| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün (TMO) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 25 .10.2018 |
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkan, Değerli Genel Müdürüm, değerli arkadaşlar; şimdi, sayfa 37-38'deki mali bütçede "2016 yılında alımlardaki artış nedeniyle üretici ödemelerinin yapılabilmesini teminen doğan finansman sıkıntısı banka kredisi kullanılarak aşılmaya çalışılmıştır." deniyor Toprak Mahsulleri Ofisinde ve Sayıştayın da denetiminde. "2016 yılında ürün satışlarından sağlanan nakdin dışında finansman ihtiyacı için bankalardan 1,6 milyar TL ve 230 milyon avro kredi kullanmış, 791,2 milyon da Hazineden görev zararı karşılığı nakit girişi sağlanmıştır." deniyor. Şimdi, bunların toplamını sağladığımız zaman, bu 3 kredi ve zarar maliyetini üst üste koyduğumuz zaman 3.147,2 milyonluk bir miktar ortaya çıkıyor. O günün bütçesi yani 2016 yılındaki bütçesi Toprak Mahsulleri Ofisinin bu 3 rakamla o günkü nakdî finansını belirliyor ama bilançoya geldiğimiz zaman "yabancı kaynaklar" adlı bilanço kaynaklarında bu miktar 4 milyar 243 milyon 845 bin TL olarak gerçekleşiyor. Yani bu aradaki fark nereden geldi, nasıl oldu? Nasıl bir bilanço yapıldı? Bunu bilmek istiyoruz. Yani böyle bir bilanço olamaz. Burada bu kadar açık bir rakam nasıl kapatıldı, ne hâle getirildi, bunu bilmek bizim hakkımız.
Diğer tarafta, burada esas olan, 230 milyon avro kredi kullanılmış, bunun faizleri; 1,6 milyar TL kredi kullanılmış, bunun faizleri ve bunların toplamı da tabii, üst üste konulduğu zaman hazinenin yani Maliye Bakanlığının 2016 yılındaki bütçesi haricinde, Toprak Mahsulleri Ofisinin bankalardan maliye dışında yani genel bütçe haricinde nasıl bir rakam kullandığı ortaya çıkıyor. Yani bu, devletin kendi yapılaşması içerisinde, yönetimi içerisinde çelişkiler doğuruyor. Siz bir bütçeyi eğer devlet olarak yapıyorsanız Toprak Mahsulleri Ofisi de bu devletin bir kurumudur, bu kurumun içerisinde gerçekleşmesi gerekir. Toprak Mahsulleri Ofisine yeniden bir kredi kullandırarak, faizler ödeterek siz bunu "görev zararı" diye adlandırıyorsanız, bu, Toprak Mahsulleri Ofisinin zarar ettiğinden değildir. Toprak Mahsulleri Ofisine ödentilerin zamanında aktarılmamasından, Toprak Mahsulleri Ofisine alım yapması için ödenti aktarılmamasından, kredi kullandırılması nedeniyle bu zararlar ortaya çıkmıştır.
Şimdi buradan sormak istiyorum. Bu bilançonun... Buradaki Sayıştay denetim raporunda "1 milyar 893 milyon 200 bin lira satışlardan zarar doğmuştur." deniyor. Satışlardan niye zarar doğuyor? Bu satışlardan nasıl zarar edildiğini, bunun nasıl doğduğunu detaylandırarak sözlü veya yazılı olarak tarafımıza, yıllara dayalı olarak, o yılın detaylarıyla verilmesini istiyoruz Sayın Genel Müdürüm.
