OYA ERONAT (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, ben hem Cezaevleri Komisyonu hakkında hem de kurulan bütün komisyonlar hakkında bir genel hassasiyete dikkat çekmek istiyorum. 24'üncü Dönemde de İnsan Hakları Komisyonunda görev yapmıştım.

Şimdi, taciz ve tecavüz iddiaları cezaevlerinde de oluyor. Neticede göçle ilgili, Suriye göçmenleriyle ilgili kamplar incelendiğinde de bir arkadaşımız -kimdi biliyorum- kadınların işte taciz ve tecavüze uğradığını söylemişti, o zaman çok rahatsız olmuştum. Şimdi, bu tip bir taciz ve tecavüz olayı olduğu zaman İnsan Hakları Komisyonu olarak elbette ki en sonuna kadar gidilmeli ama biz bir Orta Doğu bölgesinde yaşıyoruz, neticede bu Suriyeli kadınlar yarın öbür gün ülkelerine dönecekler. Hani bunların bu şekilde anılması o zaman da beni çok rahatsız etmişti. Bütün dünyada böyle, maalesef bu algıyı değiştirmeye çalışıyoruz ama tacize uğrayan kadına daha farklı bir gözle bakıldığını da biliyoruz. Biz bu incelemeleri yapalım ama bu tip görüşlerimizi basının önünde ulu orta hiçbir şekilde konuşmayalım diye ben arkadaşlarımdan rica ediyorum, bu bir ricadır. Cezaevlerinde de durumun böyle olmasını istiyorum, göç ve uyum konusunda da böyle, hatta hatta bütün kuracağımız komisyonlarda bu hassas konuyu kendi aramızda konuşursak ve basın dışında, yani basın bilmeden müzakere edersek daha doğru olacağı kanaatindeyim. Bir kadın olarak hassasiyetimi bildirmek istedim.

Teşekkür ediyorum.