BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, ben de bu konuda birkaç bir şey söylemek istiyorum.

Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altındayız ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonun üyeleri olarak bir aradayız. 15 Temmuz akşamı bu Parlamentoya ilk gelen kişilerden birisi benim. Bomba kafamıza indiğinde Parlamentonun içerisinde bulunan diğer arkadaşlardan biri de benim. Hacı Bayram Türkoğlu'nun helikopterden atılan ateşle karısı, kızı ve kendisiyle beraber hastaneye götürüldüğünü bilen benim. Hangi motivasyonla kendisine ülke savunması için teslim edilen silahları, bombaları, uçakları, helikopterleri Cumhurbaşkanlığı makamına, emniyet birimlerine, istihbarat mercilerine, Parlamentoya boca eden ve hiçbir devletin, tarihte eşi benzeri görülmemiş şekilde tecrübe eden bir Türkiye olarak ve 251 şehidi, 2.190 gazisiyle hâlâ hastanelerde tedavi arayan insanların varlığıyla beraber... Motivasyon kelimesinin altını çizerim. Hangi motivasyon? Sadece ve sadece bir şarlatanın emrine amade olma motivasyonudur, başka bir motivasyon yoktur arkadaşlar. Bu motivasyonla bu işi yapanlar tutuklanmıştır, hüküm giyecek, kimisi kaçmıştır ayrı bir şey ama devletin içerisinde aynı motivasyonla varlığını sürdüren insanların tekrardan, bu çıkış noktasıyla aynı bombaları farklı farklı metotlarla bu ülkeye, bu insana boca etmemelerinin garantisi yoktur. Hiçbir devlet sadakat ve güven duymayan memuruyla çalışmak zorunda değildir. Geçmişte arınma politikalarında Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesiyle beraber 500 bin kişi ihraç edilmiştir, Çekoslovakya'da aynısı olmuştur. Kaldı ki bu süreçlerle ilgili olarak çıkarılan kanun hükmünde kararnameler Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçmiştir. OHAL Komisyonu Köksallar davasıyla beraber etkili bir hukuk yolu olarak benimsenmiştir. Dolayısıyla arkadaşlar, bu Parlamento bizatihi kendisine bunu yapanlar üzerinden bir araç olarak kullanılamaz.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...