Tabii, bir de elektrik tüketimi var Toprak Mahsulleri Ofisinin. Biliyorsunuz elektrik dağıtımı özelleştirildiği için, bu dağıtımdan dolayı, elektrik tüketimlerinde dağıtım firmaları yüzde 5 ile yüzde 18 arasında bir indirime gitti. Ama şimdi şöyle deniyor 48'inci sayfada: "2016 ve önceki yıllarda Toprak Mahsulleri Ofisinin 20 taşra şube müdürlüğü ile Afyon Alkaloidler Fabrikası İşletme Müdürlüğüne Genel Müdürlükten alınan yetki çerçevesinde ihaleyle veya protokolle, serbest tüketici olarak yüzde 5 ile yüzde 18 oranında indirim sağlayan enerji alımı yoluna gitmiştir." Afyon yapıyor bunu yani Afyondaki Toprak Mahsulleri Ofisi yapıyor. "Kırklareli, Adıyaman, Akşehir, Batman ve Yerköy şubelerinde ise konuyla ilgili bir işlem tesis edilmemiştir. Bir kısım aylara ilişkin elektrik faturaları üzerinde yapılan incelemede Afyonkarahisar, Şanlıurfa, Kırıkkale, Mersin, Polatlı şubelerinde bazı ayların elektrik tüketimlerine Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulunca belirlenen tarifenin üzerinde fiyat uygulandığı -yani indirim yapılmış- Şanlıurfa Şube Müdürlüğünde yüzde 11 elektrik alım sözleşmesi yapıldığı hâlde 2016'nın Aralık ayının tüketiminde indirim tarifesi uygulanmamıştır."
Sorum: Burada kurumun zararı ne kadardır diğer taraflarda indirim sözleşmesi yapılmadığına göre? Bu şubelerde ne kadar elektrik tüketimi yapılmıştır? İndirimli sözleşme yapılsaydı, ortalama yüzde 11, yüzde 12 indirim uygulansaydı kurum ne kadar zarar etmekten kurtulacaktı?
Diğer bir konu. Yine Afyon Alkaloidleri Fabrikası İşletme Müdürlüğünde pilot alkol ekstraksiyon ünitesinde noskapin üretmek amacıyla alkaloidce zengin ekstrat elde edilmesi için mevcut sistemde revizyon yapılması işi olarak belirtilmiş, yapılacak iş, işletmemizde pilot alkol ünitesinde alkol ekstraksiyonuna haşhaş kapsülündeki noskopin ve diğer alkaloidleri elde etmek amacıyla mevcut sistemde şartnamede teknik özellikleri belirtilen revizyonların, projelerin, imalatların yapılması ve anahtar teslimi çalıştırması işi olarak tamamlanmıştır. Söz konusu işin yaklaşık maliyeti 620 bin TL'den ihaleye çıkarılıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi Yetki Devri Yönergesi'ne göre işletme müdürlüğü yetkisini aştığından konuya ilişkin 16/6/2016 tarihli ve 178131 sayılı makam oluru alınmış oluyor Toprak Mahsulleri Ofisi Afyon Şubesi. 25/7/2016 tarihinde yapılan kapalı zarf teklif alma usulüne göre yapılan ihaleye de iki firma katılmış, 499 bin TL fiyatla teklifi bulunan firmayla 4/8/2016 tarihinde sözleşme yapılmış. 22/8/2016 tarihinde yer teslim tutanağı düzenlenmiş. Sözleşmede belirtilen alkol ekstraksiyonunu ve haşhaş kapsülündeki noskapin ve diğer alkaloidleri de elde etmek amacıyla eksasfort sistemde teknik şartnamede özellikleri belirtilen revizyonların projelendirilmesi, imalatının yapılması ve anahtar teslimi çıkarılması işinin götürü bedel sözleşmesi olduğu ve bitişinin yer tesliminden itibaren yüz elli takvim günü olduğu belirtilmiştir. Buna rağmen, bu işletmeye bu ihalede yüz elli iş günü takvimi verildiği hâlde bu yüz elli iş günü takvimine, yapılan sözleşmeyle, otuz günlük daha ek süre veriliyor. İşletmenin bu işin yapılması için bütçeden karşılanacak olan işle ilgili yapılış sözleşmesinin 17'nci maddesinde "İhalesi yapılan bu işin ödeneğinin 2016 yılı içerisinde kullanılması zorunlu olduğundan, yüklenici -bu işin 2016 yılı içerisinde geçici kabulünü yapmamasına dair- işi 31 Aralık 2016 tarihine faturalandıracak ancak bir hak talebinde bulunmayacak." hükmü yer almaktadır. Yani siz işi yaptırmadan, işi bitirmeden fatura kestireceksiniz, karşı firmaya para ödeyeceksiniz. Ya bu, kanunun, bizim İhale Yasası'nın neresinde yazıyor? Nasıl yapabiliyorsunuz bunu? Bu ne biçim bir suistimal? Yani devletin yapısında böyle bir şey olabilir mi? Faturayı kesecek işi bitirmeyecek, faturayı kesecek parayı ödeyeceksin, 2016 yılı bütçesine koyacaksın ve iş bitmemiş olacak.
