| Komisyon Adı | : | ÇEVRE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yeni yasama döneminde Komisyonun çalışmalarına ve çevresel sorunlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 17 .10.2018 |
BAŞKAN - Evet, bizler de çok teşekkür ediyoruz.
Var mı başka değerli arkadaşlar? Yok.
Ben de son sözler olarak bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum görüşleri ve katkılarından dolayı.
Prensip olarak da şunu tekrar hatırlatmak istiyorum: Kesinlikle burada, bizim yaptığımız çalışmalarda beraberce, şeffaf çalışmalar yapacağız. Sonuçta, siyasi partileriz, elbette ki parti gruplarının aldığı kararlar olur, onları da biz söyleriz, açıklarız; gizlisi saklısı yok, yani burada görüşlerimizi özgürce söyleriz. Gönül ister ki... Bunun da iktidarı muhalefeti yok, az önce de söyledik. Çevre evrenseldir, o gözle bakmak lazım.
Değerli milletvekilimize katılıyorum. Şunu yapmak istemem, yani bundan sonra da yapmak istemem: Birilerinin eleştirip birilerinin savunma pozisyonunda olmasını istemem. Ama, yaklaşık on altı on yedi yıldan beri, ben il genel Meclisi üyeliğimden beri çevreyle ilgiliyim, alakalıyım; geçmişi de biliyorum, bu dönemde yapılanları da biliyorum. Yaptığımız çok güzel, verimli çalışmalar var. Eskiden çöp toplamak marifetti, şimdi çöp ekonomik girdisi olan bir hammadde hâline geldi, bir kaynak hâline geldi ve bunu diyoruz ki: "Kaynağında ayrıştıralım, ekonomiye kazandıralım, doğaya zarar vermeden bunu azaltalım, israfı engelleyelim." Bütün bu çalışmaları yapıyoruz. Nereden nereye geldik. Çöp toplamaya başladık, bütün belediyelere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yıllardan beri araç desteği sağlıyor, makine desteği sağlıyor, iktidar-muhalefet hiç ayrım yapmadan atık su arıtma tesislerinin enerji giderlerinin yüzde 50'sini ödüyor, bunun yanında katı atık düzenli depolama sahalarına hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığından hibe hem Avrupa Birliği fonlarından hibe destekler sağlanıyor. Neredeydik nereye geldik, buna bakmak lazım. 15 tesis vardı, şimdi tesis sayısı neredeyse 90'a çıktı. 2023 hedeflerimiz var, 2053 hedeflerimiz var, bu hedefler konmuş. 2023'te bütün Türkiye'de sular arıtılacak. Ha, şunu söyleyebiliriz: Yeterli mi bunlar? İşletmelerde aksaklıklar var mı? Evet, bunları tartışalım. Hem iktidar partisi belediyeleri var hem muhalefet partisi belediyeleri var, bunların hepsi bizim belediyelerimiz, hepsi milletimize hizmet ediyor, onların hepsinde de ayrı ayrı eksiklikler var. Bunları hep beraber tespit edelim, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, milletvekilleri adına bunları gidip kontrol edelim.
Yani Karadeniz'de... Ben Trabzonluyum, Değerli Başkanım Samsunludur, biz buraları çok daha iyi biliriz Sayın Vekilim yani orada neler olduğunu, orada yaşıyoruz. Ben 53 yaşındayım, elli senem buralarda geçti. Ama şuna karşıyız, buna karşıyız... O zaman Türkiye'de hiçbir şey yapmamamız lazım. Sürdürülebilir kalkınma diyoruz, sürdürülebilir...
MURAT BAKAN (İzmir) - Sürdürülebilir yaşam diyoruz.
BAŞKAN - ...yaşam, hepsi beraber ortaklaşa gidecek. Hedeflerimiz varsa şunu söyleyeceğiz: Elbette yatırım yapacak insan ama çevresel etki ve değerlendirmede aldığı o kararları, imza atılan o kararları uygulamada yerine getirecek. Biz bunları takip etmek zorundayız. Burada eksiklik, aksaklık varsa hep beraber, sizlerle beraber bunları tespit edeceğiz, hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan da herkes sorumluluğunu yerine getirecek. Biz şimdi iş adamlarına potansiyel suçlu olarak bakarsak yanlış yaparız. Yani ben siz söylediniz diye söylemiyorum, şahsi kanaatimi söylüyorum. Ama yatırım yapan insan da doğayı bozmadan verilen taahhütleri yerine getirecek, bizim bunları takip etmemiz lazım.
