ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Efendim, öncelikle -ben de konuşmamda şunu ifade ettim- sıkıntının özü şu, belki de direkt söylememiz gerekiyor, çok dolaşmaya gerek yok: Bir, demokratik sistemlerde, özgür ülkelerde, Anayasa'mız gereği de insanların demokratik haklarının kimseye zarar vermeden kullanılması. Bu yasada sıkıntı buradan kaynaklanıyor, bunu kullanamamaktan. Nedir? Arama, basma... Arabanız aranabiliyor, evinize gelip ifade alınabiliyor, iş yerinize giriliyor, hanenize girilebiliyor, Toplantı ve Gösteri Yasası'nda gösteri için orada toplanan tüm insanların kırk sekiz saat içerisinde delilleri ya da gerekçelerine oradaki amir karar verebiliyor; "Alın içeriye, sonra düşünürüz." Kırk sekiz saat sonra karar verecek.

Sıkıntının özü şu: Bu yasa çıktığında Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir insan "Demokratik hakkımı kullanabilirim." diyemeyecek korkudan. Bir daha tekrar edeyim, çok net ifade ettim zaten, bir başka imajla söyledim, ak sarayla ilgili olarak söyledim. Bu anlamda çok net söylüyorum, bir daha açıyorum: Dünyanın hiçbir yerinde, ülkesinde böyle bir yasa olduğu sürece demokratik hak aramak mümkün değildir. Benim evime ifade almaya gelirseniz, saati belli olmazsa, elinde belge olmazsa, girerseniz, araba aranırsa burada gösteri yürüyüşlerinde -dediğiniz gibi- oradaki bütün insanları toplayıp, alıp kırk sekiz saat sonra -suçu var mı, delildi, suçluydu- salarsanız burada hiçbir şekilde hiçbir insanın... Bu, korkudur, aba altından sopa göstermektir bu yasa, çok net yani bunu ifade etmekteyim. Siz arama kararı için soruyorsunuz, arama yok. İşte, var, yargı iptal ediyor, bütün şehri arıyorsunuz, basıyorsunuz. Böyle bir arama, suç faili var, meçhul edeceğim diyorsunuz, bütün mahalleyi ve Ankara'nın her tarafını aramaya başladınız. Bunu nasıl önleyeceksiniz, bu nedir? Bütün Türkiye'de ya da her yerde insanların kişisel hak, temel özgürlükleri, özel hayatları ve... Özgürce ben yatağımda yatarım ya da ben bu ülkede çok rahatım, her şeyi düşünüp kullanabiliyorum... Dinlemede de var zaten biliyorsunuz Türkiye'de sıkıntı. Bunlar da dâhil olmak üzere bu kadar yetkiyle, insanlardaki "Düşünce özgürlüğünün olmadığı bir ülkede yaşıyorum." düşüncesi bile bir işkencedir, bunu ifade etmeye çalışıyoruz. Yoksa insan öldüren için onların üzerine gidilmesin, tedbir alınmasın diye bir şey yok, hırsızlık için söylenen bir şey yok. Hep ifadelerimiz, sabahtan beri toplanıyoruz...

Neden ekonomiden bahsettim, bundan söyledim arkadaşlar, hep demokratik kurallardan bahsettim. Siz bir işverenin eğer bu ülkede gittiği yeri takip edip de evine, her şeyine... Şirket sahipleri dünyada özgürce yaşamayacağı bir yere gelir mi? Yok böyle bir anlayış, bunu ifade ediyoruz. Temel hak ve özgürlükleri hiç kimseye zarar vermiyorsa insanın sokakta ifade etmesi kadar doğal bir şey yoktur. Ne yapacak? Silah alıp da mı gelmesi lazım o zaman? Bunları kısıtlamayın, bu algıyı yaratmayın, bunu söylemeye çalışıyoruz. Bu yasa bu algıyı veriyor ve bu yasa bunu kısıtlıyor, bu kadar net, sıkıntı burada. Yani burada bizim söylediğimiz gibi... Yani burada yirmi dört saatten kırk sekiz saate çıkmış, siz bir insanı haksız yere... Ben 68'i yaşamışım, 70'i yaşamışım, daha sonra insanlar yaşamış. Ben yolda yürürken, şu Çankaya sokaklarında giderken polis alıp polis yirmi dört saat, kırk sekiz saat tutuyor, sabah bırakıyordu. Bana yazık değil mi şimdi yolda yürürken arkadaşlarımla? Bu duruma getirmeyin ülkeyi tekrar.

BAŞKAN - Allah korusun.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Yok, Allah korusun değil, Allah korumuyor, beni polis de korumayacak, alacak zaten yani. Allah'ın korumasına bırakmıyorsunuz, Allah koruyamayacak beni zaten.

BAŞKAN - Yolda yürüyeni kim alabilir Sayın Sarıbaş? Biz basarız o karakolu.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Yok, siz basarsınız, iktidardayken basarsınız ama muhalefetteyken basamazsınız. Bakın, çok net, idari karar bu çünkü yani bu net ve dünyanın hiçbir yerinde bunu da ifade edemezsiniz Hükûmet olarak yani bu yasayla birlikte bu ülkede özgürce herkes, insanlar demokratik olarak hakkını arıyor diyemezsiniz, bunu söylüyorum ben, konuşmamı o kadar uzattım yani çok net. Valisine, kolluk kuvvetlerinin hepsine bu kadar yetkiyi verdiğinizde insanlar nasıl hak arasın arkadaşlar? Buna siz bağırıyordunuz daha önce, şimdi aynı şeye başka türlü de bağırın anlamına gelmiyor, onu söylemeye çalışıyorum, çok net. Yani yoksa "uyuşturucu" yazmışsınız, "yağma" yazmışsınız, tabii ki onlarda bir sıkıntı yok.

Çok teşekkür ederim.