BAŞKAN - Sayın Zeybek, şimdi, Sayın Genel Müdürün...
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Bir dakika Sayın Başkanım...
Oysaki Vergi Usul Kanunu'nun...
BAŞKAN - Sayın Zeybek, bir saniye, bir saniye...
Şimdi, siz sorunuzu sorabilirsiniz ama daha yanıtı almadan suçlayıcı bir şekilde karşı tarafa, bürokratlara "Bu nasıl suistimal?" deme hakkınız da yok, lütfen. Yanıtı bir alalım, yazılı veya sözel bir yanıt alalım. Suçlayıcı bir şekilde, sanki savcı gibi, iddia makamı gibi bir tarz hoş değil. Lütfen...
Buyurun.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Tamam Sayın Başkan.
Şimdi, Sayın Genel Müdürüm, Toprak Mahsulleri Ofisinin değerli çalışanları; bu sözlerim böyle kasten size karşı, özel de değildir. Burada kurumsal olarak yapılan bir yanlışlık var. Bunun üstten yani talimatla yapılan bir iş olduğu gözüküyor zaten.
Devam ediyorum burada: Oysaki Vergi Usul Kanunu'nun "faturanın tarifi" başlıklı 229'uncu maddesinde faturanın "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satın alan veya işi yapan tüccar tarafından verilen ticari vesikadır." şeklinde tanımı yapılmıştır. Bu tanıma göre bu işlem yapılmamıştır, buna uyulmamıştır. Değerli Sayıştayımız da bu konuda uyarıda bulunmuştur.
Ben sorumu soruyorum bu konuda: İş bitirmeden fatura kestirilip ödeme yapılması doğru mudur? Bunu yapanlar hakkında yasal işlem yapılmış mıdır?
Diğer taraftan -benim daha önce anlattığım, 1'inci maddede anlatmış olduğum bilançoda- 2016 yılının zararla kapatıldığını ve zararın da bir şekilde yüksek rakamda olduğunu görüyoruz. Şimdi, 2016 yılında, sizin Sayıştay denetimindeki raporda faaliyet kârı 120 milyon 673 bin dolar olarak gözüküyor. Dönem kârı 57 bin 91 dolar olarak görülüyor ve finansman giderlerine ödenen -bu da kâr demektir, çünkü siz devletin içerisinde Maliye Bakanlığından haricen para kullandıysanız, faizli bir para aldıysanız bankalardan- 71 bin 598 dolar da böyle bir gider sağlanmıştır. Bunun toplamı da 249 bin 362 dolar. Doların o günkü, haziran ayı ortalamasıyla çarpımını yapıyoruz -kur farkından- 2.926 liradan çarpıyoruz, 729 milyon 633 bin lira Toprak Mahsulleri Ofisi o yıl, eğer başka girdiler, farklı farklı olaylar ortaya konmadan gerçek alım ve satımını sağlasaydı kâr etmiş olacaktı. Ve bunu da ben ayrıntılı bir şekilde Sayın Genel Müdüre ve sizlere ayrıyeten verebilirim.
