| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün (TMO) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 25 .10.2018 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Genel Müdür sunuş konuşmalarında "Merkez Bankası, para piyasasında oynadığı rolü başta hububat olmak üzere görev alanına giren ürün piyasalarında üstlenmekte, yurt içi ve yurt dışı yakinen takip ederek piyasanın istikrarı, üretici, sanayici ve tüketici memnuniyeti için gayret göstermektedir." dedi. Yani Toprak Mahsulleri Ofisinin anayasasını ilan etti. Ama Sayın Genel Müdürüm şu an Türkiye'de her geçen gün üretim alanları daralmakta. Benden önce söz alan arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi, dünyada kendi kendine yeter 7 ülkeden bahsederken bugün ondan bahsetmek mümkün değil, artık Türkiye kendi kendine yeter olmaktan çıktı, dışarıdan buğday ithal eden, mercimek ithal eden, pirinç ithal eden ülke konumuna geldi. Nasıl haşhaş üretiminde binde 4'lerden, işte, yüzde 1,2'lere -"Dünya ortalaması 2,5-3." diyorsunuz- gelmeyi hedeflerken üniversiteleri yönlendiriyorsunuz da neden bunu buğday üretiminde, işte, çeltik üretiminde, fındık üretiminde, diğer hububatlarda denemiyorsunuz?
Hazır yeri gelmişken de söyleyeyim, hani bu regülasyon görevi yapıyorsunuz ya, bakın, sizin en büyük tedarikçiniz bizim çiftçilerimiz. Ee, tedarikçiler daha malı üretirken -bunların hepsi küçük işletmeler, binlerce- satacağı ürünün fiyatını bilmiyorsa bunu neye göre üretecek, neye göre planlayacak? Sizin böyle bir planlamanız var mı? Mesela 2019 yılı için ülkemiz ne kadar çeltik üretmeli, ne kadar mercimek üretmeli, ne kadar fındık üretmeli gibi... Tümüyle de sizin ilgi alanınızda bu, regülasyon alanınızda. Çünkü ihtiyaç olmayan bir malzemeyi üretmek veyahut da ihtiyaç olan bir malzemeyi az üretmek otomatikman ülkemizdeki dengeleri bozuyor.
Şimdi, yine anlayamadığım -bakın, bugün oldu, ben Samsun Milletvekiliyim, bizim bölgemizde fındık çok önemli- regülasyon görevi yapması lazımgelen Toprak Mahsulleri Ofisi hâlâ fındık fiyatlarını açıklamadı. Sayın vekillerimiz ifade etti, bu saatten sonra açıklasanız ne olur açıklamasanız ne olur, alın hepsi sizin olsun.
Bakın, böyle bir yöntem olamaz. Bunu hangi mantıkla, hangi ölçülerle yapıyorsunuz, biz bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Biz aşağıda salonda "Gelin, şu fındık işlerini araştıralım." diyoruz, yani sizin yapmanız lazımgelen görev için aşağıda birbirimizle kavga ediyoruz.
Bakın, değerli arkadaşlar, bunlar hakikaten tümüyle sizin görev alanınızda. Şu anda, bırakın üretimi hiç olmazsa hasattan bir dönem önce üretici malını kaça satacağını bilsin. Eğer arz fazlası varsa bunu da tüccarla otursun, konuşsun. Ama ortada fiyat yok, bir şey yok, çeltik de aynı, fındık da aynı.
Bir de anlayamadığım temel bir şey var: Fındıkta dünya üretiminin yüzde 70'ini biz üretiyoruz, haşhaşta ekim alanlarının yüzde 46'sı bizde. Ne hikmetse her şeyin çoğu bizde ama burada da fiyatlar, pazar, satıcılar, alıcılar dışarıda -tekelci zihniyetle bunu söylemeyeyim ama bu konuda Türkiye tekel sayılır- yani maalesef sizin arzınızı sağlayan, üretiminizi yapan çiftçilerin durumu gerçekten perişan, daha fiyat miyat da oluşmuş değil. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Hâlâ bu fındık fiyatlarını açıklamayacak mısınız?
