyorum, yani bu insan diyelim ki vali ya da valinin görevlendirdiği kolluk. Bu madde kapsamında bir işlem yaptı ve işlemi yaparken kusurlu yaptı, kanuna aykırı yaptı ve bir iddia var ki suç işledi. Bunu soruşturacağız. Şimdi, 2802'ye göre mi soruşturacağız, 4483'e göre mi soruşturacağız? Yani ben alt komisyon raporuna yazmış olduğum muhalefet gerekçesinde de bunu da söylemeye çalıştım. Yani bir kargaşanın kapısı açılıyor. Çakışan görev alanları var, aynı alanda iki amir var; birisi savcı, birisi vali ya da onun görevlendirdiği kolluk amiri. Yani adli kolluğa da Allah yardım etsin. Böyle, namazda son oturuştaki gibi bir sağa selam verecek, bir sola selam verecek. Yani böyle bir şey olabilir mi? "Ettehiyyatü"den sonra "Salli Bârik" falan, adam perişan. Savcı başka bir şey diyor, vali başka bir şey diyor.

Başkanım bunu yaşayacak bu şey. Yani bu... Tabii ben...

BAŞKAN - Şu anda da var öyle bir uygulama.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Başkan, fark etmez, şimdi de ağabey var, başbakanın yerine...

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Dolayısıyla, eğer yani bu tasarıyı buraya getirip Türkiye'nin gündemine oturtabiliyorsanız ve bu kadar net olarak Anayasa'ya aykırı bir şeyi önümüze koyabiliyorsanız muhtemelen bu sorduğum soruların cevabına da hazırlanmışsınızdır. Ben bunu öğrenmek istiyorum müsaade ederseniz.

Teşekkür ederim.