KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, ben de Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri, kurum, kuruluşlardan gelen değerli bürokratları saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanın bütçe sunuşunu geçen hafta ben de dikkatlice dinledim. Konuşmasında, özellikle, görüşmeler sonunda Komisyonunun üyelerinin katkılarını ya da katılan milletvekillerinin katkılarını alacaklarını söylemiş ve bunlar için de her türlü eleştiri, katkı ve yorumlar için de sunuş konuşmasında bir teşekkür etmişti. Burada gerçekten sabahtan itibaren çok önemli teknik değerlendirmeler oldu, öneriler oldu, bunları, görüş ve önerilerimizi dikkate alacakları beklentimi şimdiden paylaşıyorum.

Sayın Bakan, sunuş konuşmanıza, sunumunuza baktığımız zaman tasarruflar öne çıktı, dış saldırılar, spekülatif saldırılar öne çıktı. Bunları çok üstü kapalı söylediniz tabii, bunları kapanış konuşmanızda biraz daha açmanızı istiyoruz. Çok kapalı bir şekilde "Spekülatif dış saldırılar var." dediniz. Yapısal değişim olmakla birlikte bu üç şeyin üzerine kurulu bir sunuş vardı. Ancak 56 sayfalık sunuşunuzda reform, yapısal reformsa çok az değinilen bir kavramdı ya da bunu kapalı olarak kullanmıştınız. Burada önemli olan, yapısal reformların neler olduğunu ön plana çıkarmanız gerekiyor diye düşünüyorum. Ben Avrupa Birliği Uyum Komisyonu üyesiyim ve baktığımız zaman yapısal reformlar özellikle 2006, 2007 döneminde, sizin iktidarlarınız döneminde önemli bir süreçti. Bu sadece iktidarın değil; muhalefetiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, akademisiyle hep birlikte bir Avrupa Birliği uyum süreci, bir yapısal reform süreci vardı ama şu an geldiğimiz noktaya baktığımız zaman Sayın Bakan, özellikle sizin iktidarlarınız döneminde, 2007'de daha da ağırlıklı olmak üzere biz bu yapısal reformlardan hızla uzaklaştık hükûmetlerinizin uygulamalarıyla. İyi yönetişim ilkeleri, katılıcı yönetim anlayışı, liyakat ve özellikle objektif kriterlere dayalı uygulamalardan ve disiplinden tamamen uzaklaşmış bir ekonomik ve siyasal yapıyla karşı karşıyayız.

Özellikle, baktığımız zaman, şuna ben değinmek istiyorum bir AB Uyum Komisyonu üyesi olarak: Kopenhag Siyasi Kriterli var Sayın Bakan, değerli katılımcılar ve burada çok önemli üç sacayağından -ki Türkiye resmî aday ülke olarak- siyasi ve ekonomik kriterler... Siyasi kriterler: Hukukun üstünlüğü, bağımsız işleyen demokratik kurumsal yapılar, kuvvetler ayrılığı, denge ve denetim, şeffaflık ki bugün birçok hatip bunlar üzerinde durdu ve bağımsız yargı. Bunun diğer sacayağıysa ekonomi, ekonomik kalkınma. Yani üzerine kurgulanan siyasi çok önemli kriterlerle birlikte ekonomik kalkınmayı ancak sağlayabilirsiniz ve kalkınmış seviyeye ulaşabilirsiniz. Ama bu sacayaklarından bir tanesi şu an Türkiye'de çökmüş durumda.

Evet, baktığımız zaman sunuşunuzda, Türkiye ekonomisinin cari açık, enflasyon, işsizlik gibi bunların temel tanımlamalarını ya da teşhislerini yaparken -sayın genel başkan yardımcım da yanımda- teşhisi doğru koyamıyorsunuz. İşte, bunları yaparken dış ekonomik aktiviteler, küresel aktiviteler ve gelişmiş ülkelerde artan faiz oranlarının yükselmesini gerekçe olarak gösteriyorsunuz. İşte, sayfa 13'te işsizliğin sebebi: "Ekonomideki dengelenmenin belirginleşmesi ve yavaşlayan iç talep." Ya gerçekten Türkiye'deki işsizliğin tanımını siz böyle mi yapıyorsunuz? Yani teşhislerde tamamen gerçekten doğru tespitlerinizi maalesef göremiyoruz. On altı yıldır ülkeyi tek başına yönetme imkânını elde eden Adalet ve Kalkınma Partisi ve maalesef fiilî başkanlık sisteminden sonra dört aydır uygulanan ucube başkanlık sistemiyle birlikte tek kişinin yönettiği bir süreç ve ekonominin tamamen dış ve iç şoklara karşı korunmasız kalmasında acaba bu iktidarın uygulamalarının payı ne kadar yani hiç mi payı yok? Buna hiç değinmemişsiniz. Yapısal dönüşümler unutulmuş. Kredi Garanti Fonu, büyük projelere maalesef ekonomi bel bağlamış ve üretim ekonomisi değil, tamamen bu projelerle bir hizmet sektörünün pompalanmasıyla karşı karşıyayız. Enflasyon, cari işlemler, dış finansman kaynaklı riskleri minimize edecek sürdürülebilir bir büyüme politikası izleneceği yine sizin Yeni Ekonomi Programı'nda söylenmiş. Ancak baktığımız zaman ekonominin temel dayanağı ne olacak, hangi sektörler? Burada somut bir veri göremiyoruz biz. Hangi sektörler desteklenecek, üretim kapasitesi ne olacak? Bir net politika ve icraata dönük açıklamalar da maalesef burada görülemiyor.

Baktığımız zaman işsizlik ve yoksulluk...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son cümlenizi alabilir miyim Sayın Özdemir.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Evet, son cümle olarak ne söyleyebilirim, şunu belki ekleyebilirim izin verirseniz son bir dakikada... Çok hızlı süre geçiyor, Sayın Gürer haklıymış hızlı konuşmakta. Şöyle ki sunuşu dinlerken geçen... Ben 2015'ten itibaren bütçe görüşmelerini üye olmamakla beraber takip ediyorum. Ah, tamam, şimdi 2002 vurgusu yok diyecekken yine bir 2002 vurgusuyla maaşları karşılaştırmışsınız sunuşunuzda. İşte memur maaşının yükselişinden, ortalama memur maaşının yükselmesinden... Rakamları vermişsiniz. Ama Sayın Bakan, asıl önemli olan satın alma gücü. Satın alma gücü ne noktaya ulaştı?

Bakın, Cumhurbaşkanlığı programında Gini katsayısını vermişsiniz burada. Hiçbir mesafe kaydedememişiz. Yani gelir dağılımında, evet, 2002'yle karşılaştırmayınız lütfen, bir önceki yıla bakınız. Bir önceki yıla baktığınız zaman bir düzelme yok. Yine, en yüksek yüzde 20 gelir grubunun payında yükseliş görüyoruz. Dengesiz bir gelir dağılımı...