Yine aynı şekilde, ne hikmetse, açıkladığınız fiyatlardan daha yüksek fiyatlarla ithalat yapıyorsunuz. Bu da anlaşılabilir değil yani kendi üreticinize vermediğiniz fiyatı götürüp dışarıdaki üreticiye veriyorsunuz. Ne yapıyorsunuz? Bizim üreticimizle Rusya'daki buğday üreticisiyle, Çin'deki çeltik üreticisiyle rekabet alanı oluşturuyorsunuz yani her gelen fiyatlarda maalesef -arkadaşların verdiği rakamlardan da anlaşılacağı üzere- bizde 850, 900, bin lira civarındayken bin 500 liraya buğdayın ithal edilmesi gibi.
Aynı şekilde, lisanslı depoculuktan şey yapıyorsunuz... Bunda hakikaten iyi rakamlara ulaştınız, işte "Yüzde 50'ler seviyesinde." diyorsunuz, 2020'de bunu daha da artıracağınızı söylüyorsunuz. Aynı şekilde, fındıkla ilgili de böyle lisanslı depoculuk dâhil, bunu da yapmayı düşünüyor musunuz? Çünkü netice itibarıyla, bu malın pazara arz edileceği bir zaman dilimi var, bu zaman diliminde de bir miktar bunların depolarda beklemesi lazım. Bununla ilgili de yatırım programınızda bu var mı?
Yine, bizim -bu Komisyondaki görevimiz sadece- sizin ortaya koyduğunuz ifadeleri eleştirirken, neyi yanlış yaptığınızı -bizim cephemizden bakıldığı zaman- izah ederken aslında sizden beklediğimiz başka şeyler de var, onların başında da size destek olabileceğimiz bir şey varsa, işte bu üretim planlamanızla veyahut da icra makamıyla ilgili önerileriniz, teklifleriniz varsa bunları da iletirseniz, biz de en azından bu konuda Komisyon olarak size yardımcı oluruz. Nede takılıyorsunuz, nede eksiye düşüyorsunuz, neyi çözemiyorsunuz? Yoksa, buradaki sorulara nezaket ölçüleri içerisinde verdiğiniz cevaplar aslında beni çok da fazla tatmin etmiyor yani herhâlde "İyi ettik yaptık, elimize sağlık." diyecek hâliniz yok ama benim asıl beklentim "Bu işi bir adım daha ileri götürmek için şu konularda sıkıntımız var, finansmanda özel bankaların eline düşüyoruz, bize normalin üzerinde faiz uyguluyorlar, bu konuda bize yardım edin." gibi veyahut da "Pazar alanlarında ulaşabileceğimiz pazarlarda şu şu sorunlarımız var, bununla ilgili bize yardım edebilir misiniz?" derseniz bu önerilerin benim için daha anlamlı olduğunun altını çizmek istiyorum.
Onun dışında, finansman maliyetinden bahsediyorsunuz. Gayet tabii, finansman maliyeti de malın üzerine ilave edilir yani ben bir mal üretiyorum, aldığım mal 10 lira, 10 liranın üzerinde de bir finansman maliyetim var, bunu da üzerine ilave ederek, kâr marjıyla beraber satış fiyatı belirlenir; yoksa bizim kullandığımız faizleri devlet ödesin, biz de aldığımız fiyat üzerinden böyle bir işlem yapmak... Yani ticaretin genel kurallarına aykırı. Ticarette bir malın maliyeti vardır. O maliyet nedir? İşte, kendisi, finansman gideri, personel gideri, elektrik, su, şusu, busu; topladığınız zaman bir maliyet oluşturur. Bu maliyetin üzerine de belli bir kârı ilave edersiniz ve pazara sunarsınız. Dolayısıyla, bizim önümüzdeki günlerde bu tarım ürünlerini daha fazla ithal etmemek için neler yapmamız lazım, hangi konularda bize ihtiyacınız var? Bunu ben özellikle duymak isterim.
Yine, sizin sabit giderleriniz var yani aldığınız mallarla ilgili -hububattır, her ne ise- sabit giderleriniz ne kadar? Yani biz dükkânı kapattığımız zaman -tüccar tabiriyle- "Dükkânı kapattık, hiçbir iş yapmıyoruz." dediğimiz zaman sizin sabit maliyetiniz ne kadar? Finansman maliyetiniz ne kadar? Yani malın üzerine neyi ilave ediyorsunuz ki biz pazarlarda rekabet edemiyoruz, bu malları dışarıdan ithal etmek zorunda kalıyoruz.
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.
Teşekkür ediyorum.