Şimdi, Sayın Başkanım, Değerli Genel Müdürüm; 2016'da -çünkü 2016'yı konuştuğumuzu düşünüyorum- çeltik alım fiyatları serbest piyasada 1.200-1.300 TL oluştu ama daha sonrası çeltik alımları bittikten sonra, sezon bittikten sonra Toprak Mahsulleri Ofisi 1.600 TL olarak taban fiyat açıkladı. Ama şimdi siz 1.200-1.300 liradan çiftçinin ürününü, tüccarın alın terini bir başkalarına müdahale etmeden sunuyorsunuz, bunu sağlıyorsunuz. O sene Toprak Mahsulleri Ofisi 1.800 liradan çeltik sattı. Madem 1.800 liraya çeltik satma öngörünüz vardı, bu gerçekleşecekti de neden çiftçinin malını siz erken müdahale edip de 1.600 liranın üzerinde 1.800 liradan alım yaptırmadınız, yapmadınız? Yani bu gerçekleri nasıl örteceğiz, bu da örtülmemesi gerekiyor.
Diğer taraftan, Sayın Genel Müdürüm sunuş konuşmasında Pakistan, Filistin, Somali, Yemen, Suriye gibi ülkelere 312 bin ton un, 2 bin ton da pirinç yardımı yapıldığını söylüyor. Ben bu yardımların 2016 yılı olmadığını biliyorum ve 2016 öncesi hangi yıllara dayalı kaç ton un yardımı yapıldığını, kaç ton pirinç yardımı yapıldığını yıllara dayalı listelendirilerek verilmesini istiyorum.
Diğer taraftan, bu sene ilk defa Toprak Mahsulleri Ofisi, 2018 sezonu öncesi, hububat alımı öncesi buğdayın alım sezonu başlamadan dışarıdan ithal edilen buğdayın gümrük vergisini sıfırladı. Bu, dünyanın hiçbir yerinde uygulanmaz. Yani vatanını seven, milletini seven, efendim, tüccarını, üreticiyi seven... Yani nasıl oldu da üreticinin elindeki malın daha hiç alım satımı yapılmadan, alımı yapılmadan siz dışarıdaki buğdayın ithalat fiyatının gümrük fiyatını sıfırlıyorsunuz. Bu, bu ülkedeki üretime darbe vurmaktır, bu üretimin bir dahaki yıllarda daha düşük olmasını sağlamaktır. Eğer gümrük vergisini düşürmek istiyorsanız siz yine dışarıdan gümrük vergisiyle buğday ithalat ediniz ama gerçek piyasada buğday fiyatları 850-900 liradan gerçekleşirken bu fiyatları da 1.200 lira, 1.300 lira, 1.400 lira yapabilirdiniz. Üreticiye kazandırabilirdik. Ama siz bunu yapmadınız, tam tersine dışarıdan her yıl ithal edilen buğday üzerinden gümrük vergisi alınmasına rağmen bunu tamamen sıfırladınız.
BAŞKAN - Sayın Zeybek, toparlayalım lütfen.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Öbür taraftan da, Toprak Mahsulleri Ofisinin uyguladığı bir yöntem, un ihracatını sağlamak için... Eğer fabrikanın kapasitesi resmiyette, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bünyesinde 600 ton gözüküyorsa, o fabrika da günlük 150-200 ton buğday öğütüyorsa, kırıyorsa 600 ton kapasitesi var diyerek her fabrikaya yüzde 25 dışarıdan ithal edilen buğdayların sıfır gümrüklü gelmesini sağladınız. Yani 2018 öncesi...
Şimdi, size soruyorum: Bu işin içinde kimler vardı, hangi sanayiciler vardı? Yani Türkiye'de en çok buğday ithalatını yapan -yüksek kapasitede un öğütüp de- "Dışarıya ihraç yaptım." diyen fabrikaların da bir şekilde listesini açıklayabilir misiniz? Ve bir de bu ithal edilen buğdayla beraber dışarıya buğday ihraç edilirken dışarıdan ithal edilen kaliteli buğdayı -kendi fabrikasının kapasitesini yüksek göstererek- harmanlayarak bu ülkedeki un sektöründe daha yüksek rekabet gücüne sahip olan fabrikaların olduğunu biliyoruz. Bunu bilinçli mi yapıyorsunuz, yoksa genelde un sektöründe tüm fabrikaları aynı, eş orantıda denetleyerek, destekleyerek dışarıdan ithal edilen buğdayda yüzde 25 katkıyı sunuyor musunuz?
Teşekkür ediyorum.