KOMİSYON KONUŞMASI

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Başkanım, bu sitemlerin büyük bir müsebbibi de zatıaliniz çünkü bizlere de yeterince söz vermiyorsunuz ve biz bunları açıklama fırsatı bulamıyoruz. Şimdi, burada 6'ncı maddeyle alakalı -ben özellikle söylüyorum, çok teşekkür ediyoruz- Sayın Sarıbaş'ın iddia ettiği hususların bu maddeyle kısıtlanabileceğine dair bir husus var mı yok mu özellikle ona da bakmamız lazım ama sizin ifade ettiğiniz hususların hiçbiri bu kanunda yok.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Ben toptan bakıyorum.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Siz toptan bakıyorsunuz. 6'ncı maddeyle alakalı demin Sayın Serindağ çok net bir şekilde suçüstü hâliyle alakalı söyledi, Sayın Bakanımız da bu açıklamaları yaparken işin açıkçası "suçüstü hâli"ni tam kavrayamadığımız için biraz da verilen cevaplar belki de tatmin etmedi ama biz "suçüstü hâli"ni havada bırakmayalım, gelin, bunu netliğiyle ben size bir okuyayım. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 2'nci maddesinde "suçüstü hâli"ni tanımlıyor: "Henüz işlenmiş olan fiil ile fiilin işlenmesinden hemen sonra kolluk suçtan zarar gören veya başkaları tarafından takip edilerek yakalanan kişinin işlediği suçu, fiilin pek az önce işlendiğini gösteren eşya veya delille yakalanan kimsenin işlediği suçu ifade etmektedir. Buna göre yerde yaralı yatan birinin başında, elinde sopayla duran kişi de Kapalı Çarşı'da elinde altınlarla koşan kişi de suçüstü yakalanmış olacaktır." diyor. Bir örnek olarak sadece, iki tane örnek vermiş. Şimdi, suçüstü hâlleriyle sınırlı kalmak kaydıyla, toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle alakalı bir sıkıntı var. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Çünkü, Anayasa Komisyonunda Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'yla alakalı düzenleme yapan alt komisyonda başkanlık yaptım ve orada detaylı olarak Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nu düzenledik ve orada böyle bir hususla alakalı, diyorum ki ifade etmek. "Kişinin, özellikle ifade hürriyetini engelleyebilecek her türlü düzenlemeye karşı olalım." diyorum. Sayın Serindağ'ın da ifade ettiği ölçüde bu maddede toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle alakalı madde (a) bendinde, "Toplumsal olaylar sırasında işlenen cebir ve şiddet içeren suçlar suçüstü hâlinde olursa toplumsal olaylar sırasında da işlenirse bu kişiyle alakalı bir gözaltı kararı alınacak." Birincisi bu.

İkincisi ise, yine bu maddenin...

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Son...

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Onu özellikle okuyacağım.

Bu maddenin, onuncu fıkrasının (d) bendinde 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 33'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen suçlar. Bakın, sırf bu maddeyle alakalı daha önceki bir düzenlemeyi -arkadaşlar da burada biliyorlar Hükûmet yetkilileri- aslında (b) bendini de içerecek şekilde düzenlemeler yapılması öngörülüyordu, dedik ki "Hayır, olmayacak." Niye? "Sadece 33'üncü madde dedik. 33'üncü maddede de Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 33'üncü maddesinin (a) bendinde de ifade edilen şu: Siz Sayın Sarıbaş, bir toplantı ve gösteri yürüyüşüne, ailenizle katıldığınız bir toplantı ve gösteri yürüyüşüne, birinin ateşli silahla, havai fişekle, molotofkokteyli ve benzeri el yapımı olan dâhil patlayıcı maddelerle veya her türlü kesici, delici alet veya taş, sopa, demir, lastik çubuklar, boğma teli veya zincirle, gaz veya benzeri maddeler taşıyarak giren bir ekiple birlikte ifade özgürlüğünüzü göstermeye herhangi bir toplantı alanına girer misiniz? Bu tip isimlerle beraber, bu şeklide ateşli silahlar taşıyanlarla. Biz diyoruz ki: "Bunları taşıyan kimseler hakkında da Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefetten sadece ve sadece suçüstü hâlleriyle sınırlı kalmak kaydıyla, bu tip vatandaşlar varsa bunlara müdahale etsin kolluk ve gözaltına alsın." diyoruz. Buradaki yapılan düzenleme bu. Bunun dışında Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen kasten yaralama, cinsel saldırı... Sizler de onları ifade ettiniz.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ona bir şey demiyoruz efendim.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Burada en fazla iki hususta, bir de ilave olarak (e) fıkrasında, çünkü, üstatlar 5442 sayılı Yasa'yı daha iyi biliyorlar, İller İdaresi Kanunu'ndan, buradaki düzenleme de sokağa çıkma yasağını ihlal etmedeki hadise de yani toplumsal olayların artık bir nevi herkesi rahatsız edecek boyuta gelmiş olması hâlinde bu yetkiyi kaymakamların, valilerin kullanması noktasında bir düzenleme yapıyoruz ve birkaç ili de kapsayacak şekilde olması hâlinde de İçişleri Bakanına yetki verilen bir husustan dolayı.

Dolayısıyla, endişeleriniz elbette ki haklı olabilir. Çünkü sizin baktığınız zaviyeden iktidar mensupları olarak bizim bakmış olmamız beklenemeyebilir, bu, gayet normal ama şundan emin olabilirisiniz ki 2005'te, özellikle düzenlemeyi Sayın Bakan söylerken Sayın Serindağ bir tebessüm etti, dedi ki: "Ya 2005'te kaldırdığınız bir şeyi 2015'te niye getiriyorsunuz?" O mantıkla.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Dedim.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - İşte biz de diyoruz ki zaten kanunun gerekçe kısmında, bütününü düşündüğünüz zaman biz yeni gelişen olaylar ve şartlar çerçevesi içerisinde, artık kollukta ve yine aynı şekilde ifade ediyoruz: Savcılık makamında da bazı şeylerin yasalara uygun olarak yapılmadığını gördük biz, alanda görüyoruz ve buna dair önlem almak durumundayız. Ve çıkarttığımız yasaların hiçbirinin ilahi emir olmadığını biz her platformda ifade ediyoruz. Gelişen şartlara ve ihtiyaçlara göre yeniden uyarlamanın da Parlamentonun görevi olduğunun bilincindeyiz. Bu düzenlemeler bu yüzden yapılmıştır.

Başkanım, başlangıçtaki sözüm bir latifeydi.

BAŞKAN - Tabii ki canım, estağfurullah.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Karşılıklı olarak özellikle söylüyoruz ama ben şunu görüyorum ki özellikle muhalefet partisinden milletvekili arkadaşlarımız, iktidar mensubu arkadaşların da burada katkı sunmasını arzuluyorlar, "Onların düşüncelerini de öğrenelim diyorlar." Hükûmetten daha ziyade bizim. O yüzden böyle bir açıklama gereği duydum.

Teşekkür ediyorum.