Siyanürle altın... Maden mühendisiyim. Türkiye'de nerede siyanürle altın arandığına dair bir örnek verilmesi lazım ki onu bir görmemiz lazım, nasıl siyanürle altın aranıyor. Yani ben maden mühendisiyim, bilmiyorum.
OYA ERSOY (İstanbul) - Getireyim, bundan sonraki toplantıda getireyim. Birlikte de Borçka'ya, Murgul'a, Artvin'e bir gidelim.
BAŞKAN - Ben bilmiyorum siyanürle altın arandığını, ben bunu burada söylemek isterim.
Yani sivil toplum kuruluşlarına katılıyorum. Sabahleyin de işte katıldık, sivil toplum kuruluşlarının davetine katıldık. Orada onların görüşlerini, önerilerini aldık ama ben etkin yerin burası olduğunu düşünüyorum. Milletvekili arkadaşlarımızla, millî iradenin temsilcileriyle beraber alınacak kararı çok çok daha önemsiyorum, hem denetimi hem de yasama...
Önümüzde biyoçeşitlilik vardı geçen dönem, duruyor. Gelir gelmez -bilmiyorum- konuşacağız. Hayvan hakları var, özellikle bütün siyasi partilerin bu konuyla alakalı gündeme getirdiği ve üzerinde hemen hemen büyük bir oranda anlaştığı şeyler var. İnşallah, bunları tartışacağız. Bizim görevimiz bu, sadece benim görevim değildir, hep beraberiz. Ben burada Başkanım ama Türkiye Büyük Millet Meclisinde Çevre Komisyon Başkanlığını çalıştırmak, enerjimizi kendi içimizde harcayarak değil, gelecekle alakalı neler yapabiliriz, bunları her zaman almaya ve bu görüşlere de saygı duyarak gerçekten faydalı olan, hep beraber ortakça görülen şeylerin üzerine hep beraber gitmek istiyoruz.
Başarılı uygulamaları söylüyoruz, iktidar-muhalefet belediyeleri hiç fark etmez, bunların hepsine gidip onları da bir onore etmek lazım. Başarısız uygulamalara da elbette gidip orada da bizim bir denetim yaptığımızı ve bu olaylarda hem bürokrasi hem de yereldeki yöneticilere de "Artık bizler de bu işi denetliyoruz, aklınızı başınıza alın, ona göre, bir eksik olursa biz bunu gündeme getireceğiz ve bunun önüne geçeceğiz." diye... Öyle bir görevimiz de var, bunları hep beraber yapacağız.
Geçmişte yapılanlar var, şimdi yapılanlar var. Bir taraftan ekonomik gelişmeler arttıkça esasında atık oranı da ona paralel olarak artıyor. Bunu beraber yönetmek lazım. Türkiye'de her şeyi yapalım.
Yenilenebilir enerji kaynakları diyoruz ama HES yapmayacağız, RES yapmayacağız, GES yapmayacağız, neyle yapacağız?
METİN ERGUN (Muğla) - Çevreye duyarlı yapacağız.
BAŞKAN - Çevreye duyarlı yapacağız, tamam, hayhay.
MURAT BAKAN (İzmir) - Doğal yaşama...
BAŞKAN - Ya, ben sayın vekilimize şey yapıyorum.
Bunların hepsini yapacağız. Türkiye'de şu anda 81 vilayet zannediyorum doğal gaza kavuştu. Daha temiz istiyoruz biz, bu yeterli değil, daha temiz; sokaklarımızın, çevremizin daha temiz olduğu, yaşanabilir bir dünya, gelecek nesillere yaşanabilir bir Türkiye bırakmak istiyoruz. Hepimizin hayali bu, böyle olması lazım, bu uğurda da beraberce çalışacağız. Ama asla ve asla... Şunu söylemek istiyorum: Yani burada karşılıklı kısır çekişmeler... Daha önce komisyon toplantılarına katıldık. Biz burada beraberce "Yapılanlar, evet, doğru, eksikleri de şunlardır." diye tespit edip yolumuza devam edersek çok yol alırız, yoksa sayısal üstünlükle beraber biz şöyle deriz, burada oylama yaparız, siz şöyle dersiniz, yine aynı şeyler yürür ama hep beraber...
MURAT BAKAN (İzmir) - Çevre elden gittikten sonra...
OYA ERSOY (İstanbul) - Memleket kalmaz.
BAŞKAN - Bunu hep beraber yapalım isterim ben, baştan bunu söylüyorum, bunu hep beraber yapalım. Onun için bu toplantıyı yaptık, görüşlerinizi aldık, hepsine saygı duyuyorum, eleştirilere de saygı duyuyorum. Niye? Biz iktidarız, muhalefet muhalefet görevini yapacak, eleştirecek, biz de kendimizde eğer eksiklikler varsa onları görüp eksiklikleri de gidermeye çalışacağız. Sonuçta hepimiz neyi düşünüyoruz? Türkiye'yi düşünüyoruz. Hepimiz neyi düşünüyoruz? Al bayrağın dalgalanmasını düşünüyoruz, orada hiçbir kuşkumuz yok. Ortak paydamız o olduğuna göre diğerlerini çözeriz.
Ben sayıyla alakalı da...
METİN ERGUN (Muğla) - Sayın Başkan, kapatmadan...
BAŞKAN - Çok özür diliyorum.
Mesela, nükleer... Yeni bir tartışma konusu açmak istemiyorum ama dünyada yapılanlara baktığımız zaman bunlar eleştirilmiyor gelişmiş ülkelerde, Avrupa'da. Daha kapımızın önünde, Ermenistan'da 15 kilometre mesafede eski teknolojiyle beraber bir santral var. Bunlara hiç atıfta bulunulmuyor ama Türkiye'mizde bir şey yapılmaya kalkıldığı zaman bunlar şey yapılıyor. Bununla alakalı da şunu söylemek isterim: Özellikle bu nükleer konusu Türkiye açısından yeni bir mesele olduğu için de biz bu konuyla alakalı da, önlemlerle alakalı da, burada grubumuzu da aydınlatmak adına burayla alakalı çalışma istiyoruz. Biz, Türkiye'de nükleer santraller kurulduğu zaman herhangi bir olayda önlemler ne olacak, eksiklikler nedir, bunun bütün ayrıntılarıyla beraber bilgi talep ettik. O rapor da geldiği zaman Komisyona bunları sunacağımızı burada belirtiyorum.
Zannediyorum gelecek hafta bundan sonraki iki şeyimiz; bire bir bizi ilgilendiren bakanlıklar, birisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, diğeri Tarım ve Orman Bakanlığı, her iki bakanımıza da söyledim, onlarla bir araya geleceğiz. Onların vizyonu, çevreye bakışı, gelecek planlamasıyla alakalı sunum yapacaklar siz değerli milletvekillerimize, Komisyon üyelerimize, onların da görüşlerini alacağız. Ondan sonra da kafamda oluşan şeyi paylaşmak istiyorum. Sivil toplum kuruluşları ile paydaşlarımızla, yine bu konuda başarılı olan belediyelerimizle de bir araya gelip ondan sonra da bu sizin söylediğiniz, milletvekillerimizin özellikle istediği, kendi bölgelerindeki çevresel sıkıntılarla alakalı peyderpey, arkadaşlarımızla, burada Komisyon üyelerimizle illerine gidip onları da yerinden göreceğiz. Ama hiçbir zaman -tekrar son söz- ön yargımız yok, biz sizleri seviyoruz, milletvekili olmuş bütün arkadaşlarımızın görüşleri bizim için son derece önemlidir. Bundan sonra da her zaman ucu açık böyle toplantılarımız da olacaktır. Sizin de bir kardeşiniz olarak... Komisyon Başkanlık odası benim değildir, hepimizindir. Sizin de bir talebiniz olduğu zaman, kafanızda oluşan çevreyle alakalı herhangi bir hassasiyet, bir konu olduğu zaman hepinizi beklerim; bunu söylemek isterim.
Ben tekrar bütün milletvekili arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Allah hepinize sağlık, sıhhat versin. Değerli milletvekilimizi de en kısa zamanda aramıza bekleriz.
Hepinize saygılar sunuyorum.